Başkanlık rejimini daha güçlü diyerek isteyenler Trump’ı izlesinler

3450

YKP Yürütme Kurulu üyesi Alpay Durduran, son başkanlık tartışmalarını değerlendirdi. Açıklama söyle:

ABD’de başkanlık rejimi var ve yeni seçilen Trump hükümetini kurmak için çalışmaya başladı. Başkanlık rejimini öğütleyenler izlesinler bakalım demokratik bir ülkede başkanlık rejimi nasıl çalışıyor.

Başkanın siyasi partiler ve meclislerle ilişkisinin nasıl çalıştığını anlamak için en güzel örnek Kıbrıs’tadır. Ama güneyde işleyen başkanlık rejiminin siyasetle ilgisini izlemek istemiyorlar. Örneğin yasaları ve meclisin denetleme yollarını oradan öğrenebilirlerdi. Şu anda güneyde başkan mecliste koalisyon halinde çalışmak ve muhalifleriyle uzlaşmak zorundadır. Çünkü onun partisinin mecliste çoğunluğu yoktur. Başkanlık rejiminin koalisyonları önlediği ve istikrar getirdiğinin yalan olduğu önümdeki gerçeklerle kanıtlanmaktadır. AB, İMF ve Dünya Bankası ile imzaladığı paketin gereğini yapabilmek için muhalefetle sürekli pazarlık yapan bir başkan vardır.

Buna Trump’ın hükümet kurma çalışmaları da eklenirse başkanlığın parlamenter sistemden daha istikrar vaat ettiğini iddia edenler yanıldığını görecekledir.

İlk nazarda Trump’ın kolayca Pasifik antlaşmasını ve Obama Care denilen sağlık reformunu iptal için kararnameler imzalamasını alkışlarla karşılayabilirler ama hükümet kurmak için ilk adımında bir kurulun onayını almadan bakan atayamadığını ve sonunda Senato’nun da onayına gerek olduğunu öğrenmek isterlerse basını izlesinler.

Bugünlerde Trump altı bakanını atayabilmek için Senato’dan onay isteyecek. Dışişleri ve içişleri bakanları dahil bu bakanları kabul ettirmek için kongrede Cumhuriyetçi çoğunluğun desteği olmasını elde keklik gibi göremez çünkü partisinin ağır topları kendisine başkan adaylığından çekilmesini önermişler ve kendisin oy verilmemesi çalışması yapmışlardı. Ayrıca bilinmektedir ki ABD’de partilerin parti başkanın keyfine fazla bağlı değildirler. Onun için başkan bundan sonra hep kongre üyeleriyle pazarlık etmek zorunda kalacaktır.

Dahası ABD’de kongre başkana yalnız bizim usul yasalar geçirmekle yetinmezler. İster başkanlık olsun ister parlamenter meclisler siyasi kararlar alırlar. Bizim meclis içtüzüğü de demokratik ülkelerden alındığı için onun da yetkisi vardır ama siyasi kararlar almaz. Orada ise alır. Örneğin dış politikada Kontra gerillalarına yardımı yasaklama kararı almış ve CİA bunu gizlice yürütmek zorunda kalınca yakalanmıştı. Ardından büyük biz cezalandırma işi başlamıştı. Ama bunu anımsamayan olabilir. Şimdi Trump’a kongreden gelecek yasaklara gözümüzü açalım. Bunları izleyecek ve başkanın işi hiç de kolay olmayacak.

Hemen bir yığın avukatın başkanın seçimler sırasında dış yardım almasını ve kendi yabancı yatırımlarından gelir etmesinin anayasaya aykırı olduğu için dava hazırladıklarını öğrendik. Yani başkan hiç de iddia edildiği gibi denetimsiz değildir.

Buralarda hukukun üstünlüğü çok zayıf olduğundan çalışmaz ama çalışan yerlerde meclisler çok etkin olurlar.

İzleyelim başkanlık rejimi bizde sanıldığı gibi güçlü değildir. Güç hukuktan ve halkın desteğinden gelir. Halkın desteği ise seçimde oy kullanmakla sınırlı değildir her an etkili olur. Bizim seçim dışında etkili olacak kurumlarımız çalışmadığı için popülizm ve partizanlıkla seçimi kazanma şansı olur ve her şey tozlaşır. Başkanlık rejimi de en yozlaşmaya açık rejimdir.

Halkımızı rejimi demokratik hukuk devleti haline getirmek isteyenlere güç vermeye çağırırız.