.YeniçağmanşetDurduran: "Anayasa değişimi kozmetik"
yazarın tüm yazıları:

Durduran: “Anayasa değişimi kozmetik”

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

durduranMeryem Ekinci – Kıbrıs Postası

“Ne yazık ki partiler havaya göre konuşmayı sever” diyen YKP Üyesi, deneyimli siyasetçi Durduran, 1985 Anayasası’na “faşist Anayasa” denilmesine de şiddetle karşı çıkarak, “Hiçbir iddia doğru değildir. 1985 Anayasası’nın KTFD Anayasası ile karşılaştırıldığında, ondan iyi olan yanları bile vardır” şeklinde konuştu.

Durduran, büyük tartışmalara yol açan geçici 10. Madde konusunda ise, “Vicdani ret ve geçici 10. Maddeyi kaldırmaya gücünüz varsa, yasa ile bunları kaldırırsınız. Bundan sonraki pakette düzeltilebileceği iddiası göz boyamadır. Yüreği söylüyorsa şimdi yapsın” dedi.

Cumhuriyet Meclisi’nde 48 evet oyuyla kabul edilen Anayasa Değişikliğine İlişkin Yasa Önerisi’yle ilgili tartışmalar sürüyor.
1985 Anayasası’nın “fasist bir Anayasa” olduğu ve değiştirilmesi gerektiği söylemleri ile Anayasa değişikliğinin insan hakları bağlamında çağdaş yenilikler getirdiği yönündeki açıklamaları Kuzey Kıbrıs Postası’na değerlendiren YKP Üyesi Alpay Durduran, mevcut Anayasa ile ilgili eleştirileri reddetti ve Anayasa değişikliğini “göz boyama” olarak nitelendirdi.
Mevcut Anayasa’nın hazırlanması sürecinde TKP Milletvekili olarak Anayasa Komitesi’nde yer alan Alpay Durduran, 1985 Anayasası’nın Kıbrıs Türk Federe Devleti (KTFD) Anayasası’na oranla iyi yanları olan bir Anayasa olduğunun altını çizerek, “faşist Anayasa” nitelemelerine sert yanıt verdi.

“Ne yazık ki partiler havaya göre konuşmayı sever”

1985 Anayasası’nın kabul edilme sürecine ve Anayasa’nın içeriğine değinen Durduran şöyle konuştu:

“Anayasa Komitesi’nde üyeydim. Komitedeki çalışmalarda da, Genel Kurul’da da en uzun konuşanlardan birisiydim. O geçici dönem kurucu meclis dönemi. Çıkan skandallara son vermek için bir an önce Anayasa geçsin ve normal duruma gelinsin kansındayım. O nedenle Anayasa’daki bazı eksiklikleri tamamlamadan kapattılar. Biz de bu dönemden kurtulmak için olumlu oy vermeyi tavsiye ettik. 1985 Anayasası’nın KTFD Anayasası ile karşılaştırdığımızda, ondan iyi olan yanları bile vardır. Faşist Anayasası’dır, şudur budur. Hiçbir iddia doğru değildir. Bu iddiaları kullananlar, komitede oy kullanan insanlar. Hüseyin Celal faşist miydi?. Ne yazık ki partiler havaya göre konuşmayı sever. Politikacılar gerçek yerine söylenmesi hoş görünen şeyleri söylemeyi hoş görüyor. 85 Anayasası faşist bir Anayasa’ymış. Bir Anayasa’nın faşist olduğunu gösteren unsurları sayan bir tek politikacıyı duymadık.”

“Sadece gürültü çıkarıyorlar”

Mevcut Anayasa ile ilgili göze çarpan unsurun geçici 10. Madde olduğunun ancak söz konusu maddenin değiştirilmediğini de ifade eden Durduran, “Hangi unsurların Anayasa’da bulunduğunu söyleselerdi biz de görür ve bu faşist Anayasa’dan kurtulduk mu diye değerlendirirdik. Böyle bir şey yapmadıklarına göre biz kendimiz bakarık. Gördüğümüz sadece geçici 10. maddeyle ilgili yorumlardır. Onu da değiştirmediler. E şu halde derine inmezsek, diyebiliriz ki faşist Anayasa’yı değiştirmediler,  kozmetik değişiklikler yaptılar. Sadece gürültü çıkarıyorlar” dedi.

“Geçici 10. Maddeyi kaldırmaya gücünüz olsa, yasa ile kaldırırsınız”

Durduran, geçici 10. maddenin bir sonraki Anayasa değişiklik paketinde ele alınacağı yönünde yapılan açıklamaların anımsatılması üzerine ise, vicdani ret konusu ile geçici 10. maddenin yasa ile değiştirilebileceğini vurguladı.
Bu konuda irade gerektiğini ifade eden Durduran, şöyle konuştu:

“Bunlar, yapmaya gücü olmayan insanların mızırlıklarıdır. Sizin vicdanı ret ve geçici 10. maddeyi kaldırmaya gücünüz olsa, yasa ile bunları kaldırırsınız.

Geçici 10. madde adı üstünde geçicidir. Nitekim bu öneriyi hazırlayanlar da bunu söylerler. ‘Bu geçicidir. Anayasa’dan çıkarmaya gerek kalmadan da polis sivile bağlanabilir’ dediler. Bundan sonraki pakette de düzeltilebileceği iddiası göz boyamadır. Yüreği söylüyorsa bunları şimdi yapsın. Hükümet isterse meclise yasa tasarısı sunar ve geçirirler.”

“Vicdani ret hakkı bizde yürürlüktedir”

KKTC Anayasası’nın Kıbrıs Cumhuriyeti ve KTFD Anayasa’larını yürürlükte bıraktığını ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın vicdani ret hakkını içermesi nedeniyle de vicdani reddin yürürlükte olduğunu da vurgulayan Durduran, “Federe Devlet Anayasası, Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın Federe Devlet Anayasası’na aykırı olmayan kurallarını yürürlükte bıraktı. Ve KKTC Anayasası da hepsini yürürlükte bıraktı. Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nda vicdani ret hakkı vardır. Demek ki vicdani ret hakkı bizde yürürlüktedir. O nedenle Anayasa Mahkemesi bunu görüştüğünde yargıçlardan birisi ‘ilk mahkemede konu açıldığında yargıç isteseydi bu konuyu halledebilirdi’ dedi.

Anayasa Mahkemesi yalnız Anayasa’ya aykırılığını görüştüğü için buna karar vermezdi. Ama yargıçlardan biri, yargıcın kararı olduğunu hatırlattı. Ben de hatırlatıyorum. Yargıçlarımız Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’na da baksalardı, vicdani ret hakkını kabul edebilirlerdi ve ona göre karar verebilirlerdi” şeklinde konuştu.

“Devlete üniversiteler bakımından bile insan haklarına ters bir durumu yaratma olanağı verdiler”

Mevcut Anayasa değişikliğine ilişkin eleştirilerini de aktaran Durduran, YÖDAK’la ilgili değişiklikle, devlete üniversiteler bakımından insan haklarına ters bir durumu yaratma olanağı verildiğini söyledi.

YÖDAK’la ilgili değişikliğin, “anlaşılabilir ve kabul edilebilir” bir değişiklik olmadığını vurgulayan Durduran şöyle konuştu:
“Eğitimde birlik hikayesi vardır. Eğitimi devlet belirler. Lise sonuna kadardı bu. YÖDAK’ı da Anayasa’ya koyarak, üniversiteleri dahil ettiler. Devlet kimin elindeyse onun istediği eğitim ve kültür programları yapılacaktır. Yani azınlıklara hak verme değil bu. YÖDAK’ı da dahil etmek ve devlete üniversiteler bakımından bile insan haklarına ters bir durumu yaratma olanağı verdiler. Bunu üniversitelerin özerkliği için mücadele eden birisi değiştirdi. İnanılır gibi değil.”

“Bunlar artist!”

Devlet teşkilatı bağlamında da itirazları olduğunu ifade eden ve komiteye YKP’nin ilettiği 76 maddelik önerinin dikkate bile alınmadığını belirten Durduran, şöyle dedi:

“Bir itirazımız daha var. Anayasa’nın esas fonksiyonlarının başında gelen de devlet teşkilatını kurmasıdır. Bizde devlet teşkilatı öyle kurulmuştur ki, hesap sorulamıyor. Sayıştay rapor verir, görüş belirtir, hiç kimse harekete geçmez. Bu Anayasa, organların yetkileri ve uygulayıcılar arasında işgüdümü halledemedi. Ve bunu çözmek için yaptığımız önerilere hiç kulak vermediler. Halk esas olarak yolsuzluktan, partizanlıklardan el aman çekmiştir. Buna yanıt veren bir öneri ise dikkate alınmamıştır. 76 maddelik önerimiz vardır. Komiteye ilettik. Ondan önce bir önceki Meclis Başkanı’mıza paket halinde önerilerimizi vermiştik. Önerilerimizin konuşulduğunu göremedik. Okuyup okumadıklarını bile öğrenmedik. Bu ne biçim bir diyalogdur? Yazıklar olsun! Bize sundukları taslakta olanların yarısını çöpe attılar ve ileride de onlara da sıra gelir lafıyla televizyonlardan bize yanıt verdiler. Bunlar artist.”

“Çok önemli iki değişiklik”

Durduran, Anayasa Değişikliğine İlişkin Yasa Önerisi’nde iki önemli değişiklik olduğunu ve bu değişiklikleri desteklediklerini de ifade ederek, “Kişinin Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakkı ve kamu yararına dava açma hakkı bakımından çok önemli iki değişiklik getirilmektedir. Bunu selamlarık” dedi.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin