YKP Sekretarya üyesi Alpay Durduran denizlerde doğal gaz arama ile ilgili son gelişmeleri değerlendirdi. Açıklama şöyle:
İtalya’ya uluslararası temas için gittikten sonra çözüm ve barış için iyi niyet dolu konuşmalar dinlemek hiç de kıvanç duyulacak bir şey olmadı. Zaten hemen sonunda kalındığı yerden devam diye bir niyet olmadığını vurgulayarak ENİ şirketi ile uluslararası teması karıştıran dışişleri bakanı olası bir memnuniyeti hemen def etti.
Barış isteyene derhal federal bir Kıbrıs’ta güvenliğin nasıl sürdürülebileceği hakkında inandığı bir formülü hazırladığını söylemeyi öğütleriz.
‘Çok çalıştık, tüm iyi niyetimizi gösterdik’ diye açıklama yapmak marifet değildir. Görüşlerine inanan bıraktığı yerden devam etmeye de hazır olmalıdır. Durumda değişiklik olmuş da artık devam etmek olanaksız olduysa bunu ‘diğer tarafın niyetlerini yeni fark ettik’ veya ‘yeni niyetler ortaya çıktı’ diye açıklamak gerekir.
Şimdi masaya denizlerde Kıbrıs’ın değil Türkiye’nin haklarını savunur gibi gitmek istemezse civardaki devletlerin Kıbrıs’ın haklarının neden hukuka uygun olduğun kabul edip deniz (MEZ) hudutlarını çizdiklerini açıklayabilmek de gerekir.
İnsanımıza seçimlerde ve sonrasında tartışma hakkı tanımamak sonra da birlik beraberlik sağlandı diye konuşmakla gerçekler gizlenemez. Çünkü dünyada ilgilenen güçler var ve bir tarafı değil hukukun dünyanın yararına olduğunu bilirler.
Şu anda Kıbrıs’ın iki tarafı da deniz hakları konusunda dünyaya karşıdır. Dünya güneydekilere deniz hukukuna göre etrafınız ihtilaflı sulardı ve görüşmelerle çözemezseniz hakeme başvurmanız gerekir, Türklerin haklarını da göz ardı etmemeye hazır olmasınız demektedir. Onun Güney’de birçok kişi “haklı ile haksızı ayırmıyorlar, eşit mesafeyi koruyorlar” diye öfke ile dünyaya sesleniyor. Tek doğru söz de budur. Kuzeydekiler ise gene dünya onları tutuyor diye şikâyet ediyor.
Aralarındaki sorunları çözemeyen ve dış yardım arayan veya dış karışmasın iş bana bırakılsın dedikten sonra gelin bizi tanıyın veya kuzeyin tanınmasına engel olun diyenler aynı zamanda tek yardım edebilecek olan dünyayı kınıyor.
Denizdeki sorunları bir an önce uzlaşmak için öneriler hazırlayarak seçilecek bir tahkim kuruluna götürmeyi kabul etmek gerekir. İlgililer büyük masraflarla halkı zarara sokacaklarına ve silahlı çatışma riskine veya başka konularda istemedikleri bağlantılara girmeye zorlanacaklarına dünyanın öğüdüne kulak asıp “dünya bize düşman veya karşı tarafı destekliyor” diye kanılara sapmamalıdırlar.