yaklaşımlarAlpay DurduranEkonomi bozuldu mu seçmeni unut – Alpay Durduran
yazarın tüm yazıları:

Ekonomi bozuldu mu seçmeni unut – Alpay Durduran

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

durduran2Anımsarsak Denktaş ilk kurucu mecliste “yani meclise muhalifler seçilecek ve yıkıcı işler yapacak ama başkan engel olamayacak mı?” diye sormuştu. Ceberut kafalar bunu anlayamaz. Lakin ne yazık ki halkın büyük bölümü de hemen tabii yahu halkın seçtiği başkan ülkeyi savunmayacak mı diye mızıkçılık eder ve o kadar da çok demokrasi olmaz, demokrasi kötüye kullanılamaz demeye başlar. İstediğiniz kadar başkan mı bilecek yoksa yasal yetkili yüzlerce görevli ve halkın seçtiği milletvekilleri mi deseniz de anlatamazsınız

Yukarda kavga olmaz ahenk içinde sistemin çalışması gerek deyip yargı, yasama ve bağımsız kurumların başkanları ile periyodik toplantılar düzenleyerek yasal düzene karşı tezgâh kurmaya kalkan Denktaş yalnız da kalmadı. Ardılları da ayni yola kalkıştılar.

Erdoğan da tam bu tezgâhı dokumaya çalıştığını anlatmaya çalışıyor. Yargısıyla yasaması denetçisi ile el birliği ile vatanı korumaktan bahsediyor ve kendi başında olarak emir kumanda kurmaya çalışıyor. Seçildim ve partimle bağımı kopardım ama manevi bağım devam ediyor, bu sistemle çelişir onun için partili başkan veya başkanlı rejimi getirin de anomaliden kurtulalım diye demeçler veriyor.

Tüyler ürpertici olan ir çok profesör, hukukçu, siyasal bilgilerci ve basın mensubuyla gazeteci bu anomaliden kurtulalım derken anayasal düzenin ihlal edildiğini kabul ettiğini ve bu büyük suçun ki yerine göre müebbete kadar cezayı müstelzimdir, itiraf etmekten ve gereğini yapmamaktan vicdan azabı duymuyor.

İnsanları anayasayı ve anayasayla kurulmuş düzeni tebdil tağyir ve ilgadan yargılayanlardan da ses çıkmıyor.

Türkiye’nin işi çok zor. Resmen seçimle gelenlerin diktatörlüğü kurulmaya çalışılıyor ve büyük müttefikleri ile içine cumburlop atladığı global ekonomik kurumları ile yolları ayrılıyor.

Şimdiki durumda çoğunun işine yarıyor diye doğrudan bir tehditle karşı karşıya değil ama böyle bir durumda orta gelire hapsolmuş Türkiye’nin hukuk güvenliği ve ekonomik istikrarının reformlarla desteklenmesini istediklerine bakılırsa oradan vuracaklar. Şirketlere siyasi nedenlerle kayyum atanır, bankaların yöneticileri tutuklanır ve paralel devlet terörünün arkasına saklanılır ama ülkeyi bu kadar kolayca hükümet darbesi yapmaya kalkacak kadar zayıf hale getirdiklerini de görürler. Orada istikrarın garantisi mi kalır.

Demokratik hukuk devleti güçler ayrılığını sağladığı için çok fikir ortaya çıkarır. Tabii işin bir yönü de güçler varsa güçler ayrılığı olabilmesidir. Güç yoksa yani güçlerin gücü yoksa ayrılığından da bir halt çıkmaz. Denktaş gücünü Türkiye’den aldığı için hiçbir güç onunla boy ölçüşemezdi onun için güçler birliğini sağlıyordu. AKP bunu ulus yaratma kavgasında aklını bozan özgür düşünce ve modernleşme yanlılarının sivilleştirecek diye dincilerden medet umması ve onu iktidara taşıması, taşırken de elinde teminatlar olacak şekilde önlemli olmamasıdır. Bundan yararlanan AKP çıkar ilişkileriyle gurupları kendine bağımlı hale getirdi. Artık iş çıkarlarını korurken ondan kurtulmanın da yolunu bulmaya kaldı.

Çıkarları tehdit eden bir faktör de işaret ettiğim ekonomik ilişkilerdir. Yabancı sermaye de ortakları yerliler de hukuka muhtaçtır. Etkin ve yozlaşmamış bir idare de şarttır yoksa yükselen ekonomiler arasına girme hülyalarıyla seçim garantisi de güme gider.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin