yaklaşımlarÖzkan YıkıcıYeniden yakın tarih le karşılaşırken – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Yeniden yakın tarih le karşılaşırken – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Dün gibiydi! Pazartesi günü Erenköyden Lefkoşaya gitme düşüncesindeydik. Fakat Pazartesi günü üşenip kalkmadım. Ayni gün Kıbrıs Rİk radyosunda sabahın ses yıldızı Cem Karaca olacaktı. Elimi karyolanın altına sokup, ratyonun düğmesini açtım. Ratyo sanki savaş marşı çalıyormuş gibi bana geldi. Doğrusu da öyleydi. Ama uyku sersemi olduğum için, yanlış duyduğumu zanediyordum. Pencerenin altında birkaç kadın heycanlı heycanlı konuşuyorlardı. İyice uyanınca anladım ki “Kıbrısda darbe yapıldıydı”! Konuşan herkes için aslında darbe sürpriz gelmiyordu. Yaklaşık altı yedi ay önce Makariyosun Yunanistan askerlerini adadan göndereceği ve görevlerinin bitmiş olduğunu söylediyi andan itibaren, herkes gününü bilmese de bir Yunanistan müdahalesi bekliyordu! Nitekim tam da öğrenci gençlik dönemimizde olup, yeni sol dalgaya uyup olayları izleyen birkaç köylü kişi de darbe olacağını arada konuşuyorduk. Bukadarla kalmayıp, Türkiyenin de müdahale bukez edeceğini de vurguluyorduk. Hiç unutmam! Dinlediğim bir Rumca yorumda “Eyer Yunanistan bir çılgınlık yapar sa Türkiye de adaya gelecektir” dediydi!

Özetlediğim 1974 sabahlı uyanış şeklim, aslında neden sürpriz olmadığının da nedenini anladınız. Darbe bekleniyordu. Epey zamandı Kıbrısda Türk Rum deyil de Rum Yunan çatışmaları, gerilimleri konuşuluyordu! Suikasler ve karşılıklı demeçelr bu iki taraf tarafından veriliyordu. Öğlene doğru ise Baf ratyosunun kısık sesinden de Makariyosun kaçıp ölmediğini öğrendik. Ha bizim Lefkoşa yolculuğumuz olmasa da giden köy arabası geri gelip herkes kendince yolda gördükelrini ekleyerek anlatıyorlardı. Tam da gençliğim döneminin baharındaydım. Sol eylimi benimseyip epey Emperyalizim konusunda bilgim vardı. Deyişik ratyolar la olayı takip ediyordum. İlk günler sakindi. Hat da birçok rumun kaçıp Türk köylerine gelmek istediği de söyleniyordu. Ama bu sadece birkaç gün sürdü. Cuntacılar Rumları katlederken, bizler de seyrederken, tılsım bozuldu. Nitekim Denktaştan Olcaya Kıbrıs Türk ve Türkiye B.M. temsilciliği olayı “Rumların içişleri” olarak açıklarken, birden rüzgar yön deyiştirdi.

Sonradan öğrendik ki 17 Temuz öğledensonra ABD elçisi Ecevitle görüşüyor* Ecevit Lonraya uçuyor ve Kisincirın yardımcısı Sisgo Ankara kapılarında dolaşmaya başlıyordu! Neyse sonrası başka makaleye….

Gençleiğimin rüzgarı ile yazın ortasında yaşadığım 15 Temuz darbesinin üzerinden seneler geçti. Ben artık yaşlandım. Emekli olup geriye dönüp bakmakla yetiniyorum. İşte yeniden yıldönümüne geldiğimiz önce Yunanistan darbesi ve arkasından Türkiye müdahalesini böylesi bir gün başlangıcıyla yaşadım. Olay öylesine gelişti ki ada fiylen ikiye ayrıldı. Yetmişler Kıbrısı adeta ikiye ayrılıp önce darbe sonra müdahale ile bağımsızlığını da garanti eden ülkelerce parçalatıldı! Fakat onca seneden sonra dahi bu sorgulama hala yapılamadı. Hat da yaşanan katliyamların kayıpları dahi bulunamadı. Oysa Ogünlerde kimisi kayıplarına çığlıkarla ağıt yakarken, kimisi de üzerlerine kahramanlıklar diziyordu. Senin benim acım ile sevincim birbirine karışıp Kıbrısın buharlaşmasına dönüşüyordu.

