Bütçede kısa devre yasaktır ama – Alpay Durduran

768

Bütçe bir parlamentonun varlık nedenidir. Onun parlamento ve parlamenter bütçeye yani yürütmenin tüm parasal işlerini yürütme olanağına sahip çıkmakla görevlidir. Bunun ilk şartı da bilgilendirilme hakkını elde etmesidir. Bilmeyen görevini yapamaz. Sanırsınız ki mebuslar Mercedes araba rezaleti sonrası tartışmalarda CTP’nin onaylayıp bütçeye koyduğu suçlamasını görünce yakında görüşülecek olan bütçeye konacak kalemlerin açıklamasının konmasında ısrar edecekler ve görüşmeler başlamadan maliye bakanlığından ayrıntılı bilgi sağlanması için kafa yoracaklar. Olur, mu dersiniz?

Ben sanmam çünkü eskiden böyle kalemlere ilişkin açıklamalar kısmında açıklama yapılırdı. Hapishane kaç hükümlü bulunur, kişi başına ne kadar azık için para konur ve toplam kalem nedir gibi açıklamalar bile yapılırdı.

Şimdiki mebuslar da şehir efsaneleri ile doldurulmuş kafalarla aday olup seçilmişlerdir onun için arada bilgiler azalmış ya eskiler zokayı yuttular demezler olağan uygulama budur derler. Eskilere sormak da akıllara gelmez. On altı yıl mebus diye bağırdım ama bir tek yeni mebus benimle sohbet ete gereğini bile duymadı. Onun için demek bize bu kadar hassas konuda bile bilgi vermeden bütçe geçiriyorsunuz ha diye bağıran yok. CTP’den bundan sonra kalemlerin açıklaması yapılsın diye girişim haberi gelmedi.

Alan memnun satan memnun.

Örtülü ödenek şehir efsanesi ama ne mal olduğumuzu anlatır. Her kalem bir bütçedir hesabı şeffaf olmalıdır ilkesi değil örtülüsü efsane olmuş. Bizde örtülü ödenek yoktur. Hesabı yasadışı olarak gizlenerek yani örtülü hesap diye düşünülen kalemden yapılan harcamalardan bilgi verilmeyecek talimatıyla yapılırdı. Yasa emriyle kurulmuş bir örtülü ödenek yoktu. Talat geldi yasası geçti. Maşallah!

Her kalem bir bütçedir düşüncesi de meclisin yetkisinden kaynaklanır ama hükümet gizli iş yapmak ister, harcamalarda denetim istemez ve çoğu kez dairelerden gelen istekler bütçeye sığmaz onun için global yani atmasyon ödenekler konur.

Bu durumda CTP makam arabalarının alınmasına kendi karar verdi idi ithamıyla karşılaşır. Layığıdır çünkü kendi de meclise saygı göstermez ve bilgi vermek için açık hesaplar ve açıklamalı kalemler için ısrar etmedi. Kendi de ayni kafada olmasa şimdi bağırırken bu ilkeleri ileri sürerdi. Ne yazık ki bu ilkelere sahip çıkmadığı için gıkı da çıkmadı.

Bunlara önem vermek şeffaflık ilkesi gereğidir. Yoksa demokratik hukuk devleti çalışma, yönetimde tutarlılık da sağlanamaz. Plan program da yapılamaz.

Bütçe plan program bütçe (PPBS) sistemi ile yapılır diye kararlar vardır. Onlar da işlemez.

Bu arada TÜK kararnamesi gündeme geldi. Böyle bir konuda kararname çıkarılamaz. Anayasa izin vermez. Meclisi kenara atmak sistemi yıkar. Onun için her konu açıldığında sistemsizlikten yakınılması olağandır. Ama sistemli olunmasını sağlayacak bu gibi temeller sistem kuracaklarını söyleyen partiler tarafından yıkılmıştır ve yapılmak da istenmemektir. Öyle bir istek olsa meclis içtüzüğü daha hızlı yasa geçirmek için değil hükümeti denetleyebilen bir meclis için talep ve çalışma olurdu.

Al birini çal ötekine!

TÜK kararnamesi kesinlikle anayasaya aykırıdır. Yürümesinin durdurulmasından doğacak bir zarar varsa değil bir daha böyle bir konuda KGK çıkarılmasını önlemeyi düşünmek gerekir.

Sistem isterseniz ülkenin işleri için yapılmış tüm mevzuatı her an önünüzde bulunduracak örgütlü bir çaba içinde olacaksınız. TÜK’ün işlevini ekonomiye zarar vermeden sürdürmesini isterseniz önce en genel olarak konuları düzenleyen ve yürüten kurumları ve kararları önünüze koyacaksınız. Merkez bankası emrinizde değildir. Para politikasını temelde Türkiye belirler, ekonomik ve maliye için protokollerle Türkiye’ye teslim ettiniz ve mastır dediğiniz tüm planları Türkiyelilere hazırlatmaktasınız, kurallarını da siyasi kavgalarla mecliste onayladınız. Onlar size başka şey söyler siz başka şeyler yaparsınız; öyleyse sistemde bütünlük nasıl olsun ki!

Eşyanın doğasına aykırı işlerde karşınıza aşamayacağınız engeller çıkar. Tarım ürünlerinin fiyatlarını artıracak fonlarla piyasaya müdahale ederseniz yanınızdaki Güney sizin rakibiniz olur ve alıcı yürüyerek bile ulaşabileceği pazardan alışverişe geçer.

Bu olmadı mı? Elinde poşetlerle gidip gelen kişilerin sayısını merak eder misiniz? Haydi, açıklayın.

Ekonomik, mali, sosyal ve kültürel işbirliği protokolü yani paket diye geçilen anlaşma size tarım ürünleri hakkında oynama yetkisi verir mi? Vermez. Siz sistemi kendi elinizle yıkmış olursunuz.

PPBS sistemini de bozarsınız. Yeni vergi şampiyonları listesi açıklandı. Yeni kumarhane açmak için kapıda birikenler varken izni alanlara on yıllara uzanan teşvikler uyguladığınız için vergi vermediler kapıda yeni istekler varsa hala vergi bağışıklığı vermenin âlemimi var. Kaç para kazandı bu kumarhaneler? Hesabını niye açıklamazsınız? Bu devlet gelirinin kumarhaneler ödenmesinden başka bir şey değildir.

DPÖ teşvik verilmesini onaylar diye biliriz. Ama onaylarken hükümete buna gerek yok kapıda bekleyenler var, yenisi de istenmez madem buna vermeyin demez. Neden mi çünkü o görevi değilmiş! Hükümet de DPÖ’den itiraz gelmeyen bir projeye izin vermesin edemezmiş! İnanabilir misiniz? En büyük yatırımlarda bile gereklilik denetlemesi yapılmaz ve vergi bağışıklığı hediye edilir.

Sonra da TÜK’ü kurtarmak için para bulunamaz.

Sistemsizlik sistemli çalışmamayı ilke kabul etmiş siyasetçilerin elinde sürdürülmektedir. Sistem istekleri romantik bir rüyadan öteye gitmez çünkü yürütme elini serbest ister, çıkar gurupları kapıdadır ve aceleleri ve satın alma güçleri vardır. Meclis hükümetin emrindedir, milletvekili yoktur, partilerin vekilleri vardır.