yaklaşımlarÖzkan YıkıcıAnımsananlardan erken seçime Avusturya – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Anımsananlardan erken seçime Avusturya – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Bazı ülkeler vardır ki onların hakında yazı yazmak isteyince, istemeseniz de aklınıza bazı anımsatıcı kişisel olgular da gelir. Avusturya da bunlardan birisidir. Ben özellikle ikibinler ile ülke konusunda nezaman makale yazmak aklımdan geçse, mutlaka yaşadığım önemli gerçek, gelip beynime takılır. Sanki, yazılmadan eksik kalır sorgusu başlar. Nitekim, Erken seçimleriyle Avusturyayı yazmak düşüncesi gelişince, benzer şekilde, eklenmeden olmaz yaşanmışlıkları da gelip dürtmeye başladı. Böylelikle, Avusturya, hem erken seçimleri hem de anımsananlarla ikili yazı şekline dönüştü.

Avusturya denilince, aklıma hep ikibinler başındaki Viyanada yapılan Kıbrıs gecesi gelir. K. Kıbrıs ile ingiltereden iki örgütün katılımı ve Avusturyadaki Kıbrıslıların organize yaptığı gece Avusturyada Viyana şehrinde gerçekleşti. Buraya kadar olay normal. Zaten, bu şekliyle akılda kazılacak önemi fazla olamazdı. Ancak; Gece başlayınca, elinde kamera ile birisi gelip çekim yapmaya başladı. Bu geleni tanıyanlardan birkaçı ona gidip konuştu. İlgili Kişiyi Viyanada bulmak önemliydi. Oda, Kendine nerde çalıştığı sorusuna “Soni şirketi” dedi! Oysa, ismini duyduğum andan itibaren, bana Lefkoşada bu şahsın “Elçilikte çalıştığı” bilgisi verilip, daha ileri gidilerek “sorununuz olursa görüşün” denildi. Ama, adını alıp Elçilikte çalıştığı denilen kişi, salona geliyor, çekim yapıyor ve “Sonide çalışıyorum” diyordu! Bu hep öğrenildikçe, düşünen kesimde kuşkular oluşturdu. Hat ta, Viyanada yaşayan Kıbrıslılar bunu bilmediklerini bana vurguladılar.

Konuyu Lefkoşaya gelince de çevremize aktardık. Artık aylar geçti; olayı yavaş yavaş unutmaya başlamışken, bana gelen telefonla yeniden konunun devamı tamamlandı. O  zaman UBP ve TKP kualisyonu koltuktaydı. Beni iyi tanıyan birisi ve ayni zamanda güvenip, ortak kültürel çalışma yaptığım kişi biraz da sıkılarak soru sordu: “Siz Viyanada rum bayrağı altında etkinlik yaptınız mı”? Ben hemen olayı anladım. Kendisinden de kanıtlatırdığım şekliyle, “TC Elçiliği” onlara böylesi eleştiri yaptıydı. Olanı biteni arkadaşa anlatım. Hem de kendinin de bana yardımcı olacağı söylediği şahsın yaptıklarını da ekledim. Zaten, bu bilgiyi hazırlayanın ilginli kişi olduğu artık kesindi.

Aradan bazı seneler geçti. Annan planı süreci aşılıp iki toplumlu rantiye ilişkileri de yoğunlaştı. İlgili şahsı önce Mehmedali dönminde sarayda ve sonra Kıbrısta Kültür mirasını korumada Türk temsilci olarak duydum. Özellikle, ben ve katılan Gençlik derneği başkanı “ki şimdi CTP Lefkoşa ilçe örgütü başkanıdır” ilgili ismi duyunca, hep Viyana gecesi aklımıza gelip, garip düşünceye gireriz.*******

Peki, Avusturya neden makaleme konu oluyor derseniz: hafta sonu yapılan Erken seçim sonuçları nedeniyle yazmak amacında olduğumdandır. Avusturyada Erken seçimler geçen Pazar günü yapıldı. Hemen ekleyelim: Avusturyada erken seçimin yapılma nedeni, 2017 yılında yapılan seçimlerle kurulan kualisyon hükümetinin bozulmasıydı. Hükümet ortaklarından birisi, Rus iş adamıyla görüşür. İş adamından partisine yardım yapmasını ve buna karşılık da iş adamı da ihaleler alma görüşmesi pazarlığı yapılır. Bu sızdırtılır! Sonuçta, bu tip haberlere alışkın olmayan Avusturyada parlemento hemen hükümeti devirir. Anayasa başkanının başkanlığında seçim hükümeti kurulur. Böylelikle, Avusturya geçen Pazar erken seçime gider….

AB üyesi olması, kendine göre rehvah derecesi yüksek oluşu, giderek muhavazakar ağırlıklı ve hat ta faşist kitlesel desteğe gelişiyle, bu seçimler önemliydi. Üstelik, hükümet de rüşvet ilişkili pazarlıklar sonucu bozulduydu. Bunların etkisiyle seçimlerde yine de koşulların birisinin ağırlığı artarak, Muhavazakar parti yine birinciliği koruyup, oylarını da artırdı. Önceki seçimlerde hem de iki parti halinde seçime girip epey oy alıp parlementer güce gelen faşist partiler ise gerilemeye başladı. Hükümet eksenli parti gerilerken, ötekisi yine de üçüncü ile ikincilik ekseninde kaldı. SosyaalDemokratlar ise oy kaybetmeye devam ediyordu.

Sürpriz denecek boyutuyla Yeşiler partisi oylarını ençok artıran partiydi. Üstelik, iki yıl önceki seçimlerde Y.5  Barajını aşamazken, şimdi yaklaşık Y.15 oyla kualisyona girme konumuna geldi. Bir anlamda, Avrupadaki Sosyaldemokrat erime ile yükselen Yeşil hareket ekseni, Avusturyaya da yansıdı. Seçimler oy artırmasına karşın Muhavazakarların tek başlarına hükümet olamama durumu ise Yeşillerle kualisyon kurma olasılığı sırıtıyor. Şimdiden Yeşiler de hazır olduklarını açıkladılar. Muhavazakarlar, faşistlerle yeniden pek de itifak yapmak da istemiyorlar. Deneğimleri bu adımdan çekinmelerini zaten yaşattı.

Ek anımsatma yapacak olursak: Avusturya, aslında ikinci Paylaşım savaşından sonra, parçalanmaktan, eşikten kurtuldu. Tarafsız ülke olarak iki kutup arasında brakıldı. Avusturya Sosyaldemorkatlar, refah devleti uygulamasıyla ülkeyi iyice geliştirdi. Kraski Yetmişler sonunda görevden çekilince ve Dünyada Neoliebral yapılanış başlayınca, Sosyaldemorkatlar dünyada olduğu gibi, Avusturyada da devamlılık sağlayamayıp, liberal teslimiyete yelken açtılar. Böylelikle, Avusturyada Sosyaldemokratlar faşist partielrle ikincilik üçüncülük konumunda debeleniyorlar. Ülke de Sosyaldemokratların teslimeyetleriyle de var olan muhavazakarlığın artışı ile faşist eylimlerin kitleseleşmesine de tetikleme yaptılar. Göçmen sorunu ve dar milliyetcilikle muhavazakarlık bu sonuçları üretiler.

Nitekim; Özgürlük Partisiyle birlikte AB Avusturya sorunu veya yine B.M. sekreteri olan Valdayımın Nazilerle ilişkisine rağmen Cumhur Başkanı seçilme örnekleri, Avusturyadaki siyasal denklemlerinin nedenli kaygan olduğunu gösteriyor.

Şimdi, Avusturyada hem de güçlenerek Muhavazakarların başkanlığında kurulacak hükümetin geleceği merak ediliyor. Alınacak ortak ile salt Avusturya değil, AB denkleminde de etkisi direk olacaktır. Yeşiler hareketi ise Avrupada gerileyen ve artık ikinciliklerde de bolcalayan Sosyaldemokratların yerine giderek yerini doldurmaya başklayan güç oluyorlar. Özellikle de Ekolojik politik çıkış ile sosyal muhalefet denklemine eklenmesi ile soldaki boşluğu bu hareket belirli oranda oy seçkisiyle doldurmaya çalışıyor. Buda elbet yeni bir seçenekten çok oluşan boşluk ve ekolojik gündemleşme sonucunun katgısıylla oluyor.*****

Kişisel bir olguyla Avusturya makalemi tamamlayım: Çok yakınımda olan Avusturya yaşanmışlığı olan birisi var. Elbet, ilişki kurabilsem, Avusturya ile ilgili bazı ek bilgiler de alma şansım olacaktır. Böylesi bireysel beceriksizliğim de var. Müziklerle, fesdival gezintileri ile direk tanıdığım, ülkedeki gelişmeleri de bilmeye çalışmam yanında Avusturya barış gücünün Kıbrıs gerçeği ile oraya giden veya oradan gelen insanlar sohbetlerim, hepsi bana bir Avusturya şekilendirdi.

Klasik müzik merkezlerinden, ikinci paylaşım sonrası tarafsız brakılıp parçalanmaktan kurtulan, Sosyaldemokrat deneğim başarısı, tam aksi muhavazakar kültür anlayışı ve toplamda AB içinde ilk siyasal kitlesel faşist parti durumu, bunlar sonuçta yukardaki Avusturya makalesinin oluşmasına taşlandırma görevi yaptı.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin