En uzun süren uluslararası sorunlardan olan ve çok tehlikeli gelişmelere yol açabilecek olan Kıbrıs sorununda bir düşünce olarak ortaya atılan gevşek federasyon hakkında bu kadar kavga çıkarılması ayıptır.
En azından çözüm isteyen uluslararası güçlere ve harcanan çok kıt BM kaynaklarına yazık edilmiş olur.
Kendi verdiği anlamlara gore birbirlerini suçlamaları ve diğerinin ne kastettiğini sormaya devam etmeleri de birbirlerini anlamaya da gerek duymadıklarını gösterir.
Kıbrıs sorunu kadar zor bir sorunu bunların eline bırakmak çok yazık.
BM genel sekreteri taraflara garantilere gerek bırakmayacak şekilde güvenlik konularını düzenleyin ve hazır olduğunuzda size görüşmeye davet edelim dedi ama onlar hala hazırız demedi. Anastasiades’in görüşleri bu amaçla hazırlandıysa anlaşılabilir. Aralarında yaptıkları tartışma o nedenle tamamen anlamsızdır.
Birden çok toplumlu başarılı modeler var ve birbirlerine benzeyen de benzemeyen de yanları vardır. Ilgilenenler merakla onların görüşlerini beklemektedir. Onlarsa masaya oturmadan kavgaya devam ediyor.
Halk bugün her zamankinden daha fazla çözüm istemektedir. Istediğini yaptırmak için elinde olanı kullanmanın zamanı gelmiştir. Yoksa yarın geç olacak demek istemesek de etrafta savaş tehditleri olduğunu görmezden gelemeyiz.
Esas olan iki toplumdan kimselerin devleti yeraltından yer üstüne gözetim altında tutabilmesi güvenliği sağlamasıdır. Yani bugün bize KKTC’de bile tanınmayan hak sözkonusudur.
Anlayana davul zurna az!
Güvenlik asker sayısıyla sağlanmaz. Askere rol düştüğünde iş işten geçmiştir.