İş Sağlığı Güvenliği Uzmanları Birliği, Haspolat’ta meydana gelen ‘iş kazası’ ile ilgili açıklamada bulundu. İSG-BİR adına Başkan Uğur Ergün’ün açıklaması şöyle:
Haspolat Sanayi Bölgesinde meydana gelen iş kazasında 42 yaşındaki Mehmet Çirkin adındaki çalışanın kafasını makineye çarparak yaşamını yitirmesi İSG Uzmanları Birliği olarak bizleri derinden üzmüştür.
2014 yılını ölümlü iş kazaları ile kapatırken, 2015 yılının daha ilk günlerinde meydana gelen iş kazası yaşanan acı olaylardan hiçbir ders alınmadığını ne yazık ki net olarak ortaya koymuştur.
İş Sağlığı ve güvenliğine ilişkin yasal düzenleme olan ve 14 Temmuz 2008 tarihinde Meclisten oybirliği ile geçen 35/2008 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, KKTC sınırları içerisinde bulunan kamu ve özel sektöre ait her türlü iş, işyeri ve işvereni kapsamaktadır.
Herhangi bir yasanın kusursuz derecede mükemmel olduğunu söylemek pek mümkün değildir ancak mevcut yasamız ülkemiz için iş sağlığı ve güvenliği konusunda yeterli düzenlemeleri içermektir. Ne yazık ki bu yasa özümsenmiş değildir ve pratikte tam manası ile uygulandığını söylemek de mümkün değildir.
Özellikle Devlet tarafından iş kazası veya ağır yaralanma olan yerler dışında herhangi bir denetim yapılmamaktadır. Çalışma Bakanlığının denetim yapabilecek yeterli sayıda çalışanları olmasına rağmen Bakanlık tarafından sadece belirli maksatlara yönelik ve göstermelik denetimler yapıldığı görülmektedir.
Mevcut yasamızı da göz önünde bulundurduğumuzda önemli nokta işverenin yaptıracağı risk değerlendirme raporu ile olası tehlikeleri net olarak ortaya koyması ve işçileri bilinçlendirmesidir, kısaca işçiye eğitim verip onun tehlikenin farkına varmasının sağlanması gerekmektedir. Ayrıca rapor neticesinde, işyerinde çalışanların dışında, işyerine dışarıdan gelecek olan müşteri ve ziyaretçiler için de gerekli önlemler alınmış olacaktır.
Sanayi Odası tarafından verilen Kuzey Kıbrıs ürün logosunda dahi ISO vs. aranırken İş Sağlığı ve Güvenliği yasası gereği yapılması gereken Risk Değerlendirme Raporları aranmamaktadır. Sanayimizde de önlem alınmazsa, büyük tehlikeler bulunmaktadır. Makineler ,elektrikli dönen, ezen aletler ve kimyasallar ile çalışan bir çok işletmemiz bulunmaktadır. ISO nun bir gereğide ülkenin yasalarına uymaktır. İSG yasasına uymayan bir firmanın ISO su olsa dahi işletmesi, çalışanları, müşterileri ve çevresi için gerekli önlemleri almamıştır. Kalitenin sürdürülebilir olması için önce İş Sağlığı ve Güvenliği Şartı aranmalıdır.
Tüm bu eksikliklerin giderilmesi için öncelikle sosyal bilinç uyandırılması, hiçbir maddi değerin insan hayatından daha değerli olmadığının özümsenmesi ve devletin ilgili mercii olan Çalışma Bakanlığı tarafından rutin ve etkin denetimlerle her türlü tedbirin alınmasının garanti edilmesi gerekmektedir.
Denetim yapmayan devlettir ve kusurludur ancak çalışanlar, işveren tarafından uygulanacak risk değerlendirme raporu sonucu riskler ve tehlikeler hakkında bilinçlendirilmiş olsa, ayrıca ziyaretçiler için gerekli önlemler alınmış olsa bugüne kadar yaşanan iş kazaları, iş kayıpları veya son olarak yaşanan acı kayıp yaşanmayabilirdi.
Yasalar dünyada değişen koşullar ve istatistiklere göre alınacak tedbirler doğrultusunda herzaman geliştirmeye açıktır fakat şu an mevcut yasamızın uygulanması bizleri çok daha iyi koşullara getirecektir. Bu yüzden 35/2008 İş Sağlığı ve Güvenliği yasası tüm koşulları ile ve tam kapasite ile hiç vakit kaybetmeksizin uygulanmaya başlanmalıdır ve Çalışma Bakanlığı bunun için derhal harekete geçmelidir.
Bunun yanında özel sektördeki tüm işletmelerin de Devletin denetim yapmasını beklemeden İSG Yasasının gerektirdiği risk değerlendirme raporlarını hazırlatması ve öngörülen tüm önlemleri alması gerekmektedir.
Lütfen unutmayınız İş Sağlığı ve Güvenliği kurallarına uygun hareket edilerek işyerlerindeki riskler ve tehlikeler en aza indirilebilir ve olası iş kazalarının önüne geçilebilir.
Son olarak meydana gelen iş kazasında hayatını kaybeden çalışan için çok üzgün olduğumuzu tekrardan belirterek yakınlarına başsağlığı dileriz.