yaklaşımlarAlpay DurduranCorona virüsü fırsatı fırsatların alası – Alpay Durduran
yazarın tüm yazıları:

Corona virüsü fırsatı fırsatların alası – Alpay Durduran

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Dünyada türlü rejimler var ama önemli bir kazanım da elimizde iken vurguncuların aradan en iyisini seçmek kolay değil. Dahası dünyadaki devlet biçimlerinin tanımını yeterli düzeyde yapabilen de yok. Konu çok boyutlu ve çok kişinin katıldığı bir etkinliktir. Aralarından seçme yapmak çok zor. Ancak ana hatlarına göre demokratik olanlar en iyileri ve dünyanın genel çıkarlarına daha yararlı denebilir.

Bir bunalım sonrası ekonomik durgunluktan çıkmanın en iyi yolunu bulmak ve öneriler yapmak için ülkemizdeki rejimi ıslah etmek ve aynı zamanda en kısa zamanda her ne ise, normale dönmek için talep var ve öneriler isteniyor.”

En kısa yanıt YKP’nin programıdır demek kolay olur ama o zaman bunun çözüm olduğu kanıtlanmalıdır. O zaman ivedilikle sınırlı gelişmeleri sağlayacak öneriler programı hazırlamalıyız.

Şu anda ülkede sakat bir düzen vardır. Bu yalnız şu veya bu partinin malı değildir. Halkın içinde rol aldığı bir düzen vardır. Üst mevkiler seçimlerle ve onlar aracılığı ile seçilenlerin tercihine göre dağıtılmış bulunmaktadır. Devrimci bazı görüşler dışında çoğu siyasi etkinlikte işlenen görüşler de açıklanmaktadır ama yeterli açıklık getirilememektedir. Çünkü yönetim sakattır. Bütçe denetimsizdir, hesaplar güncel değildir ve eksiktir. Örneğin doğum ve ölümlerin kaydı bile tutulamamaktadır. Ölümlerin oranı ile doğumları karşılaştırınca nüfusumuzun her yıl azalması gerekir. Ancak arttığı da gizlenmez çünkü halk nüfus değişikliklerinin Kıbrıslılar azınlık haline getireceğini gördü diye isyan edecek değildir.

YKP buna işaret ettiğinde şiddetle eleştirilmiş ve siyasi görüşlerine bağlanmıştır. Ancak artık tüm toplumun tepki gösterdiği ortak bir tepki oluşmuştur.

Bu durumda yurttaşın gözünün açılması ve çözüm için çare istemesi görülmelidir ama ne yazık ki umutlu olmayanlar çare için uğraşmak yerine kendini kurtarmak için siyasileri destekler ve onlar aracılığı ile kişisel çıkar peşinde koşar. Bizde de durum budur.

Görünen odur ki yönetim hiç sıkılmadan ve gelecek sorunlarını kale almadan güvence fonları ayırmamış, uyaranlara Anavatan’a karşı olup onun verdiği güvenceleri reddetmekle suçlamalar yapmış ve bir sorun olursa onun yardımı hazırdır demeçleri vermiştir. Yoksa şimdiki gibi bir salgın değil alık alık seyrettikleri denizaltı su bağlantısının onarımı için, kuraklık tehdidi hakkında ve benzer siyasi veya değil dış ilişkilerden kaynaklanabilecek sorunlar için de önlemler alıp rezerv olanaklar biriktirirdi.

Ancak yalnız biz değil mevcut durumda yalnız biz değil insanlık tehdit altındadır. Çevre felaketi bunun örneğidir. Bir kamu gücü başka nedenlere önem vermeden çevre sağlığına dikkati ele alıp hava kirliğine çare olmalıdır. Engel olacak bir şey kalmamalıdır.

Onun için kaynaklar birilerinin keyfine harcanmadan ve sermayenin her türü verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayacak kamu öncülüğü şarttır. Ancak kamu kaynakları şimdiye kadar kooperatifler gibi kamu destekli olanlar dâhil kamu sektörü hantal ve pahalı olmaktan kurtulamamıştır. Hiçbir başarısızlık için sorumluluk yüklenememiş ve özel sektör kar hırsıyla kaynakları israf ederek kârlı çalışmasıyla başarılı model gibi kutsanmıştır ancak Korona savaşı için gerekenler zar zor elde edilebilmiştir. Yani mevcut model çok tehlikelidir ve sürdürülemez.

