YKP Sekretarya üyesi Alpay Durduran hastane yangını sonrası gelişmeleri değerlendirdi. Açıklama şöyle:
Evet, yangın çıkan hastanemize, nihayet Türkiye’den hasar tespit bilirkişileri getirildi ve görevlerini yaptılar denildi. Bu ülkede yangının çıkış nedenini merak etmeyen bir yönetim varsa işimiz çok fena demektir.
Çağdaş çoğu koşullara uygun olan ve ulaşım hızı nedeniyle Korona virüsünü bile karşılamaya hazır halde olan ülkemizde olası bir hastane, başbakanlık, otel, üniversite, okullar veya fabrika gibi yerlerin yangına karşı düşünülmesine gerek duyulmuyorsa yönetim sahibi olmanın gereği ne?
Cumhurbaşkanı seçecekmişiz ve adaylar arasında ekspert istediğimiz Türkiye’nin saldırdığı devlet başkanı da var. Yani hiç aklımıza gelmiyor mu sonucu? O adaya oy verirseniz rapor da ona göre çıkar mı diye endişe etmez misiniz? Denizaşırı su bağlantısı yapıldı, borusu denizden toplandı; şimdi haber oldu ve güvence veriliyor ki unutmamışlar onaracaklarmış!
Aklımızı başımıza alıp seçimle yüksek kademesini oluşturduğumuz bu yönetime sahip çıkacak mıyız? Görevini yapmayana gelinceye kadar ilgililere görevin yapılıp yapılmadığını denetleyecekleri de belirleyip belirlemediklerini denetleyecek miyiz? Görevini yapmayanlara cezalarını ödettirecek miyiz?
Sağlık bakanı belli ama tek sorumluluğu sorumlu olduğu hastanede yangın için tedbir olmadığını gözünün önünde dursa da görmemesi, diğerlerinin ise bir hastanede alınması gereken önlemleri merak edip de kendiliklerinden yerine getirmeye çalışma veya uyarıcı olmayı akıl edememeleri olduğu gibi bizde böyle gelmiş böyle gider kafasını tercih etmeleridir. Siyasi partiler, siyasiler ve üniversiteler ise hemen arkalarından gelir. Seçimlerde bunlara hesap sormak gerek. Yapamazsak acısını çekmeye devam edeceğiz.
Tekrar uyarıyoruz. Bu gidiş değişebilir. Bize AB’den yardım eli uzatıldı. Reform ve reorganizasyonla idareyi etkin ve verimli çalışacak hale getirmemizde yardımcı olacaklar ve masrafını da AB fonlarında İngiltere’nin payından çıkacaktı. İlk adımı bilgi toplama idi ve tamamlandı. Raporu aldılar ve uzmanları yollattılar. Ancak aradan seçimler ve uzun yıllar geçti. Hala uzmanları yeniden gelin demediler ki onlar bizi çağırın nasıl bitirileceğini inceleyelim dediler idi. Zamanın başbakanı yıl sonuna tamam dedi ama yıllar geçti.
Siyasilerimiz umursamazsa biz umursuyor muyuz? Hangi siyasi partinin bunu anmadan seçim kampanyası yaptığını görüp sessiz kalıyorsak, partimizse kapısına gidip sorgulamadıksa biz de suçluyuz. Kendimizi kurtaramayız. Cumhurbaşkanı seçeceğiz ve seçilecek olanın bu gibi genel sorunlara da müdahil olacağı konuşuluyor soruyor muyuz o AB girişimi ne oldu, neden hiç anılmaz oldu? Reform reorganizasyon 1970’lerin konusu idi şimdiye kadar mecliste anılmamasının hesabı soruldu mu ki seçim var diye laklaka başlatıldı? Bu kadar büyük felaketten sonra hiçbir siyasiden hastanede güvenlik tatbikatı neden yapılmamaktadır, yoksa biz mi göremiyoruz diye çıkmıyor; seçmen bunu sormayacak mı?
Lisede kırmızı kovalara kum bulundurulur ve duvara da balta, nacak ve kürek asılı idi. Öğrencilere de yangın tatbikatı yapılırdı. Şimdi yok. Yerine ne geçti. Tavanlarda sıcaklıkla eriyip su fışkırtacak fıskiye mi var?