yaklaşımlarÖzkan YıkıcıBosna Hersek deneğimi ve yeni tepki dalgası – Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Bosna Hersek deneğimi ve yeni tepki dalgası – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Günlerdir Balkanların en model yapılmak istenen ve AB denetimli, B.M. yörüngeli Bosna da olaylar adeta tepkiden isyana doğru yönelmiş gibidir. Bosna Hersek değip de geçmeyin: Emperyalist Yugoslavya parçalanma sürecinde sistemin oluşturmaya çalıştığı, dış denetimli etnik ayrımlı bir devlet siyasal deneğimden söz ediyoruz. Doksanlar da Emperyalist güvenlik ihracı politikası ve ulusal devletleri küçülterek tavsiye etme modeli Bosna şimdi sistemin oluşturduğu etnik farklılıkları değil, Neo liberalleşmenin ezilenleri vurma olayına tepki gösteriyorlar. Bosna deneğimi oldukça izlenmesi gereken bir örneklemdir. Batılıların hem de Avrupa’da Yugoslavya parçalatma ile oluşturup, denetledikleri bir ülkedeki tepkilerden ve giderek direniş özeliği gösteren yöreden dem vuruyorum. Özelikle bizde de tam da görüşmeler başlanıp yeni dizayinlerin konuşulturulduğu ortam da bu tip deneğimlerin önemi daha da artmaktadır. Kapitalist sistemdeki deneğimlerin benzeri bize de önerilmektedir. Bosna biranlamda etnik ayrımlı, Uluslar arası denetimli, Neoliebraleşmenin oluşturduğu bir tepkisel dönemi yaşıyor. Siyasal denetimli etnik parçalı ülke de birden ezilenlerin protestoları ile ortak çıkış sınıfsal eylimli hareketler yaşanıyor. Elbet; bilmek ve bunlardan ders alarak yarın bizim de düşünmemizi gerektirecek sonuçlar vardır. Tam da bizde görüşmeler yapılırken, Bosna olayları adeta etnik ayrımların öteki birleştirici sınıfsal gerçeği de anımsatmaktadır.

Bosna oldukça tarihi dönemlerde yapılanlar la ders alınacak çok deneğimi vardır. 1 Asır önce başlayan birinci Dünya paylaşım savaşı Bosnada tetiği çekildi. Yine Alman faşizme karşı tüm etnik gurupların direnerek Yugoslavyaı yaratan yerlerden birisi de Bosna Hersek oldu. Doksanalar yeni Emperyalist politikanın ilk uygulanma ülkesi de Bosna Hersek oldu. Yugoslavyayı parçalatmak amacı ile etnik ayrımların fitilendiği, ekonomik yabancı sermaye oyunlarını oynayarak Bosna faciyasını da gösteregöstere yaşatılar. Etnik kıyımlar la dağıtılan YUgoslavyanın, en kanlı tarihi yine Bosnada yazıldı. Parçalanma sorası ise iyice güdükleşen yapılarla adeta müdahale edilerek hem “güvenlik iharcı” yapıldı, hem de etnik ayrıcalıklara dayalı Ab yönetimli, B.M. kontrollu Bosna Hersek federal devleti kuruldu. Ekonomik model ise Neoliebralizim olup yabancı sermaye girişine dayalı bir iktisat yapısı kurgulandı….

Etnik yapıların kurumsalaştırılıp çok yönetimli bir karmaşa, batılıların son sözü söylediği yönetim modeli Bosna Hersek ülkesinde yol almaya başladı. Avrupa kontrolunda Bosnada etnik ayrımlar adeta yaşatılan kötü çatışmalar üzerine konuldu. Giderek Bosna Hersek ülkesinde mafyaların etkin olduğu bir yapı yeşerdi. Özelikle her kıpırtı sorası etnik farklılıklar çok güzel kulanıldı. Emperyalistler ikide bir yabancı sermaye derken, Bosnalılar fuğuşun, mafyanın kısgacına giriyorlardı. Eldekiler “özeleştirme” adıyla Uluslararsı sermaye eline veya batırılarak Pazar yine ayni kesimlere geçiyordu. Olmayan gelişme ise “Bosnada refahın artışı ve demokrasi” oluyordu. Hele şu gerçek hep gizlendi: Boşnakların lideri izet Begoviçin babası işkal döneminde tüm Yugoslavya Almanları karşı direnirken, o Nazilerin yanında yer aldı!

Bosna savaşında hep Sırplar suçlanırken, neden se ülkeye sokulan o dönemin adı ile “Afkanlar” şimdiki isimleri ise “cihatcıları” da kimse anımsatmak istemiyor. Peki şimdiki tepkilerin nedeni ne? Yanıtı hiç yabancı değil: Tuzlada batırılan ve özeleştirilen şirketlerin sonunda işsiz kalan insanların öfkesi neden oldu. Bu kıvılcım beraberine daha önce yine batırılan veya özeleştirilen faprikalardaki öteki kesimelrin de katılması ile gidrek bir direniş ivmesine doğru kayıyor. Etnik değil de sınıfsal bir tepkisel öz vardır. Neoliebralizmin Bosna vurgununun tepkisini karşımızda görüyoruz. Fakat olayı yine sınıfsal özden kopartıp “manipülasyon” yapmak isteyen kesimler, hemen konuyu saptırma rotasına soktular. Hatta Türkiyede TRT yorumcusu konuyu Hırvatlara ve ırkçı eylimlere fatura edip sokakları eleştiriyordu.Çoğu batılı resmi yorumcu da Bosna modelindeki etnik ayrımlar la konuyu aktarmak istediler. Özelikle bildik bazı Sırp fantezileri anmamsızca biryerlere serpiştiriliyordu. Hele bazı protestocuların eski Yugoslavya lideri “Titonun” resmini taşımalarına pek söz etmediler!

Bosna Hersek Neoliberalizmin uygulanmasına karşı sokak sesi veriyor. Olayın tepkisel sınıfsal durumunun, örgütsel boyutu ve idolojik koşulunu tam bilmiyoruz. Fakat başlangıcının resmen özeleştirme sorası oluşan işsizliğin sınıfsal refleksi olduğu kesin.Kanla, ince diplomasi ile örülen Bosna Hersek yapısı, uygulanan sınıfsal dış bağımlı anlayışın adeta kitlesel patlamasına tanık oluyoruz.Parçalama, kıyım üzerine bir Bosna Hersek yaratılar. Üstelik valisi de kendielrinden. Neoliberalğizim ile eldeki tüm sosyal haklar kaldırtılıp, etraf yabancı sermayeye açıldı. Ama dedikelri refah gelmedi. Tamaksine eldekileri de kaybetiler.Tipik Emperyalist sömürgeleşmenin mooderin şekline tanık oluyoruz. Bundan dolayıdır ki Bosna örneğini iyi izlemek şart.Alınacak dersi çok.Sermaye karına endeksli Bosna adımları sonunda öfkeyi patlatı. Elbet konuyu herkes kendi ekseninden okuyacaktır. Hatta adımlar için de probaganda araçlarını kulanacaklar. Atılılar etnik farklılıkları ve reforumların gerektiği gibi kulanılmadığına dem vuracaklardır. Oysa son Tuzla olayı ile taşlanan yol, bizat uygulanmadı dediklerinin uygulanması sonuçları olduğu, net ve kesindir. Şimdi herkes kendi kartını oynayacaktır. Belli olan: Doksanların Emperyalist Balkan politikası, en kanlısı ile yazılan Bosnada patlıyor.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin