YKP Belediye Meclisi İzleme KomisyonuYKP Lefkoşa Belediye Meclisi İzleme Komisyonu2010 ile 2011 yılları arasında belediyenin tüm kalemlerindeki kaynakları Derviş Eroğlu’nun geleceği...

2010 ile 2011 yılları arasında belediyenin tüm kalemlerindeki kaynakları Derviş Eroğlu’nun geleceği için kullanıldı, belediye battı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

yeniduzenAyşe Güler – Yenidüzen Gazetesi

Lefkoşa Belediye Meclisi üyesi Murat Kanatlı, belediyenin 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun 2010 yılındaki seçimleri kazanması ve eski UBP Genel Başkanı İrsen Küçük’ün kurultay sürecinde ‘koltuğunu sağlama alabilmesi’ için battığını savundu.

Kanatlı, belediyenin tüm kalemlerindeki kaynakların 2010 ile 2011 yılları arasında Derviş Eroğlu’nun geleceği için kullanıldığını ve belediyenin batırıldığını belirtti.

2008-2011 mali yıllarına ilişkin hazırlanan Sayıştay Raporu’nda  bu durumun ortaya çıktığını söyleyen Kanatlı, Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’nın Sayıştay Raporu’nun yayınlanmasının ardından geçen süreci yönetemediğini vurguladı.

yenidüzenKanatlı, raporla ilgili belediye meclis üyeleriyle yeterli istişarenin yapılmadığını da dile getirerek,
Harmancı’nın ‘kendi aklında olduğu şekliyle süreci yönetmeye çalıştığını’ söyledi.

Öte yandan Kanatlı, Harmancı’nın raporda belirtilen usulsüzlüklerin üzerine gitmesinin zaman kaybına neden olacağını kaydetti.

Sayıştay ve Savcılığın Sayıştay Yasası’nı harekete geçirerek, Rapor hazırlanırken hiçbir bilgi vermeyen eski LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları ve diğer kişiler hakkında yasal işlem başlatılması gerektiğini vurgulayan Kanatlı, “Sayıştay Yasası’na göre rapor hazırlanırken bilgi ve vermeyenler hakkında hapislik cezası bulunuyor.

Bulutoğluları hiçbir soruya cevap vermedi. Bununla ilgili Bulutoğulları’nın soruşturma aşamasında hakkında işlem başlatılması gerekiyordu. Sayıştay’a bilgi ve bulgu paylaşmayan tüm kesimler dava edilerek samimi olduklarını ispatlamaları gerekiyor” dedi.

Kanatlı, LTB ile ilgili Sayıştay Raporu’nu YENİDÜZEN’e yorumladı, raporun perde gerisi ile ilgili önemli konulara değindi.

 

“Eroğlu ve Küçük belediyeyi batıran temel unsurdur”

Kanatlı, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun 2010 yılındaki seçimleri kazanması ve eski UBP Genel Başkanı İrsen Küçük’ün kurultay sürecinde ‘koltuğunu sağlama alabilmesi’ için belediyenin battığını savunarak, “Lefkoşa Türk Belediyesi’nin batması yalnızca Cemal Bulutoğulları veya 3-5 kişi belediyeyi çaldığı olayı değildir. Ya da açıklandığı gibi belediye 40 küsur kişinin 1 milyon TL zimmet yaptığı için batmadı” dedi.

Eroğlu ve Küçük’ün belediyeyi ‘batıran’ temel unsur olduğunu vurgulayan Kanatlı, sürecin ‘perde gerisi’ ile ilgili önemli bilgiler verdi.

2008’de yaklaşık 32 milyon TL’lik belediye bütçesinin personel giderleri kalemi 2009 yılında 31 milyon TL’ye gerilediğini hatırlatan Kanatlı, 2010’da ise personel giderleri kaleminin 37 milyon TL’ye yükseldiğini, 2011 yılında ise 39.5 milyon TL’ye çıkarak ciddi şekilde arttığına dikkat çekti.

 

“Hükümet, yaptığı tüzük değişiklikleriyle Lefkoşalıyı soydu”

Belediyenin 2008 ile 2011 yılları arasında devletten aldığı ‘katkıları’ hatırlatan Kanatlı, şöyle devam etti: “Belediye 2008’de 20 milyon TL’lik devlet katkısı alıyordu. Bu rakam 2009’da 24 milyon TL’ye, 2010’da 22 milyon TL, 2011’de ise 28 milyon TL devlet katkısı yapıldı. Bu süreç içerisinde hükümet yaptığı tüzük değişiklikleriyle Lefkoşalıyı da soydu. Hükümet, Lefkoşalıdan 2008’de 25,5 milyon TL’lik para toplarken, 2011 yılında bu rakam 33 milyon 700 bin TL’ye çıktı. Bulutoğulları’na bu fırsat verildi, 3 yılda 8 milyon TL ekstradan para artışı sağlandı”

 

“Belediyenin batma süreci 2010 ile 2011 yıllarıdır”

Kanatlı, 2010 ile 2011 yılları arasında belediyenin tüm kalemlerindeki kaynakların Derviş Eroğlu’nun geleceği için kullanıldığını ve belediyenin battığını savundu.

Söz konusu yıllardaki harcamalara yönelik bilgi veren Kanatlı, belediyenin yol yapımı ile ilgili kalemden 2008 yılında 3,12 milyon TL harcadığını, 2010 yılında bu rakamın 5 milyon TL’ye, 2011’de ise kaynağın 8.5 milyon TL’ye yükseldiğini kaydetti.

Kanatlı, 2010 ile 2011 yılları arasında belediyede yapılan işlerin yükseldiğine dikkat çekti.
Sayıştay’ın denetim yaptığı 3 yıllık dönemde ise yol giderleri adına 19 milyon TL, temizlik dahil müteahhitlik hizmetleri için 10 milyon TL’nin belediyenin kasasından çıktığını vurgulayan Kanatlı, “Belediyenin batma kısmı 2010 ile 2011 yıllarıdır. Seçimlerin olduğu dönem belediyede bu işler gerçekleşti. Herkes kim ne kadar çal diye konuşurken perde gerisine bakmalı, seçime yönelik ortaya çıkartılan sorunlar görülmelidir” dedi.

 

2008’de 8 milyon TL olan borç bakiyesi, 2011’de 38 milyon TL’ye yükseldi”

Öte yandan Kanatlı, 2008’de 8 milyon TL olan ‘borç bakiyesinin’, 2009’da 8 milyon 700 bin TL, 2010 yılında ise 33 milyon TL’ye çıktığına dikkat çekerek, 2011 yılında ise borç bakiyesinin daha da artarak 38 milyon TL’ye yükseldiğinin altını çizdi.

Bu dönem içerisinde borçlarla birlikte belediyenin yükünün de arttığına dikkat çeken Kanatlı, “Yalnızca çalma değil belediyenin beli,  seçimlik hikaye ile kırıldı. Belediye resmen bundan sonraki süreçte çalışamaz hale geldi” şeklinde konuştu.

Kanatlı, bunun yanı sıra overdraft kullanma limitinin ise 7.5 milyon TL’den 14 milyon TL’ye yükseldiğini belirterek, belediyenin toplam borcunun ise overdraftlarla birlikte 15 milyon TL’den 60 milyon TL’ye yükseldiğine dikkat çekti.

 

“Harmancı süreci yönetemiyor”

Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’nın Sayıştay Raporu’nun yayınlanmasının ardından süreci yönetemediğini dile getiren Kanatlı,  “Başkana Sayıştay Raporu daha önceden verilmiş, içerisinde yazılanların aşağı yukarı kesin olduğu söylenmişti. Örneğin meslek vergileriyle ilgili Rapor bunun resen yapılmasının suç olduğunu söylüyor. Ancak bu karar şu anda Belediye Meclisi’nden geçti” şeklinde konuştu.

Kanatlı,  Sayıştay Raporu’nun uygulanması gerektiği söylenirken, bir taraftan da belediyede ‘eski usullere’ devam edildiğini savundu.

 

“Belediye meclis üyeleriyle rapora dair yeterli istişare yapılmadı”

Öte yandan Sayıştay Raporu’na yönelik belediye meclis üyeleriyle yeteri kadar istişare yapılmadığını dile getiren Kanatlı, belediye başkanı Harmancı’nın ‘kendi aklında olduğu şekliyle süreci yönetmeye çalıştığını’ söyledi.

