İfade edildiği anda, var olan yürütme politikalarının hukuksal ve fiziksel yaptırımlar üzerinden yürütüleceğinin kamuya açıklanmasıdır.
Kamu güvenliği kavramı, kamu yönetimi kavramı olgusu üzerinden biçimlendirilen bir kavram halidir.
“gelinen aşamada ‘kamu güvenliği’ mutlak suretle sağlanması gereken bir haldedir, kamu güvenliğini mutlaka sağlayacağız” mealinde ifadeler beyanat noktasına gelmişse, getirilmişse; mutlaka yeni bir soru sormak gerekmektedir.
Soru şudur:
Kamu yönetimi nedir, yürütülmesi nasıl sağlanmalıdır?
Kamu yönetimi, devletin; ekonomik, sosyal, siyasal alanlarda ki ilişki ve çelişkilerin, bir arada yürümelerine, yaşamalarına engel teşkil etmeyecek organize edilme halidir. Bunun kamuya teşmil edilmesi yasa hali de kamu yönetimidir.
Kamu yönetimi genel olarak iki hal biçimindedir.
Yukarıdan aşağıya dayatılan, ‘aşağının’ biçimlendirilmesi esası olan otoriter kamu yönetimi.
Toplumun etnik, inanç ve sınıfsal ilişkilerinde; mutluluğunu, refahını, bir arada yaşamasını, farlılıkların aynı zamanda yaşamın tam da kendisi olduğunu bilen toplumun hallerine; gözetme ve sesini dinleme noktasında yönetme metodu da demokratik kamu yönetimi halidir.
Kamu güvenliği de bu iki yönetme biçimi açısından kendisi de farklılık halindedir.
Otoriter kamu yönetimi; kamuyu meydana getiren toplumun karakterlerini gözeten noktadan bakmak yerine, erk mevkiinde bulunan anlayışların ya da erkin oluşturulmasının dayatıcılığını temel almak şeklindeki kamu güvenliği yukarıdan aşağıya dayatıcı karakterde örgütlendirilir.
Kamu güvenliğinin otoriterliği başat haldedir ve devamlılık halindedir.
Demokratik kamu yönetiminde, toplumun gözetilmesi, bir arada yaşaması veri tabanı olduğu için; buna denk düşen kamu güvenliği kavramı da demokratik kamu güvenliğidir.
Yukarıdan aşağıya göre dizayn edilmediği, aşağıdan yukarıya esası üzerinden yapılandırılmasından dolayı güvenlikteki, kamu güvenliğindeki karakter demokrasiyi koruma noktası üzerindedir.
Otoriter kamu yönetimi üzerinde yükselmesinden dolayı, otoriter güvenlik anlayışı; sorunları en fazla öteleme imkanına sahip olur. Onun yok farz ettiği sorunlar ancak baskılanabilir, ama yok edilmek durumuna asla gelmezler.
Demokratik kamu yönetimi üzerinde yükselen güvenlik anlayışı, yönetme anlayışına uygunluk halinde olması mecburiyeti neticesinde olduğundan; önüne gelen sorunları anlama ve gözetme noktasından çözmeyi kendisine rehber alır.
Son zamanlarda gözümüze sokula sokula, aklımıza çakıla çakıla ifade edilen güvenlik anlayışı otoriter güvenlik anlayışıdır.
Çünkü, kamu yönetimi ‘yukarıdan aşağıya’ şeklinde karakterize edilmiştir. Onun bu şekilde karakterize edilmesi de; her türlü farklılıkları yok görme noktasında olmasından dolayı da, farklılıklara karşı uygulanan güvenlik politikası da otoriter kamu güvenliği halidir. Ve bunun neticesi olarak darbeler, darbe girişimleri, faili meçhuller, idamlar, idam kararları, işkenceler ve işkence olmuştur.
Otoriter kamu yönetiminin şekillendirmesi olan otoriter kamu güvenliği politikasının yaratmış olduğu bu sonuçlara rağmen; kamu yapısının farklılık halinin temel hal olduğu gerçeğini ortadan kaldıramaması (ki kaldıramaz) ilişki ve çelişkisinin yarattığı güç birikimi neticesinde iflas etme hali olur.
İflas bu anlamda, kurumları düzensiz ve başıbozuk bir hale getirirken; ortaya yeni bir kamu yönetimi çıkması ebeliğini de beraberinde getirdi.
Kendisini dayatan demokratik kamu yönetimi ihtiyacıydı.
Bu ihtiyacın sonucu olarak; oluşan atmosfer ve siyasal oluşmalar neticesinde, demokratik kamu yönetiminin alt yapısını ihtiva edecek düzenlemeler yapılırken; buna paralel olarak demokratik kamu güvenliği de düzenlemeye ihtiyaç halinde idi.
Yeni siyasetin paradigmaları, kendisini demokratik kamu yönetimi ilkeleri ile donatmamsı gerekirken; kendi paradigmalarını topluma giydirmeye çalışmaya başlamasıyla; yakın zamanda iflas etmiş olan otoriter kamu yönetme ve otoriter kamu güvenliğini kendi uhdesinde ve kendisine göre yeniden kurumsallaştırmaya başladı.
Otoriter kamu yönetimi ve otoriter kamu güvenliğine karşı duruşu ve haykırışı; kendisinin güç merkezlerini ele geçirmesine paralel olarak sessizliğe bürünmeyi beraberinde getirdi.
Gücün merkezine gelmesiyle:
Otoriter kamu yönetimi ve otoriter kamu güvenliği toplumun yaşamına tekrar sokulmuş oldu.
Kendi siyaset felsefesi ve pratiklerinin yürütülmesini total olarak otoriterlik üzerinden yürütmesi; sosyal ve siyasal yaşamın yukarıdan aşağıya dayatılması sonuç şekli olarak önümüzde durmaktadır.
‘yukarıdan aşağıya’nın ana karakterinin dayatıcı olmasından dolayı kamu da oluşan muhalefet ve bunun ifade etmelerde; kamu güvenliğini otoriterleştirme ve yetkinleştirme de, tasarılar ve kararlarla yerine getirilmeye çalışılmaktadır.
Ortaya çıkmış olan ‘toplumsal barış ve demokrasi’ imkanları,
ancak:
Demokratik kamu yönetimi ve demokratik kamu güvenliği esası yol gösterici karaktere kavuştuğu oranda hayat bulabilecektir.
Ya da,
otoriterlik:
Barışa,
ve demokrasiye en büyük düşman olarak hayatı karartmaya devam edecektir.