Sonunda beklenen gün geldi. Haziaranın iyice ısınan havasında; güneşin beyni sulandırdığı, yıldızların kayışa geçtiği ortamda, bizde Referandum ve Seçim yapıldı. Sonuçlar kendi içinde dahi çelişkili. Belli olan şu: Başka ülkede olsa; demokratik kurallar geçerli olsa; enbaştan meclis resmen istifa ederdi! Tüm meclis kararı ile hazırlanan Anayasa eyer halkın önemli kısmı ret ediyorsa* ozaman meclsie de ret demek olacağından; istifa ile yeniden yenilenme olması gerekirdi. Kamuoyu hemen referandum sonucu ile bunu dilendirirdi! Tabi burası Kuzey Kıbrıs* Kendine has kuraları ile bolca atışlı kelimeleri ile yazdızlaşmaktadır! Sıkılmadan ekrana çıkılıp partiler “başarılı” olduklarını dahi söylüyorlar! Bunların toplamı da kendi gerçeğimizin sonucunu göseerir.
Hafta sonu hem yerel seçim, hem de anayasa referandumu yapıldı. Tüm olguları yan yana koyunca, hep çelişkiler gösteren ve birbirini tutmayan renkleri görürüz. Böylesi karmaşa içinde ise dileyen dilediğini alıp kendine yontma kolaylığı da yaratıyor. Bütünsel düşünce ile genele bakışın zayıf olduğu adamız; böylesi çelişkili resimlerde, hep saptırma kolaylığı da vardır. Referandum ret olayını görmezden gelme; kazanılan sayısal belediye veya önemli yer alınması ile başarı nutku çeken partiler, hemen sıraya dizildiler.Savundukları ve meclis kararı ile geçirdikleri Anayasa ret etme itilerek; sanki hiçnbişey olmamışcasına, alınan belediye başkanlık ile gösteriş yapan kesimelr hala yaygın varlığı durumu vardır. Onuniçin; bence yapılan 2 halk oylaması ile ortaya çıkan gerçekler, yansımalı etkileri pek fazla görünmeyecektir….
Her seçimin, yapılan referandumun iki yönlü deyerlendirilmesi gerekir: “sayısal ve siyasal”! Referandum sonucu ile halk meclsin sunduğu taslağı resmen hayır dedi. Bunun sayısal dökümü netdir. Siyasal olarak; öncelikle konu tüm meclis kararı ile olması nedeni ile; resmi parlemento hayırı da içeriyor! Üstelik probaganda olayına idirek meclis de katıldı! Ozaman hayırın bedeli meclisin fes edilme gibi sonucu da olması gerekirdi! Konuyu tetikleyip pişirne “hükümetin” de sarsılması şart tı! Bunlar doğal demokratik kuraların işlediği yerlerde olmazsa olmazdır! Hele konuyu ekranda meydanda ençok savunan partielr açısından!…..
Yerel seçimde isse önemli kazanımlar sayısal olarak başarı hanesine konulur. Siz eyer enbaşarılı eksene koyduğunuz yerde kaybederseniz* Bunun elbet bir sorgulanma ihdiyacı oluşur. Bizde hala adı yerel veya belediye konsa da; içeriğinin neolduğu tam algılanmayan bir acayiplik ile olayları yaşamaktayız. Hatta şu çelişki de vardır: Onca rezalete karşın; “Demokratik ortamda yapılan oylama veya seçim” lafları bolca kulanılır.Bunu yeniden yaşadık…
Heriki konuda yazacak çok söz vardır. Hele de Anayasa gibi referandum ile halkın hayırı ile meclisin evet kararları dahi kitaplara doldurulacak analizlere açıktır. Tabi hayırı veren veya eveti savuranın hakikaten bu deyerlerin farkında olma durumu varsa!Şu gariplik de ortaya çıktı: Hayır oyu yoğun verildi* Ancak ayni tutum yerel aday seçimine de yansımadı. Meclis partielrinin anayasasına hayır denilirken; ayni şekilde belediye seçiminde de tercih yapma durumu gerçekleşti! Evetci partiye belediye başkanlık da emanet edildi! Hiç uzağa gitmeyelim: Hayırın enyoğun probagandasını yapan YKP katıldığı yerel seçimde; brakın oy artırmayı; resmen daha geriye düşüp, oy oranında kayıba uğradı. Hatta sadece şov yapan adaydan daha az oy aldı!Bu örnek dahi bize her tepki ile siyasal seçeneğin buluşmadığı anda; kolayca kayış göstereceğinin kanıtıdır.
Buraya kadar özetlediklerim yaşanan oy olaylarının ufak bir göstergesidir. Korku ve bilmemenin tepkisi ile hala adını sol koyan eski efendilerin nedense hala evetcilik ile savunma paradoksu arasında; neleri yazıp yazmayacağımızı da bazen şaşırmamız normaldır. Yeniden bazı şimdi dahi sol etiketi kulanan kesimelre sırf bekledikleri nemalanmalar sonucu “evetlerinin” kendilerini nereye düşürdüğünü de düşünsünler! Hakikaten sırdan bir insana belediyecilik veya Anaysa konusunda daha kolay anlatıyorsak; kendine Sosyalist etiketini koyanın evet algı çıkarcılığına takılıyosak; Yazacak nekalır! Halk dalkavukluğu veya tepki olayını daha abartrak kulaanmamak grekir. Sonuçta kimin nasıl tavır koyduğuna iyicw bakmak gerekir. Kulanılan oy ile onun düşüncesi oldukça birlikte ele almak şarttır!
Siyaaset ile halk araasındza bir kayganlık vardır. Dinamikleri iyi okumak gerekir.Tepki ile düşünce dönüşüm kesişmesi veya uyumsuzluklarını iyi kavramak gerekir. <Hayır ile yerel seçkinin uygunsuzluğu bize bazı dersler de vermesi gerekir! Sistem içi ayar ile değişimi aynılaştırmadan olduğu gibi konuşmak gerekir.Bunları aşmdan tek tek güncelik ile sonuca gidemeğiz. Son referandum ve seçim birlikteliği, sistemi sorgulama ile çelişkili duruşların ortaya çıkardığı bir resmi karşımzda bulduk.
