yaklaşımlarÖzkan YıkıcıKuşatılmış yarınlarımız da Türkiye ve ABD – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Kuşatılmış yarınlarımız da Türkiye ve ABD – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Yaşam bana olmazsa olmaz iki gerçek öğret ti! İlgili konuda mutlaka bilginiz olması gerekir. Bilgi olduk ça görüş alanınız da genişleyip, daha doğrulara ulaşırsınız. Ötekisi de şu; siz nekadar doğruları bilirseniz bilin, eyer bunları yaşama sokacak örgütsel gücünüz yok sa bunun da fazla önemsenmemesini de yaratır. Hem bilgi hem de örgüt birbirini tamamlayıp, bunların deyerler le yaşama geçme şansını yaratır. Bu önemli basit ama olması çok güç gerçektir.

Kıbrıs ta sıraladığım heriki olgu da oldukça eksik. Brakın bilmeyi, bilmeyerek işbirlikci olup “kazanmanın” da kültürü oluştu. Bile bile yanlışın, sırf çıkar uğruna savunulduğu süreçleri hep yaşadık. Günümüz de bunu somutlayacak iki önemli ülke vardır. Birisi ürkiye, ötekisi de ABD olmaktadır. Türkiyenin Kıbrısa etkisi tartışılmaz. Helle de Kuzey Kıbrısın Türkiyeleşip ilahklaşma koşulları işbirlikcilik le hızla yol alıyor. Üstelik bunu savunan potansiyel kitle ve yönetsel elit kesimi de vardır. Güney ise birbaşka telden çalıyor. Sanırım Türkiye de yaşanan son darbe girişimi ve sonrası apaçık her şeyi ortaya serdi. Belki de Türkiye gelişmelerini en soyut, en yüzeysel ve onca etki potansiyeline karşın hiç görmek isemeyen yer Kıbrıs olacaktır. Oluşan ilişkilerin sonucudur. Hat ta, onca darbe girişim gerçeği, sonradan oluşmaya başlayan yapılanış ve enazından bölgesel gerçeklikler ortadayken, Kıbrısın heriki tarafı da “Kıbrıs görüşmelerine olumsuz etki yapmaz” diyecek kadar kaçışa da rasladık.

****

Türkiye Kıbrıs için önemli bir direk etki yapan ülkedir. Her kesime deyişken olumlu veya olumsuzluklar taşısa da bu gerçeklik deyişmez. Son darbe enazından Türkiye de bozulup darbe karşıtlığına dek gelen siyasal parçalanmanın heran istendiği anda Kıbrısın kuzeyine yansıması olasıdır. Çünkü işbirlikcilik te efendinin gücüyle çalışmak, çıkar oluşturma zorunluluğu vardır. Fakat Somaliye dek yansıyan, Kırgızistan da sorun yaratan darbe sonrası uzanan hesaplaşma, şimdilik Kuzey Kıbrıs işbirlikcilerine galiba ulaşmadı. Ama buradaki işbirlikcilerin yalaka ve jurnaliği çoktan başladı.

Türkiye yarınımız için direk etki yapan ülkedir. Orada olanlar direk buraya yansır. Sadece dün Feytulah la kimlerin işbirliği yaptığı ve bugün de tam aksi duruş sergilediğini biraz deşenler bulur. Öylesi bir etki vardır. Hat ta AKP ile birlikte Kıbrısın kuzeyin de yükselen dinsel Suni kültürleşme yapısı da öteki kanıt dır. Onuniçin kimse bu gerçeklerden kaçmasın. Helle her gelene eller havada teslim olup ceplerini doldurarak bakanlar da aldanmasın.

Belli ki Türkiye darbe sonrası fırsatı kazanan kulanmaya hız veriyor. Sadece karşıtları tasfiye deyil, kurumsal yeniden altüstleri yaşatıyor. Daha bir başkanlık otoriteleşme ile başta ordudan başlayan hem tasfiye hem de yeniden yapılandırma da hızla gerçekleşiyor. Birçok kurum kapatılıyor, birçoğu da içi boşaltılıp yeniden doldurulma süreci yaşanıyor. Meclis devre dışı brakılıp Olağanüstü hal ilkeler le direk başkanlık talimatlar la yönetim dönemi hızla yerleşti. Birçok olmaz birden bir çırpıda gerçekleşti. Artık kurumsal olarak dünkü Türkiye karşımızda yoktur.

Bu kadar hızla deyişim dalgası ise özelikle bölgesel itifak kırılmaları ve birçok ulusalrarası ilişkide belirsizlikler de yaratıyor. Böylesi dönemleri özellik le belirli güçler kendi lehine kulanmak ta ister. Rusya bunun en net kanıtı. Kaçınılmaz olarak siyasal hamleler elbet beraberinde yeni itifak veya soruların da oluşmasını getirdi. Helle de “benden ondan” basit ayrım la keskin çizgiler çizilip mücadele meydanına sokulur sa!

Sonuçta artık dünkü Türkiye deyil yeniden şekilenen Türkiye yarınımıza damgasını vuracak. Bu sadece Türkiye deyil Suriyeden birçok ülkeye dek yansımaları mutlaka olacaktır. Ama neyazık Kıbrıs net olan bu resmi hala okuyamadı. Hat ta Güney kesimi hala AKp ile çözüm gelecek umutlarına da sahiptir. Dünyada ender görülen bir görüştür.

*****

Sistemin süper gücü ABD de iyi sinyaler vermiyor. Yaşanılan ekonomik krizin aşılamaması ve girilen Ortadoğu stratejisin de bataklığa saplanması sonucu, artık hegemonyası gerilemeye ve geriledik çe sorgulanmaya başlandı. Aslında uzun söz etmeye hiç gerek yok! Son ABD başkanlık seçim yarışın da olan iki adayın savundukları, Amerikan siasetinin geldiği ve yarına taşınacak resmin aynasıdır. Bayan Klintının zaten eskiden Lipya, Hondosas ve Ukrayna politik uygulamaları malumdur. Yine Klintının Suriye hamlesi için “Esat İsrail için en önemli tehlikedir* Devrilmesi gerekir” görüşleri hala akıldadır. Sızan bilgileri ise FBİ sayesinde atlat tı! Trump ise zaten daha başlarken, ırkçılık söylemi ve Cumhuriyetcilerin en tutucu aday olma gerçekleri ile yolunu çoktan çizdi. Daha net görünüm ise ABD Demokrat veya Cumhuriyetci partielrin nedenli aşırı sağa kaydıkları ve ırkçlık ile şahinleşen savaşları savundukalrını da seçim yarışlarında anlıyoruz.

Sakın ha; bunlar göstermeliktir demeyin! Daha kısa zaman önce bir BUŞ deneyimi yaşadık. Başta herkes gülerken, Algırdan seçimin nasıl çalındığını ve başta Afkanistan ve ırak işkalleri ile nelerin yalan söylenip nasıl dünya yaratıldığı hallen yaşanan dünyanın en yıkım sorunalrıdır. Üstelik daha vehimi, Amerikan halkı böylesi liderleri seçki olarak seçiyor. Adına da “Demokrasi” deniliyor.

Belli ki kaybedilen Amerikan hegemonyası ile bozulan düzenler örgütlü olan gericiliklere yarıyor. Bunların çizeceği politikalar ise kendi yarınlarımızı da belirleyecektir. Yukarda ki aBD ve Türkiye kısa bilgiler her şeyi anlatmaya yeter ve artar. Ama böylesi politikalar la yarının umuduyla ceplerini dolar la dolduran işbirlikciler de gayet mevcut. Girişte dediğim gibi; önce bilmek ve sonra bilinenler le örgütlenip gerçekleri yaşama geçirmek. Yaşam bunu yeniden dayatıyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin