Dünya tycoonların (zengin işadamalarının) lider olmasına engel olunamayan bir dönemden geçiyor – Alpay Durduran

624

Ne yazık ki dünyada kolay para kazanıp göz kamaştırıcı işler yapanların etkisi altında kalmaktadır ama başı dertten kurtulamaz.

Dünya lideri gibi olan ABD bir taraftan terörist dediği ülkelere tehditler savurur diğer taraftan onlara süper silahlar satıp para kazanır. Bunu da siyasi doğruluk değil halkının güvenliği diye yutturmaya kalkar. Böyle bir adamı başkan yapabileceğini gördüğümüz ABD’yi gözümüzün önünden ayırmamalı ve uluslararası iş birliği ile engellemeliyiz.

Siyasi partilerin küresel iş birliğinin ne kadar önemli olduğu çok daha iyi anlaşılmaktadır.

Katar teröristleri desteklermiş haberiyle Suudi ve Mısır ve ortakları tarafından eyleme geçilince, ABD başkanı Katar’ı işaret ettiler dedi ama arkasından Katar’a F16 uçaklarını satma kararını açıkladı. İklim değişikliklerine inanmıyorum dediğini duymayan seçmen onu başkan seçti ve Portekiz’den uzak Asya’ya felaketler zinciri haberlerini aldık. Ülkemizde de kuraklık yüzünden çölleşme öngörüleri haber oldu.

Devletler halkın denetimini hissetmezlerse ve daha çok lüks gıda ve diğer ürünleri tüketebilirse öyle insanları iş bilir kapitalistler olarak seçmekte mahzur görmezler. Halbuki kolay tutuşan lüks ve moda elbiseler içinde yanıp gidenlerin hikayelerini izleyenler çok olmuştur. Siyasi ilkeyi bırakıp seçmene gülücük yaparak seçilirler ama kendi sattıkları silahlarla Amerikanları Afganistan’da avlarlar.

Bunun üstüne de Devlet Laboratuvarı’nın ölçümde hata yüzünden yoğaltılmaması gereken gıda maddelerinin %50 hata payı içindedir diye serbest satışına izin verildiğini öğrendik. Uyuyan Amerikalının laboratuvarlarında geliştirilen usullerle kabağa aşılanan karpuzların heybetini yaşarız, üründen tohum alamadığımız için ithal edip onları zengin ederiz ama Amerikalı da doğal karpuzu artık bulamaz olur. Kenarda kıyıda doğal karpuz ekimi yapan kooperatiflere muhtaç olur.

Bizim halimiz daha da perişan ama onlar da perişan. Bizde onların geliştirdikleri ilaçlarla üretimi tahrik ederiz veya hastalıklarla uğraşırız derken iyi ölçemiyoruz diye %50 hata payı icat edip bize bir şey olmaz hesabı yaparız.

Devlet bizi koruyacağına efsaneler icat eder. Güya üreticiyi korurmuş. Unutmadık ya! Peynirleri ithal edip bekletirler derken meğer daha çok ömrü bitti diye elden çıkarılanları alırlar ve paketleyip üstüne paketleme tarihini yazarlar. İzni de eski laboratuvar müdürü sağlamış. İthalatçı da üretici mi olmuş!

Bu halde iken Amerikalının da halinin benzer olduğunu duymak kolay gelmeyebilir ama çaresi var. Küresel siyasi dayanışmayla gidişi tersine döndürmeliyiz. Yapabiliriz. Amerika’da da Avrupa’da bizim gibi alçak gönüllü dayanışmaya hazırlar vardır. Yeter ki örgüt yönetmeyi bilelim.

Örgütlemeyi bilsek ve eski örgütlü düzeni devam ettirip ilerletse idik halimiz bu halde olmazdı. Devlet memurları suç işleyerek görevlerini yapmazlar ve talimat almışlar diye boyun eğip zehirli maddeleri yememize kılıf uydururlar. Siyasi iş birliğini nasıl yönetebileceğiz? Korkarım ilişkiyi yürütme becerisi bile göstermeyip terk edeceğiz.