Konuyu incelemek, üstüne espriler yapmak âdeti olanlar ve haber bulup da sayfa doldurmak ve zaman doldurmak durumunda olanlara da anlam çıkmak için iyi oldu. Koalisyon kimler arasında yapılacak belli olduğuna göre bu kadar iştahlı parti tarafından ve üstelik profesyonel yardım alarak değerlendirilen projelerle ortaya konulduğuna göre ne yapacakları belli olduğuna göre tek UBP’nin özgün projeleri hariç yapılacakları da dâhil belli oldu sanılıyor. Bir düşünelim UBP’nin eksikliği ne eksiltir? Bu kadar proje varken gene de eksik kalmasın derlerse UBP’yi de alsınlar milli hükümet de kurulmuş olur.
Demokrasi derken ilk aklımıza gelen seçim olduğuna göre ve meclisin duvarlarına egemenlik halkındır deyişi yazıldığına göre sanki inanıyoruz ki iktidarın gerçek kaynağı halk adına milletvekillerinindir. Gerçek o mu? Şimdi iktidar oluşuyor diyerek ve aman acele oluşsun diyerek bir an önce oluşmasını istediğimiz iktidar meclisten çoğunluk oyunu alırsa komitelerden bütçe komitesi hükümete özel çoğunluk, diğerlerinde genel olarak partilerin milletvekili sayılarına oranlı olarak,yani gene çoğunluğa göre temsil hakkı alacak.
Partiler demokrasisi denen Türkiye tipi sistem gereği milletvekilleri de meclisin iktidar dedikleri çoğunluğun desteğini alan hükümete kendi partileri aracılığı ile hizmet edecek. Şöyle ki milletvekilinin yasa ve karar önermeye hakkı sakatlanacak çünkü partilerin sayılarına göre oluşan komitelerde milletvekili değil parti vekili olan seçilmişler karma oy ve tercih oyları hatırına vicdanına göre hareket edeceğini göstermeye çalıştıysa da seçildikten sonra unutacaktır.
Şimdiki halde öneri denilen milletvekilinin sunma hakkı olan yasa veya karar teklifleri hükümetten gelenlere göre sırasını kaybeder ve yılda ancak birkaç tanesi görüştürülür. Komiteden geçme şansı da verilmez. Onun için milletvekilleri ancak hükümetten gelen tasarı dediklerine değişiklik önerisi vermekle yetinirler. Buna o kadar alıştılar ki partisinden hoşlanmayıp kurtulmak isteyen milletvekilinin meclis çalışmalarından engellenmesini getiren İçtüzük değişikliği yapıldı.
Bu değişikliği partisini satanlara ve başka partiye geçip de çıkar sağlayanlara engel olmak için yapmışlar ama o kaçağı alan partiye ceza vermeyi düşünmediler. Halk onların bu değerli ahlakını da desteklemediler ve kaçakları veya hainleri onurlandırıp yeniden seçmekte beis görmediler.
Sonuçta milletvekili partisiz ve çoğunluk olmadan işe yaramaz bir kişi olur. Demokrasinin milletvekili seçme hakkı olarak anlaşılması o kadar yetersizdir ki seçilenler seçilmek için çeteleşirler, seçmen komisyoncuları ile seçim kazanmayı becerirler. Çünkü halkın servetlerini istismar ederler, kendilerinden değil cebimizden öderler ve sayıyı tutturdular mı parti sultasını meclis iradesi yerine ikame ederler.
Milletvekiline halkın servetlerinin bilançosunu sunacak bir kişi çıktı, bütçe kalıbını değiştirdi, hemen önlem alıp eski tip bütçe kalıbını getirdiler. Milletvekilinin para ne için alınıyor, nereye harcanıyor diye bilgi ve kararlaştırma yetkisi için kurulduğu halde bilmesine izin vermiyorlar. Çünkü meclis sadece hükümet kurmak için gereklidir. Bir kere kuruldu mu artık partisinin kulu ve istifası halinde çalışmalarına yasak konulacak bir zavallılar gurubundan ibarettir.
Bu kanaat o kadar güçlüdür ki yıllarca mecliste oturan milletvekili işsizlikten usanmasına son vermek isterse gelecek seçimleri beklemenin işin karakterinden olduğuna inanmıştır. Sabırla partisinin adayı olup gelecek seçimlerde deyip beş yıl kenarda beklemek muhalefet için eziyet olduğu gibi iktidar partisinin milletvekilleri için daha aşağılayıcı ve usandırıcıdır. İktidar milletvekili meclisin yasalarına ve kararlarına uymaya, saygı göstermeye bile zahmet etmeyen bir hükümeti denetleme hakkına bile sahip değilmiş gibi yapıldığı için onların mesleklerini icra etmelerine engel olmanın bile yolu bulunamamıştır. Hâlbuki İngiltere parlamentosunun gündemine bakın! O kadar yoğun ki bu çalışma yoğunluğu İşçi partisinin milletvekillerini tatmin ettiğinden iktidara gelmek için terlemedikleri haber ve yorumları yapılmaktadır. Milletvekili her şeyi bilme hakkı olan, gizli servisleri bile sorgulayabilen birisi olunca muhalefette de tatmin olabilir. Yasa veya karar önermek için meslekten yasamacı bir memurun yardımını da alarak, dünya meclislerinde milletvekillerinin olanak ve yetkilerini öğrenerek milletvekili olabilirlerse başları dik partilerinde de demokrasinin işlemesine çalışabilirler.
Bu meclise ve bu demokrasiye çağdaş diye bakmak ve bir deneyim istenildiğinde TBMM’ye gitmek yanıltıcı ve komik halimizi devam ettirmeye destek olur. Aldanmamalıyız. Onlara bakarak çağa ters durumumuzu sürdürmek olur. Bizimkinden daha iyi bir şey varsa bile onunla beraber çalışması gereken şey olur ve o yoktur, zarar verir.
TBMM darbe soruşturmasında MİT’i mecliste dinlemeye çağırmıştır ama MİT gitmeyi reddetmiş, meclis de getirememiştir. Hem de darbe soruşturmasında meclis gizli servisi dinlemeye muvaffak olamamıştır. Hâlbuki içtüzükte muhalefet milletvekillerinin dahi gizli servisleri meclise çağırıp dinleme hakkı için komite kurulması maddesi vardır ama meclis komiteyi üç dört yıldır Avrupa Konseyi şartı olduğu için uyduğu halde kurmamıştır. Hala da kurmamıştır ve muhalefet de içtüzük’e uyun diyerek kurulması için mücadele etmemektedir.
Statüko savunucularını yaratır derler milletvekilleri de mecliste bilgi almak için önerge veren bir meslektaşları için hükümete yanıt verin diye baskı yapmaz. Kendi muhalefete düşünce kendi de muhtaç olacak diye bile anayasal hakkı savunmaz.
İşte böyle.