Kanatlı, “Rapor açık olarak bazı noktalara değiniyor. Mesela; Arabahmet Şirketi ile ilgili olarak bu konuda tüzüğün eksik olduğuna değiniliyor. Bizim böylesi bir tüzüğü konuşmamız gerekirken, hala değerlendirme aşamasındayız” şeklinde konuştu.

 

“Rapor, ‘ özel sınıf almış personeller’ durdurulsun diyor ama…”

Raporda özel sınıf almış personellerin ‘durdurulması’ gerektiğine işaret edilmesine rağmen halen bu konuda adım atılmadığını dile getiren Kanatlı,  “Başkanla bir temasımız olmadığı için ne düşündüğünü bilmek kolay değil” şeklinde konuştu.

Kanatlı, rapor içerisinde hemen yapılması gerektiği söylenilen hükümlerin olmasına rağmen bunların henüz hayata geçmediğini vurguladı.

Pazartesi’nden itibaren adım atılacağını bildiklerini dile getiren Kanatlı, “Eğer katılımcı olmayacaksa, bizi bu sürece katmayacaksa, bilmediğimiz bir konuda belediye başkanına gözü kapalı kefil olmamız veya attığı adımların yüzde 100 doğru olduğunu söylememize imkan yoktur” dedi.

Öte yandan daha önceden bilinmesine ve Sayıştay Raporu’nda da bulgu yapılmasına rağmen halen daha İhale Tüzüğü ve Mali İşler Tüzüğü’nün düzenlenemediğini belirten Kanatlı,  bu konuda adım atılmaması halinde belediyenin başına gelecek olan başkanın Cemal Bulutoğluları dönemindeki yaşananların tekrarlanabileceğini savundu.

 

Yatırımlarla ilgili borç…

Kanatlı, raporda belediyenin sosyal yatırımlarla ilgili borcunun ödenmesi gerektiğinin söylendiğini ancak her ay 1 milyon TL borç biriktiğini, yılsonunda bu rakamın 100 milyon TL’ye ulaşacağını kaydetti.

 

“Usulsüzlüklerin üzerine gitmek zaman kaybı”

Belediye Başkanı Harmancı’nın raporda yer alan usulsüzlüklerin üzerine gitmesinin zaman kaybına neden olacağını savunan Kanatlı, belediyenin ciddi şekilde zarara uğratıldığının Sayıştay Raporu’nun da ortaya çıktığını belirtti.

Kanatlı, “Birkaç seçim için belediyenin geleceği karartılmıştır. Burada sorumlu olanlar ile ilgili kamu zararı üzerinden davalar açılıp, bu paraların geri talep edilmesiyle ilgili sürecin başlaması gerekiyor” dedi.

“Cemal Bulutoğluları ve ekibi bu süreci oynarken, çok ciddi şekilde oynadı. Askerin içerisinde de temizlik çalışması yaptığını söyleyip, bot alıp,  o kesimin de gönlünü hoş tuttu. Öte yandan polise 2’si makam aracı olacak şekilde 6 araç alındı” diye konuşan Kanatlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Biz Mali polisin yardımcı olmasını istiyoruz. Ama kullandıkları araçların bir kısmını Bulutoğluları bağışladı.  Polis teşkilatı nasıl tarafsız olacak? Her tarafıyla sarılmış bir konudur”

 

“Rapor’da büyük bir skandal var”

Bunun yanı sıra Sayıştay Raporu’nda büyük bir skandal olduğunu söyleyen Kanatlı, rapor tamamlanmadan ekipten bir kişinin görevden alınarak başka bir göreve atandığını dile getirdi.

Kanatlı, bu nedenle söz konusu kişinin imzasının raporda eksik olduğunu belirtti.

“Raporla ilgili düşünülmesi gereken çok şey var” diyen Kanatlı, “Raporda eksik olanların neler olduğunun konuşulması gerekiyor. Hatırlanacağı üzere Mali İşler Sorumlusu kimi ödemeler kendisinin önüne gelmeden, başkanın imzasıyla yapıldığını birçok yerde dile getirmişti.  Yani belediye içerisinde ikinci bir mali şube oluşturulmuştu. Bu raporda bu konuyla ilgili net bir şey söylenmiyor. Rakamlar, kayda geçirilmiş, belgeleri kaybedilmemişlerdir” dedi.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin