yaklaşımlarÖzkan YıkıcıMübarek Suudi Arabistan makyajına bak!- Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Mübarek Suudi Arabistan makyajına bak!- Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Ekim ayı Kaşıkçı cinayeti ile dolu dolu geçti. Bir gazetecinin katledilişi üzerinden son dönemlerde böylesi yoğun gündemleşmelerle geçti. Sanırsın ki dünya kamuoyu adeta gazeteci katledişlere oldukça duyarlıymış gibi gelecektir. Oysa, konu pek de öyle değildir. Fakat, olaya öylesine siyasal yüklenme ve karşılıklı fırsat hamleleri kondurtu ki Kaşıkçı cinayeti adeta gelecek genel strateijilere varan sarsıntılar getirdi. Hele de sanki hem ilk cinayet hem de ayni şekilde birincil kötü örneklem yapıyormuş gibi de Sudi Arabistan da oldukça tartışma tartısına konuldu. Halbuki m her bakımdan konu ne ilk nede yapan ülkenin sicili iyi değildir. Örneğin, tartının merkezine konulan Sudilerin daha dün sırf kendini eleştirdiği için Kanada ile ilişkilerini kesmesi, Yemende yaptığı katliyamlarla onbinlerin feci şekilde katleden devlet değilmişcesine konu tek gazeteci merkezi ile genel hesaplaşma fırsatına çevrildi. Ayni şekilde, Sudi Arabistanın en kötü algıalrla konuşulduğu anda, yaklaşık 55 milyarlık anlaşmalarla ticari ilişki geliştirmesi de konuyla birlikte sorgulanmamaktan kaçış kapısı oluşturuldu…

Olayları daha da sıralayıp dünya algısal paradoksları artırmak mümkün. Hele geçenlerde “Musa Özuğurlunun” Duvar Gazetesindekin verdiği örnek daha düşündürücü: Suriye olaylarında ülkeye gönderilen “insan yardımları” adıyla giden kamyonların içinde silah olduğunu yazan gazetecinin trafik kazasında katledilişinin haber dahi yapılmama travma haberi oldukça önemliydi. Suzanın katledilişi ve bunun öncesi yaptığı haber pek de dikate alınmazken, Sudi saray çelişkilrindeki tarafsal Kaçıkcının tam da Sudi göstergeli katledilişinin haftalardır konuşturulması da haberceilik ekseni bakımından derslerle doludur…..

İşin gerçeği daha ilk bilgielrle yeterli yanıtı verir: Dünyanın en gerici rejimine saip olan, petrodolar zengin etkonomik kurumsalaşması ile piyasada etkisi bulunmaktadır. Şeryatın en kanlısı, Vahabi mezhepli yönetim şekli ile Sudiler dünyanın gerici merkezinde birinciliğe oynamaya adaydır. Devamında, Sudiler oldukça petrol ve dinsel Haç merkezi olma nedeniyle oldukça parasal zenginliğie de sahiptir. Bu iki olguyla, Sudiler kendi mezhepsel gelişmesi için oldukça merkezi yere oturdu. Buna ek olarak, ABD Sudilerle Birinci paylaşım savaşı sonrası yaptıkları anlaşmalarla, Ortadoğuya bu ülke kanalıyla girmesi, gidrek Sudileri bölgesel merkeze kondurtarak, adeta Amerikanın Ortadoğuya giriş ayağı olarak da tarihsel önemi vardır.

Buna başka ekler de eklenip, Soğuk Savaştan günümüz Kültürler çatışmaları stratejilerine varan ortaklıklarla gerici hareketleri Emperyalizim adına da Finansman etmesi sonucu, birçok gerici şeryatcı hareketin parasal kaynağı ve lojistik destekcisi Sudi Arabistan olmaktadır. Binladin olayından tutun IŞİD, Elnusra, Elşebap, Bokoharam ve nicesi direk Sudi finansmanlı Amerikan eğitimli örgütler olarak sistem için kulanılan yapılardır….

Ortadoğu oynunda İsrail ile yakınlaştırılarak özellikle Filistin hareketinin soyutlandırıp etkisiz hale getirilmesinden son BOP olayında dinamik katgılar yapma odağı olarak bu devlet epey etkin rol aldı. Son Suriye iç savaşında veya gelecek iran hedefinde Sudilerin oldukça önemli katılım rolu vardır. Son dönemlerde Amerikanın talebi, İsrail ile Sudiler irana karşı bölgesel itifakı derinleştirip, öteki yandaşları da katarak, bu pimi çekmekle meşkuldular. Onca görev ve katılıma karşın, antidemokratik Sudilerin saray iç kavgaları da boğazlamadan tutsak alma rehinliklerine varan uygulamalarla da hızını devam etirmektedir. Sünni eksenli rekabetle Müslüman kardeşlerle de rekabet devam etmektedir. Türkiye çelişkileri, Katar krizi bunun sadece birkaçıdır. Hepsinin toplamında zengin petrol kaynak getirisi ile İslami Vahabi hegemonyasının Amperyalizimle birlikte paylaşılıp, etkin olma amaçlarının bileşkesidir.

******

Son Cemal Kaşıkçı olayı bize aslında yeniden sadece Sudi Arabistan aynasını göstermiyor! Türkiye ile olan gerici İslam Sünni hegemonya gerçeğini, Emperyalist sömürgeleşmenin Ortadoğu merkezinin ayaklarını da yansıtmaktadır. Katliyamın kendisi sonrası olayın kendisi değil, fırsatı kulanıp var olan dengeleri zorlayıp fırsat lütfünü kazanma politik oyunun da danslarını görmekteğiz. Bunları birlikte düşündüğümüzde, Cemal Kaşıkçı olay sonucu salt yapan ve yargılanan la değil, ulaşılan uzlaşma ve oynayan dengelerle birlikte yeni Ortadoğu hamlelerini de okumamız şart. Sudilerin Türkiye merkezinde bu cinayeti hesaplaması, yapılan bazı hesapların tersliği ile olduğu malum olan Kaşıkçı katliyamı aslında kendi özünde birçok hesapla birlikte geliştiğini, gözden kaçışmayalım. Sudi ayle içi hesaplamadan, Ortadoğu selefi Müslüman kardeş rekabeti ve ta Amerikaya uzanan emperyalist genel davranışların birlikte yorumlamak önemlidir. Dahası, kurulan ABD, Ortadoğu merkezli İsrail, Sudi ve Türkiye denklemindeki oyuncu kayışları ve irana yönlendirme hamleleri, Kaşıkçı cinayetinde elde tutulan kartlardır. Ayrıca, Erdoğanın eldeki kartlarla fırsatı kulanıp Sudilerden bazı karlar sağlayıp bununla rahatlama düşüncesi de vardır. Çünkü, Sudi rolundan kendine çevirme yönüyle Suriye oynundan ekonomik finansman ihdiyaçlar hepsi birlikte düşünme potansiyeline takılmaktadır.Kaşıkçının demokratik anlamda gazeteci olmadığı, Sudi içi çelişkiler ve biraz da Amerikan devlet ilişkili ayrışma tuzağında sonu yazıldı. Ancak, yukarda da belirtiğim gibi, birçok gazeteci, hem önemli haberler yaparken katledilmesi haber dahi olmazken, Kaşıkçı olayında konu gazetecilikten çok, bulunduğu durum ve çalışır haldeki çelişkiler onun sonunu getirdi. Öldürülme yeri dahi seçilirken, mesajların içerimle politik koşulu vardır….

Olayın genel özünde, Sudi Arabistanın onca gericiliğine karşın, sistemin finansman merkezlerinden ve bölgesel rolundan dolayı önemli koşullarda oluşudur. Tavır dahi onulmasından kaçınılıyor. Kanadayla Sudiler ilişkiyi keserken çıkarılmayan ses, satılan milyarlık silahlar Yemende katliyam yapıp onbinleri mezarlara yollarken ki uygulamada tavır söylenmezken, elbet Kaşıkçı olayı gündem yapılsa da yine daha geride önemli ticari ilişkilerle onbinlerce Dolarlık anlaşmaların da yapılma anlaşmaları da gerçekleştiriliyor. Bu kapitalist Emperyalist dünyanın gerçek yüzünü unutanlara yeniden anımsatılma şansı gerçekleşmektedir.

Önceki yazılarımda da yazdığım gibi: Kaşıkçı olayının nedeni çoktan aşıldı. Şimdi, bu katliyamla herkes kendi fırsat değerlendirmesine yönelindi. Sudi sarayındaki çelişkilerle ayar olasılığı ile başlayan; bölgesel hegemonya Sünni ekseninde Sudi Türkiye denklemi ve Amerikanın iran hamleli yeni Ortadoğu oynama alanı hepsi katliyamın çoktan ötesine gelindi. Ama, ekrana hep hala cinayet sorgusuyla aslında yargıya geçerken ki hehsapların yeniden yazılma sürecini yaşamaktayız.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin