Lefkoşa belediye başkanı Mehmet Harmancı YKP’yi ziyaret etti. Dile getirdiği konular karmaşık hale getirilmiş konulardı. İçinden çıkmanın zor olduğu çok açıktı ama kendisinin sorunu en başta çözüm diye ele alacağı müdahalenin başka sorunların kaynağı olmaması iken sade hafifletme müdahalesi olması gibidir. Çünkü müdahalesi birçok yasa ihlalini yasallaştıracaktır. Örneğin Dereboyunda geçen dönemlerde müdahaleler yapılmış ve kaldırım işgalleri hoş görülmüş, izinler verilmiş ve bundan sonra hoşgörü olmayacağı söylenmiş ama işgalciler ve başkaları yine işgaller yapmış hatta durumu yasallaştırılanlar işgallerini daha da artırmışlardı.
Bir yasadışı işgali yasalaştırmak yasal olamaz, yasaya aykırı olan bir iş yasal yoldan gidilerek yasal hale getirilemez. Doğmamış sayılır ve yasal sayılamaz. Mutlakla butlandır denilen şey odur.
Belediye yasasında kuruluş yasası yapılırken kadroları ve şubeleriyle bir yapı kurulmuştu. Cetvellerinde kadroların gerektirdiği nitelikler de belirtilmişti. O niteliklerin dışında bu seferlik niteliklerinin uyduğu kadrolara atama yapıp sonra niteliklerinin uymadığı karolara konulanlar olmuştur. Ağır makine operatörü diye işe alınmış biri aslında minibüs şoförü diye çalıştırılmıştır. Merkezi hükümet Pergama’da futbol sahasına atanmış ama Lefkoşa’da kitabet hizmetine verilmişse belediye başkanı niye yapmasın denilmiş.
Bunları yaparken “bir iş için personel gereği var diye inceleme yapılmamış, bir kişi var ona bir iş verelim” denilmiş. Buna katılanlar tek tek suç işlemişlerdir. Bilerek suç işleyenler olduğu gibi üstten emir geldi diye buna müdahil olanlar olmuştur. Onlarca böyle işlem yapılmış olan bir yerde herhangi bir iş düzeltmeden derhal bir daha bir yapılacak iş vardır, o işe şu nitelikleri taşıyan biri gereklidir değerlendirmesi yapılmadan kimse işe alınmayacaktır kararını almak ve hemen bu işi yapacak örgütlemeyi yapmak gereklidir. Yoksa yapılacak her iş eskisinin sürmesinin desteklenmesi olur. Bu işe karışanlardan hesap sorulması da esastır. Yoksa gene bildiklerini okuyacaklardır. Acele işe gerek vardı savunması dinlenirse tekrarından kaçınılamaz.
Dereboyu’nda işgaller herkesin dilindedir. Kaç kez işgalini genişletenler yolsuzluğun timsali olmuşlardır. Bu işgallere göz yumanlar yetkisizlik beyan etmek zorundadırlar ki hesap vermekten kaçınsınlar. Nitekim yetkilerinin olmadığını söylemektedirler. Ancak halk bilmektedir ki belediye memurları bir hamlede bazı işgallere şirolarla son vermişlerdir.
Sorumluların bir kısmı elbette belediyenin içindedirler. Başkanlarına engel olmak da görevleridir. Bunu da yapmaktadırlar. Belediye başkanları da yıkmak istemeyince önce belediyenin hukukçusunu kullanmakta sonra da mahkemeye gidip uzlaşma yolları aramaktadırlar.
Dereboyu’nun trafik sorunu günün konusudur. İşyeri açma izni veren de belediyedir. Şehircilik ve KTMMOB de görev alır ama sonunda çalışabilmek için belediyenin her yıl yenilenen iznini almak gereklidir.
Belediyeye işyeri bulundurma harcını alır ama neden bu harcı aldığını, ne yapması gerektiğini düşünmez bile… Alıştılar ve halkı da alıştırdılar. Halk da işyeri bulundurma harcını almasını destekler. Tartı ücreti almasını da halk destekler ama bu gibi harçlar belediyeden bir hizmet almak için yapılacak masraf karşılığıdır. Belediye hizmet verecek masrafını alacak. Bir yazılı kâğıt vermenin yararı var mı? Ne yapayım ben belediyenin vereceği kâğıdı? Trafiği içinden çıkılmaz hale getirip büyük yakıt masrafına sebep olmak, havayı kirletmek, uygun olmayan şekilde çalıştırmak ve caddede haksız rekabete neden olmak kabul edilecek şey değildir. Buna engel olsun diye belediyeye her yıl denetleme zorunluluğu getirilerek işyeri açma ve bulundurma izni verme yetkisi ve sorumluluğu verilmiştir.
Harçların verilen hizmetin masrafı ile orantılılığını da ilke olarak hatırlatayım ki bir kâğıt parçasının masrafını verip vermediğimizi de düşünelim.
Tartı ücreti de bir ürünü tartsın diye değil kalitesini denetlesin diye belirlenmiştir. Zamanında denetlemelerin ürünün cinsine göre nasıl yapılacağı da tüzükle belirlenmişti. Belediye hiçbir hizmet vermeden, tüzükleri arayıp bulmadan tartı ücreti ister ve garip hak iddialarıyla ücret belirleme ve paylaştırma kararları da alınır. Bu maskaralığı halkın da onayladığını görürüz. İnanılacak gibi değil.
Bakkaldan bir portakal alınca bunun belediyeler tarafından tartıldığı ve kalitesinin denetlendiğini düşünenimiz varsa aklımı kaçıracağım!
Sorun belediye sorunu değil. Tüm yönetimin sorunudur. CTP’nin birleşik güçler kanadının hükmü kalmadığını yasa, tüzük ve hukuk gibi sözlerle anlatan Tufan kardeşimiz hukukla arazinin ilişkisini nasıl kurabildiğini ve neyi anlattığını düşünürken Harmancı kardeşimize yardımcı olsun diyeyim dedim. Tüm ülkeye belediyeleri yayan bıyıklı kardeşimiz Soyer, meğer muhtarlıkların ne olacağını düşünmemiş. Öyle ya muhtarlıklar belediyeden daha fazla yetkiye sahip kurumlardır. Yolları temiz tutma yetkileri yoktu da onun için mi üstlerine belediye yaptılar.
Şimdi eksikliği görülmüş, belediyelerle işbirliği içine sokulacaklarmış. Yıllarca muhtarlara maaş konuştular sıra işbirliğine gelmiş.
Hiç tanımadıkları kişilerin, hiç bilmedikleri malları için belgeler vermekten bıkmayan muhtarlara ve onların hiçbir değeri olmayan belgeleri için zamanlarını harcayan, masrafını ödeyen ve teşekkür eden halka saygılarımı sunarım.
Sabırsızlığı ile ünlü Kıbrıslı bunları sineye çeke çeke ömrünü tüketirken maaş kavgası yapanlarına saygılarımı sunarım. Mecliste sıra eskitip siyasi partilerde ahkâm kesenlere ve hukukun üstünlüğü kavgasını verenlere de saygılar benden.
Her saatinin bir hizmet karşılığı ödendiğini aklına getirmeyip maaş kavgasını emeğin değerine bağlayanlara da selam olsun.
Belediye başkanı her düzeltme çabasıyla yeni sorunlar yaratacağını bilmelidir. Merkezi hükümetten yardım görmeyeceğini de öğrenmektedir. Kelin ilacı olsa başına sürecek. Başkan mali özerklik te istiyormuş. Devlet gelirlerindeki adaletsizlik korkunç durumdadır. Verilen hizmete oranlasak korkunçluğunu miktar olarak da görürüz. Ondan para almayacaksa kendisi tartmadığı kapuzdan tartı ücreti aldığında korkunç olmayacak mı? Narenciyeden pay alırken kaç kilo narenciye tartar ki?
Temelinden sakat bir düzen kurdular. Düzenin yasalara da aykırı olması da cabası…
Belediye başkanı sıkıntı içinde nereye dokunsa dikendir. İsterse bir uzman getirip reorganizasyon yardımı satın alsın veya AB’den yardım istesin. Desteklerim.