Kafamızdaki ezber ile oluşan algı tutsallığını hep yaşamak zorudaymış gibiğiz. Emperyalizmi düşünce olarak unutan, anımsayanlar ise bunu ortodoksca veya ezber halinde anımsayanlar! Bu kısırlıkla genel Kapitalizmi normal ve tek doğru gibi algılama yanılsamalrı hep adeta tekrarlana tekrarlana tabulaştı. Emperyalizmin özünü akıldan silenler elbet bu yapının da merkez devletelrini veya tekelerini de unuturlar. Sermaye gerçeği veya sınıfsal sömürme kuralarını da şimdilik belekten sildirtenler le dünya algı oyunu oynamaya devam edilmektedir. Ozaman bu yazıyı merkezin ortasına oturtmak şart! Emperyalizmin merkezi ABD keşvine gidecem. Hep bize “bu sistemin iyi olduğunu* Ulaşılacak hedeflerin olduğunu” algı operasyonalrı ile anlatırlar. Daha ielri gidilip, sermaye sömürüsü ile ilerlenip, ABD destekli en eşitlikli “demokratik” yapı olunacağı ezberi de öğretilir. Biz hep Emperyalist sömürge alanlarında ve özelikle çevremizde epey uğraştık. Anlatmaya çalıştık. Bölgesel dinamikler le karşılık bulma genel Emperyalist stratejileri yorumlamaya çaba gösterdik. Ama hep yaldızlı algılar ve resmen faşist düşünceler “gelecek” diye yuturulup günlük politikalar ilerletildi. Sonuçta haklı biz yanlış onlar çıksa da, yine piyasa onlara kaldı. Hele de şu “paradikma” düşünceden çok tutar oldu: “Amerikanın desteklediği, kazanır ve doğrusu da onun yanında durmak gerekir”!
Madem yörünge böyle işliyor, ben de sizi bölgemizde değil de Amerikan keşvine doğru yöneltme moduna gidiyorum. ABD destekli haklılık ile yarınları kurgulamak, en iyi Amerikancı olup ABD desteği ile güçlenme düşünceleri öylesine yaygın ki, özenilen ve yardımı istenen Amerikan merkezine oturmak şart. Burada bol ABD yanlısı heralanda insanalr var. Bolca her sorunda Amerikaya bakıp yorum yapan “Akademisyenelr” de mevcut. Herkes sorgulamadan Amerikanın hangi tarafı tutuğu ve onun kazanacağı üzerinden politik yörünge oturuşu sergiliyor. Irakta yalan olsa da yapılan işkal doğrudur* BOP bölgeye barış getirecek* Yabancı sermaye gelip sömürdükçe yerel halk kazanacak* Sorunların çözümünde temel güç Amerikadır* Suriye madem gidecek dendi, gidecektir! Bu örnekelri artırmak mümkün. Zaten Kıbrıs sorununda dahi “Pehlivan Hüseyin veya başına Devlet kuşu konan Serdar değil* Nameli Akıncının inciler döktürmesi yerine hep ABD müdahalesi veya gündemine alıp almama bilgisi ile sorun üzerinde yoğunlaşılıyor! Ozaman,haydin Amerikan keşvine doğru yeniden yelkenleri açalım.****
Emperyalizim denilip en güçlü devlet imgesi aranınca, akla herkesin ABD gelir. ABD Emperyalist yapının temel güçlerinden birisidir. Kapitalist yapının hegemonik devletirdir. Karar alma veya müdahale etmede en belirleyici güçtür. Fakat madem aBD odenli önemlidir, sistemin de en gerçekli aynası olma koşulu da vardır. Amerikada dahi olan yapılanış veya geliştirilen politikaların hem içsel hem de genel dünyada karşılığı vardır. Sistemin temelini sorgulamak isteyenler, ABD keşvini doğru yapması gerekir.
Bakın ABD aynasına düşenlere! Bu yıl Amerikada başkanlık seçimi var. 2 adayın profili gelecek dünya siyasetinin de kendisidir. Bayan Klinton ve Trump! Irkçı, tutucu görüşler ve saldırgan işkal politikalar resmen kalın çizgiler le çiziliyor. Zaten Trump bunu baştan net ifadeler le savunuyor. Bayan Klinton ise Dışişleri deneğimi ile Lipyadan Suriye başlangıcına dek yaptıkları ortada! Üstelik garip şekilde tam da adaylığı kesinleşmişken, hakında çıkan bilgiler de nedenli dürüst olduğu veya politika hakim olma kuşkularını da artırdı. Doğru söylemek ise baştan sorularla dolu! Demek ki koskocaman Amerikanın sermaye destekli önseçim dönemi böylesine 2 adayla halkın karşısına geliniyor!
Amerikada seçime böylesine ırkçılık saçan, tutarsız görüşler uçuşan ve en önemlisi deneğimlerin hep yanlışlar la dolu olan süreçle devam ediyor. Bunu küçümsemeğin! Bu seçilecekler yarın bizimkilerin dilerine “çözümle” övgüelrle altınlaştırılacaklar! Başka ABD de artık örtülemiyecek aşamaya geldi. Polisin siyah Amerikalı vurması, karşılık bulup polis öldürülmesi ikilemleri “nasıl ABD” sorularına yanıt oluyor. Irkçı ayrımlı yapıdan tutun silahlı olma militarisleşme ikilemleri artık örtülemiyor. Protestolar ve vurulan insanlar! Irkçılık Amerikası yeniden karşımıza dikildi! Ama buradaki uzmanları veya işbirlikcileri “şahane Amerikan rüyaları” anlatmaya devam ediyorlar. Hele de dolarlı gölgelerde bize umut salgıalrken bu algı çok iş görüyor!
Amerika bukadarla kalmıyor! Obama başkan olmasına ve resmen cinayetler işlenen ülkede silanlandırmaya karşı olmasına karşın da silahlı sermaye kesimini geriletemiyor! ABD peşpeşe gelen ve her biri başka anlam da içeren cinayetlere karşın, silah sermayesi silahlandırmayı durduracak ve herkesin silah edinmesini engeleyecek yasayı resmen meclislerde durdurdu. Başkanın dahi gücü geçmiyor! Şimdi iki örneği yan yana koyun! Çaresiz Obama ve sermayenin resmen destekleyerek önseçimlerde aday yaptırdığı liderleri yan yana koyun! Nasıl bir ayarınlar Amerikası?****
Elbet öteki devletler amerikanın bu gerçek yüzüne bakmıyor. Örneğin birçok sermaye kesimi ABD merkez bankasının fayizlerle oynadığı zaman kaçacak sıcak para korkusuyla bekliyor* Birçok ülke kendini haklı gösterme veya ülkesel siaysal iktidar için aBD desteğine muhtaç! Ortadoğu gibi birbirinin boğazına sarılıp katleden kesimler, ABD yandaşlığı ile alacakları destek le ayakta durma veya kazanma beklentisindedir! Daha ileri gidelim: bazı ülkeler de belirli “liberaler” kendileri muhalefet yapamadığı için sırf Amerikan müdahalesi ile yönetimlerinin değişmesinden medet umuluyor! Ayni şekilde “Kıbrıs dahil” sorunalrını kendi lehine belirleme adına Amerikan yanlı müdahale umuluyor! Üstelik şu genel krizler de var! Kapitalizim genel finansman krizini hala aşamadı. aBD de bunu yönetemedi. Yeni liderin buna nedenli ateş dökeceği veya dengeleme politika uygulayacağı beklentielri de epey fazla bulunmaktadır. Amerikanın Kültürler çatışmalı strateji veya Neoliberal piyasa modeliyle yaratıp iflas eden modeli yeniden nasıl kararlarla yönlendireceği umutları kırıntıları aranıyor!
Amerika seçime gidiyor* ülkede şidetle yoğunlaşan ve polisden yargıya varan etkileri yaygın hisedilen ırkçılık da gündemleşti. Ortadoğuya biçilen ve Asyaya yaygınlaştırılmak istenen yangın, şimdi rüzgarın etkisiyle batıya da sıçrıyor. Bölgemizi dizayin için beslenen örgütler, şimdi “demokrasi” yerine dünyada yaygnlaşan şideti tırmandırdı. ABD planladığı Kültür çatışmalarının esintisi ile ülkede dinsel kırılma ile faşizmi beslerken, çözemediği içsel ırkçılık da bizat devlet kurumlarının tetiklemesi ile yeniden yaşanıyor. Bu kırılma dünyada ABD hegemonyasının gerilemesi ile içsel olarak birçok sorunun yeniden kırılma aşamsına taşıdı. Bunu çözecek olan siyasi taplo ise seçim adayları ile bize pek de iyi mesaj vermiyor.
Özetlenen ABD gerçeği ile uzmanlarının bize rüyalaştırdığı aBD ikileminde gelişmeler devam ediyor. Bu elbet sistemle özdeşleştirilmesi şart. Emperyalizmin gerçek niteliği ile yaşanmakta olan ekonomik krizden siyasal aşmazların en başta rekabet piyasasını da sarsıyor. Yaratılan düşman kendine dönerken “IŞİD gibi” ekonomik piyasa sonucu da piyasalar kirizi yönetemiyor. Bunların resmini sistemin en temel hegemonik gücü aBD resminde de yakalamak mümkündür!