yaklaşımlarÖzkan YıkıcıDünyaya miras kalan! Amerikan merkezinden İspanya Filandiya ülkelerine – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Dünyaya miras kalan! Amerikan merkezinden İspanya Filandiya ülkelerine – Özkan Yıkıcı

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Klasikleşen bir olaylar zinciri daha yaşandı. Önce ispanyanın Berselona kentine arabalı, silahlı saldırılar oldu. Altından malum örgüt ismi çıktı! Zincir devam ediyordu: Derken, srpriz bir ülkenin de adı duyuldu: Filandiya da nasibini aldı. Arada Almanya ve netleşmeyen Rusya benzer saldırılara uğradı. Başta Fransada olmak üzere, bazı ülke şehirleri de tren garlarında boşaltma haberleri de geldi. Hep ayni simge: “IŞİD! Gariptir, dünya eskiden Elkayde, şimdi de IŞİD adıyla sarsılıyor. İstihbaratlar, silahlar hep ona işliyor. Irak ve Suriyede IŞİD karşıtı saldırılar yoğunlaşırken, ilk kez Lübnan ordusu IŞİD karşı eylem yapıyordu. IŞİD sanki “dünya bir yana, kendisi öte yana” gibi bir karşıtlığa düşürüldü……

Barselonadan Helsinkiye adeta saldırılarla korkular yayılırken, devletler adeta alarıma girdi. Halbuki özellikle Filandiyanın pek de IŞİD merkezli gelişmelerde pek de yeri yoktu. Aksine bu yelpazenin temel aktörü ABD ile başlayıp, İngiltere, Sudi Arabistan ve Türkiyeye dek gelişmekteydi. Fakat, gelingörün ki ispanya ve Filandiya halkı bu yaratılan timsahın mezeleri oluyor…..

IŞİD veya fark etmez, Elnusra, Elkayde gibi örgütler böylesi terör eylemleriyle dünya merkezine otururken, kimse yüzleşmek dahi istemiyor. Dahası, IŞİD yaratıcı koşullar net iken, bunları yaratan politikanın da özü belli durumdayken, yine de konu pek de tartışılmıyor! Özellikle katılımı az olup “bizi pek ilgilendirmez” diyen ülkeler de “sizi de ilgilenderir” yanıtını almakta gecikmediler. Son Filandiya olayı bunun acı net kanıtıdır. Filandiya BOP projesine katılmayıp, bölgesel işkallerde direk rol almayan, bu yapıların yanlış olduğunu söylemesine karşın, yine de IŞİD öfkesinin hedefi olmaktan kurtulamadı. Ozaman, biraz düşünmek şart! Üstelik, IŞİD direk yaratıcı ülkelerinden Sudiler veya Amerikaya neden böylesi önemli tekrarlı saldırı yapılmıyor? Başka can alıcı soru da şu: IŞİD cihatcı bir örvgüt. Örgüt İslami ilkelerle yetiştirilip, tanrı adına savaştıklarını söylüyor! Müslüman olup kafirlere karşı olduklarını da haykırıyorlar…. Peki, madem Ortadoğuda oluşan ve Müslüman kimlikli bu yapı, neden temel karşıt görülen israile karşı da eylemler yapmıyor? Örneğin, Elnusra ile birlikte Suriyenin İsrail sınırında da mevcutken, niçin arap kesimini katlederken, İsrail cepesine saldırmıyor? Bunların yanıtını kimse sormuyor. Sormaya başlarsa, Amerikan gerçeği veya Sudi İsrail ortak iran karşıtlı BOP ekseninin stratejisine ulaşacaklardır…..

Dünya halkalrı, eskiden enazından ırak işkalinde ayağa kalkıp gereken tepkileri koymakla meşkuldular. Fakat, Suriye olayında ya sesiz kaldılar veya Amerikan merkezli tutum halinde kaldılar. Şimdi, zamanında göserilmeyen tepkiler, duyulmayan endişeler ve yapılan yanlışları görmezden gelmenin sonuçlarıyla herkes karşılaşıyor. IŞİD veya fark etmez, Ortadoğu projeli ortak yaratılan örgütler, şimdilerde onları yaratanlar la dahi boğuşuyorlar!Zamanında sırf Bop işlesin diye en moderin tankları vereip, onları metreselerde malum müfredatla eğiten batı, şimdilerde çıkmaza giren bu proje sonucu, yaratılan canavarın kısgacına takıldılar. Eyer, Suriye veya ırakta, hat ta şimdielrde Yemende batının istediği değişiklikler olsaydı, bugün terörist diye lanetledikelri IŞİD veya Elkayde tipi örgütler iktidarda olacaklardı. Bu basit gerçeği, gözden kaçırmayalım…..

Dikat edilicek olursa, Amerikanın bölgesel itifak kesimleri, sanki anlaşılmış gibi en gerici örgütlerdir. Irak işkali veya Suriye hamlelerinde ülkesel itifakcılrı nın en önemlisi arap şehleri ve Sudilerdi! Sudilerle daha laik olan arap rejimlerini devirip daha cılız devletlerle, Sunni eksenli mezhepci yapılarla serbes piyasa bölgesel kurumsalaşma yapılmak istenmektedir. IŞİD boşuna değil irak işkaliyle birlikte ceza evlerindeki uygulanan ABD politikalrıyla yeşertildi! Hat ta, bu tip örgütleri masaya koyup taraf diye görüşmeci yaptılar. Örneğin, Suriyede iç dinamik olan Kürtlerin masaya oturmasını kabulenmeyen batı ve Türkiye, şeryat isteyen ve tamamen dış görünümlü cihatcıları “muhalefet diye” masada taraf yaptılar. Bunların toplamıyla IŞİD ortaya çıkıp canavarlaştı. Her yapı CİA kuralına göre görevini bitirince, dıştalanır. Karşıt düşman yaptırılıp bu defa yandaş değil de düşman kulanım siyasetine eklenir.

Şimdi, ispanyola veya Filandiyalıya Suriye denilsin! Irak işkali vurgulansın, fazla anlatacak bilgisi yoktur. Hele oy verdiği hükümetlerin de bu konulardaki politikasına hiç bakmayacak! Bakmayacak da ilgili siyasetin bedeli de gün gelip kendine de kesiliyor. Tıpkı, zamanında İngiltere kamuoyu ırak işkalini, yalan idiyalara karşın gerçekleşmesine fazla ses çıkarmadılar. Ancak, kendi yaratıkları politika, gün oldu gelip kendi sokaklarında da yaşatılmaya başlandı. Fakat, yine halk ayni kesimleri seçiyorsa, bizim fazla diyecek sözümüz de kalmaz…..

Bunca gerçek yaşanırken, bunların uygulanma esrumanları belli iken, bizde de ayni terane okunuyor! Okunmuyor diyenler, sadece bu yıl değişecek müfredata baksın! Geçirilen din dayresi yasasını okusun. Yok yetmez derseniz, ilahiyat kolejindeki mevzuniyet törenindeki konuşmayı izlesin. IŞİD metrese müfredatına bakıp kıyaslasınlar! Gün gele provakasyon gerektiğinde veya oynayacak oyuncu arandığındaki ihdiyacı da eklesin. Hala duyarsız ve hat ta destek vermeye devam edilirse, ayni yaşanmışlık da burada olacağı kesin. Sorun, zamanında ve yerinde konuşup tetbir almakla başlar. Oysa dünya gerçeği ile “bana ne” ikileminde, ilgisizlik teslimiyetin alkışıyla yaşamaya devam etme modunda ısrarcılık sürüyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin