YKP, Doğuş Derya’ya yapılan saldırıları değerlendirdi. Konu ile ilgili Yeni Kıbrıs Partisi Yürütme Kurulu Sekreteri Celal Devrim Önen’in açıklaması şöyle:
Ağır aksak yürüyoruz. Yürürken birçok insanla karşılaşıyoruz ve öğreniyoruz. Kimileri yüreğimizin ta derinine dokunuyor kimi bıçak gibi kesiyor bizi ama doğrulup ve çoğalıp yürümeye devam ediyoruz. Yaşamak böyle bir şey. Bize göre savaş en basit anlatımıyla ölüm, acı ve yüzlerce yıl sürecek yıkım demek. Bu yıkımı öngörüp olmaması için safça, biraz da çocukça uğraşan ve bazı değerleri bize hatırlatan vicdani retçiler yüreğimize dokundu, dünyanın her yerindeki vicdani retçileri bu keskin öngörü ve cesaretlerinden dolayı kucaklıyoruz. Biliyoruz ki onlardan ‘düşman’ olmaz. Mars’tan gelmedik biliyoruz ki savaş tecavüz da demektir ve yüzlerce yıl sürecek yıkımların en büyük sebebidir.
Doğuş Derya geçen gün yaptığı konuşmada Kıbrıs’ta yaşanan savaşta sadece Kıbrıslı Türklerin değil, Kıbrıslı Rumların da acılar çektiğini, sadece Kıbrıslı Türklerin değil Kıbrıslı Rumların da tecavüze uğradığını söyledi kısaca empati kurdu. Böylece bazı çevrelerden tecavüz tehditleri almaya başladı. Bu tehdit sahiplerine birkaç sorumuz olacak anlamak ve anlaşılmak için. Diyorsunuz ki öteki taraf sizin tarafa tecavüz etti ve diyorsunuz ki sizin taraf asla böyle bir şey yapmadı hatta “hiç tartışmaylım düşünemez bile; onun için bunun aksini söyleyenlere tecavüz edelim” mi diyorsunuz? Siz ne diyorsunuz? Evet, Mars’tan gelmedik ama sayenizde bazen becerebilsek gitmeyi ciddi ciddi düşünüyoruz. İnkâr ettiğinizin kendisi olduğunuzu kanıtlar gibisiniz, ne farkı var şimdiki iktidar savaşlarını tecavüz imasıyla kazanmaya çalışmakla savaşta kadınların bedenlerine hükmedilmeye çalışılmasının.
Siz hiç birine sarıldınız mı? Cidden. Her şeyinizle, kokusunu içine çekerek, sıkmak isteyerek ama incitmekten ölesiye korkarak. Belli ki yapmadınız. Bir kere bile sarılsaydınız bilirdiniz. Kimseye tecavüz imaları edemez, aksine incitmek korkusuyla dokunamazdınız bile. Gidin birine sarılın, Doğuştan ve bizden özür dileyin. Belki o zaman tarih sizi affeder yaşam sizinle barışır.
Bu arada biz mi? Biz yürümeye devam ediyoruz öğrenme açlığımız ve tüm deliliğimizle.