Yeniden bir Kıbrıs 15 Temuz tarihine geliyoruz. Hala sorgulanmayan, yüzleşilmeyen bir tarih le karşı karşıya kalıyoruz. Brakın oluşturduğu travma ve sonuçları! Yeni defaktolar la adeta adanın yeniden birleşmesine de engeeler peşpeşe konuldu. Halklar duvarlar la ayrılması kadar, Kuzeye taşınan nifus ile yeni bir adalı insan boyutu da eklendi. Kapitalizmin adalet simgesi olan mülkiyet şekli ise ganimet tipi paylaşımlı yeni ekonomik dönüşüme endekslendi.

Yine yaza geldik. Günler aktı ve Temuz ayına ulaştık. Temuzun günleri akıp 15 rakamına ulaştı. Eskisi gibi bu tarih fazla sorgulanmıyor. Unuturulmak ve unutulurken de yeni fanteziler le tarih yazmanın sürecini de yaşadık. En basit gerçek le adanın parçalanmasında direk müdahil olan garantörler yüzleşilerek öğrenilip yerleşilse, ada hep boyunduruklu yaşamı savunmayacaktı. Ama müdahil olanlar deyil de yine kayıplarla kaybeden ada halkları oldu. Çoğu yaşamadığı için kolayca öğretilen yanlış bilgileri de doğru kavrayıp düşüncesini oluşturur. Hele de şanına şan katıp yandaşlaşan “akademisyenlerin” atışları birbaşka oluyor. Karşı toplum imgesini kulanıp yağdırtığı suç ile kendine de pastadan pay alma koşulunu da oluşturuyor.

Ben bu yakın tarihi genç dönemim le yaşadım. Ratyoları da dinleyip bolca güncel akışkan politik mesajları da aldım. Olaylar sonrası gelişmeleri ve özelikle yenildikelri için açılan Kıbrıs dosyalarından epey dersler aldım. Bizde o dönem yaşamayan yeni nesiler vardır. Taşınarak adanın geçmişini hiç yaşamamış nifus da yerleşti. Şimdi bu bilmezlik cenderesinde resmen dilenen yalan da atılır. Hat da “Türk Rum” eksenli anlatımlar la olay daraltılır. Garantörlüğü de Türklere dek indirgeyip yazılı belgeleri de okutmadan savunurlar. Böylesi bir tarihi günlere geldik.

Ben her Temuz siyasal sıçrama döneminde önemli anımsatmaları birçok yazı ile yazdım. Yeni Çağ ve Ortam gazetelerinde bunarlı dileyen okur. Yine gelinen bu tarihi döneme bazı ek bilgilerle 20 Temuza dek bazı yazılar yeniden yazacam. Herkes aldığı çıkarı koruma adına yanlışlar la hamaseti çekerken, çığlık ile kahramanlığın kaynaştığı Kıbrısın yarını için gerçekler acı olsa da mutlaka bilinmelidir. Daha yüzleşemeyen, kayıpların yerini söyleyemeyen bir durumdayız. Bunu iyi kavrayalım.

Önümüzdeki yazım Kıbrısda Amerikan bölgesel hegemonya ile oynayan 67 taşları sonucu Kıbrısın da nicel birikimler le nasıl 74 nitel patlamaya geldiğini kısaca yazmaya çalışacam. Unutmayın; Yetmişdört yılında veya ayni dönemde sadece Kıbrısa dış müdahaleler yapılmadı. Doğu Timor Endonezya tarafından, Batı Sahra Fas ve Moritanya, Umandaki Dofar bölgesi iran tarafından, Lübnandaki Filistin Telzaatar kanpı Suriye tarafından işkal edilip katliyamalr yapıldı. Kisincir droktirinin yeni sömürge ülkenin öteki sömürge ülke işkal politikasının kıvılcımalrının çakıldığı yıllardır. Neyse olayı öteki makalelere brakalım.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin