Özlem Çimendal’ın sorularını yanıtlayan YKP-fem aktivisti Münevver Özakalın, son dönemdeki kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddet konusunu değerlendirdi…
Kıbrıs’ın kuzeyinde kadınların devlet tarafından sadece 8 Martlarda hatırlanmaktan öteye geçemediğini belirten YKP-fem aktivisti Münevver Özakalın, “Ülkede eril biz düzen var, erkeler kadının hem bedeni hem de zihni üzerinde bir egemenliği anlayışı var” dedi.
“İntihar diyerek, devlet cinayetin üzerini örtmeye çalıştı”
Geçtiğimiz aylarda yaşanan bir başka kadın cinayetini hatırlatan Özakalın, “4 ay önce yaşanan Akile cinayetini hatırlayalım ailesi tarafından öldürüldüğüne dair ifadeleri olmasına rağmen, kocası tarafından bariz bir şekilde hayatı elinden alınmıştır. İntihar etti şeklinde devlet bunun üzerini öretmeye çalışsa da gerçekler bu yönde değil” dedi.
“Farkındalık artmadıkça ne kadına şiddetin ne de cinayetlerin önüne geçilemeyecek”
Mağusa’da karısının hayatına son vererek kendisini de yaralayan bir kişinin neden olduğu olay hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özakalın, “Ülkedeki farkındalığın yeterli olmadığı ve kadının erkeğe ait olduğu yanılgısından vazgeçilmediği sürece ne erkeklerin hoşlarına gitmeyen bir şey nedeniyle kadınların hayatlarını sonlandırmalarının ne de bu ölümlerin önüne geçilemeyecek. Erkekler kendilerine ait olarak gördükleri kadını her zaman öldürme eğilimi içerisinde olacak” dedi.
“Kadın Sığınma Evleri önleyici bir girişim olacak”
Kadın cinayetlerinin önüne geçmede en önemli girişimin Kadın Sığınma Evleri olduğuna vurgu yapan Özakalın, “Kadınların şiddet gördükleri ya da tehdit edildikleri zaman başlarını sokacakları bir yer olsaydı kadın sığınma evi gibi belki de birçok kadın şiddet görmeyecek ve cinayete kurban gitmeyecekti. Şu an dışarda yüzlerce aynı durumda kadın olduğuna eminim. Belki küçük bir önlem gibi görülüyor ancak bu adım atılmalı. Bu farkındalık okullara kadar inilerek eğitimler verilmelidir” şeklinde konuştu.
Polis aile içi diye karışmıyor, Yargıçlar bir şans daha veriyor
Şiddete uğrayarak ölümle tehdit edilen kadınların, güvenlik güçlerini aradığında “Aile içi mesele biz müdahale edemeyiz” yanıtı ile karşılaşacağını bildiğini, bir sonuç alamayacağı için öğrenilmiş çaresizlik yaşadığını dile getiren Özakalın, “Boşanma sürecine girilse, Yargıç tekrar denemeleri yönünde karar verecek. Bu ortamda da kadının gittiği bütün kapılar ve çare aradığı bütün yollar bir çıkmaza girecek” diye konuştu.