Onun için bugünün sorusu olan ne yapmalı da Kovid-19 tehdidi azalınca ekonomiyi yoluna koymalıdır sorusuna verilecek yanıt özel sektör önderliğindeki rejimin temel sorununu çözmek gerekir.

Sırf kâr hesabıyla bir ülke yönetilemez.  Dış tehdit olunca kamu yönetimi ve sektörü mutlaka gerekmese özel sektör şampiyonu ABD Kovid-9 karşısında bu kadar aciz kalmazdı.

Günümüz para ekonomileri günüdür. Para ise sanki Dollar’ın değerine bağlı ve onunla ölçülerek elde tutulan şeydir ama para değişim aracıdır dedikleri zaman itiraf ettikleri gibi ürün, mal ve emek(zaman) onların değişimi içindir. Esas olan onlardır. Şimdi üretim için olanaklar kısılmış olabilir; 1. ama devlet ilerde vergi alma hakkı elde edecek, 2. devlete ait (yağmalanmakta olan gayrı menkuller vardır, 3. devletin elinden dalaverelerle alınan ve ilk incelemede yasal olarak geri alınabilecek gayrı menkuller var, 4. kaybı hesaplanıp hesaplaşılabilecek olanlar var, 5. istismar edilen devlet parası olan kalkınma kredilerinin durumu var, 6. türlü iddialarla devleti kandırıp alınan proje kredilerinin durumu var ve 7. ödenmeyen kazanç vergileri var, 8. emekçilerin işten çıkarılma tazminatları ile eskiden tahakkuk etmesi yasa emri olan ama ödenmeyen sosyal fonlara kesilmeyen paralar vardır. Dahası da bulunabilir ki vergi kaçırmanın %80’e kadar çıktığını incelemelerle ortaya koyan çalışmalar olduğuna göre sorun para değildir. Sorun toplanması haline çok büyük bir kargaşa ortaya çıkabilmesidir. Onun için bir düzenle hareket ve anayasal çerçevede kalmaya özen göstermek şarttır.

Anayasamız sosyal devlet isterken kamu sektörünü de öncelemiştir. Çağdaş ve demokratik olmaya özen gösterir. YKP de bunlara dikkat ederek para ekonomisinin arkasına sakladıklarını bilinçle afişe edip sosyal ama aynı zamanda anayasaya ve demokratik devlete sadık kalarak güçlü ve etkili ama hukukun emrinde bir modelle sorunları ele alıp mazeret değil çözüm üreterek azmindedir. Demokrasi tarihinden ders alanlarla destek içinde ve dünya barışına tam bağlılıkla hareket etmeye kararlıdır.

Olmazsa salgın sonunda istihdam yaratmak ve halka yardımcı olmak gibi boş vaatlerle bir yığın yatırım izni verilecektir. İnşaat için kamu arsalarının tahsisiyle işlesin de vergisiz ithalatla getirdiklerini varsın piyasaya sürsün gibi sürdürülemeyecek işler yapılacaktır. İthal işgücü, kaliteyi umursamayan diplomalılar üretimi gibi zararlı kâr yuvaları devlet desteği alacak ve yatırım yapacak veya kapanan yatırımı canlandıracak diyerek kimseye etüt fırsatı vermeden işler yapılacak ve yeni ultra zenginler kazanacağız.

Kovid-19 daha duyulmadan yolları onaracak para yok, Türkiye’den gelen suyun borusu sökülmüş onarmasa susuz kalacağız, halk azınlık olacağız diye derde düşmüş ama dağ taş ekilecek toprak kalmayacak diye derde düşmüşüz ve daha neler! Devlet aciz halk telaşlı idi. Unutmayalım. Sorunların çoğu çözümsüz kalmıştı. Covid-19 tehdidi kalktı deyip gevşemeyelim. Adaptasyon önlemleri deyip olanı da soymalarına izin vermeyelim.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin