Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi, bugün vicdani retlerini açıklayarak seferberliğe gitmeyen Haluk Selam Tufanlı’nın ve Murat Kanatlı’nın yargılanmaya başlayacağı Askeri Mahkeme önüne kitlesel basın açıklaması için çağrı yapmıştı.
Mahkeme önünde CTP Gençlik Örgütü, TDP Gençlik Örgütü, BKP Gençlik Kolları, Baraka Kültür Merkezi ortak bir açıklama okudu, YKP Gençlik ise ayrı açıklama yaptı.
Kıbrıs’ta Vicdani Ret İnisiyatifi aktivisti Murat Kanatlı, sürecin ilerlediğini belirterek, düşünce özgürlüğü çerçevesinde mahkemede de vicdani ret haklarını savunmaya devam edecekleri söyledi. Kanatlı şimdiye kadar 7 kişinin vicdani retlerini açıkladığını, Haluk ve kendisinin yargılanmaya başlandığını söyledi, bir sonraki duruşma önce hazır olabilmeleri halinde yeni isimlerin de vicdani retlerini açıklayacaklarını kaydetti.
Kanatlı bugün dayanışma amacı ile bazı gençlik örgütlerinin aralarında olduğunu belirterek sözü gençlik örgütü temsilcilerine verdi.
CTP Gençlik Örgütü, TDP Gençlik Örgütü, BKP Gençlik Kolları, Baraka Kültür Merkezi adına Mustafa Keleşzade, YKP Gençlik adına ise Faika Deniz Paşa açıklamaları okudu.
Daha sonra örgüt temsilcileri ve dayanışma için orda olanlar mahkemeye geçti. Mahkeme 26 Kasım, Salı günü saat 9’a ertelendi.
CTP Gençlik Örgütü, TDP Gençlik Örgütü, BKP Gençlik Kolları, Baraka Kültür Merkezi ortak açıklaması şöyle:
Vicdani Ret Haktır, Yargılamalara Son!
Vicdani ret bir haktır. Ahlaki, vicdani, dini, siyasi veya benzeri gerekçelerle askerliği reddeden insanların, mahkemeler ve cezalandırma yolu ile caydırılmaya çalışılması da bir hak ihlalidir.
Bizler, vicdani ret hakkının yargılanamaz olduğunu savunuyoruz. Anayasa Mahkemesinin çizmiş olduğu ilkeler ışığında bu hakkin vücut bulmasını talep ediyoruz.
Vicdani ret hakkını savunmak için bugün Askeri Mahkeme’de mücadele yürüten arkadaşlarımızla dayanışmamızı bildiriyoruz.
İlgili Makamlardan ise en erken zamanda gerekli düzenlemeleri yapma ve yasal ve pratik düzenlemelerle bu hak ihlalini ortadan kaldırma çağrısında bulunuyoruz.
YKP Gençlik açıklaması şöyle:
VİCDANİ RET HAKKI TANINSIN!
YKP Gençlik olarak, Anayasa Mahkemesi’nin 13/2011 numaralı kararındaki[i] vicdani ret hakkı ile ilgili kısımlarının önemine vurgu yaparız.
Anayasa Mahkemesi’nin kararındaki açıklamalar çerçevesinde bizler yasa koyucuyu yani meclisi vicdani ret hakkını tanımaya, BM İnsan Hakları Komisyonun 1998/77 numaralı kararındaki kriterler[ii] çerçevesinde alternatif sivil hizmetle ilgili düzenleme yapmaya çağırırız.
Avrupa Konseyi Bakanlar Konseyi R(87) 8[iii] tavsiyesinde eğer böylesi bir alternatif servis uygulanacaksa, sivil karakterde ve kamu yararı için olması ve cezalandırıcı olmaması tavsiye edilmektedir. Tavsiyede ayrıca vicdani retçinin zorunlu askerlik yapandan daha az sosyal ve finansal haklarının olmaması gerektiği de belirtilmektedir.
Bizler yapılacak yasal düzenlemenin aşağıdaki çerçevede olmasını talep ederiz;
– Askerlik çağına gelmiş olup, ancak kendisini vicdani retçi olarak tanımlayan, ahlaki, vicdani, siyasi, dini ya da benzer gerekçelerle askerlik yapmak istemeyenler, bu durumlarını ASAL şubeye bildirmeleri ve açıklamaları halinde askere alma işlemine ve askerlik hizmetine tabi tutulamazlar ve bu tutumlarından dolayı haklarında soruşturma açılamaz, ceza verilemez, ekonomik, toplumsal, kültürel, medeni ya da politik hakları açısından herhangi bir ayrımcılığa maruz bırakılamazlar.
– Vicdani ret hakkından muvazzaflık hizmetini sürdürmekte olan er, erbaş ve yedek subaylar ile seferiler de yararlanır.
– Savaş ve benzeri hiçbir olağanüstü hal gerekçesi ile bu hakkın kullanımı sınırlandırılamaz.
– Vicdani retçi olduğunu açıklayanlara tabi oldukları askerlik süresi kadar sürede yaşları, öğrenim durumları, mesleki beceri ve yetenekleri dikkate alınarak ikamet ettikleri şehirlerde, hizmet koşulları bakımından herhangi bir ayrımcılığa uğramadan ve cezalandırıcı nitelikte olmayan, görev ve sorumluluğuna göre artan ama askerlik yapanla en azından ayni sosyal ve finansal hakları olan kamu hizmeti gördürülür.
– Muvazzaflık hizmetini sürdürürken vicdani retçi olduğunu açıklayanlara hizmet sürelerinin kalan kısmında yukarıdaki paragrafta belirtilen koşul ve niteliklerde kamu hizmeti gördürülür.
– Ahlaki, vicdani, siyasi, dini ya da benzer gerekçelerle kamu hizmeti dâhil hiçbir şekilde zorunlu hizmet yapmak istemeyen vicdani retçilerin (total retçi) durumu konuyla ilgili sivil toplum örgütleri ve üniversitelerden temsilcilerin de katılımıyla oluşturulacak bağımsız kurullar tarafından değerlendirilerek karara bağlanır. Bu tutumlarından dolayı vicdani retçilerin haklarında soruşturma açılamaz, ceza verilemez, ekonomik, toplumsal, kültürel, medeni ya da politik hakları açısından herhangi bir ayrımcılığa maruz bırakılamazlar.
– Askerlik çağı gelmiş kişilerin ya da muvazzaflık hizmetini sürdürmekte olan askerlerin vicdani ret statüsü ve bunu edinme yolları dair bilgi edinme hakkı vardır. Askerlik şubeleri, muvazzaflık hizmetini sürdüren askerler de dâhil ayrımsız herkese yazılı, sözlü ve görsel olarak vicdani ret hakkında bilgilendirme yapar.
YKP Gençlik olarak, bu çerçevede bir yasal düzenleme yapılıncaya kadar ülke içinde ve uluslararası alanda her türlü girişimi yapma konusunda irade ortaya koyarız…
[i] Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesinde yer alan düşünce, vicdan ve din özgürlüğü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasası’nın yukarıda verilen 23. maddesinde sıralanan özgürlükler arasında yer almaktadır; Anayasa’nın 24. maddesinde de kişinin düşünce ve kanaatlarını açıklama hakkı olduğu ifade edilmektedir.
Büyük Daire olarak oturum yapan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, ilk kez 2011 yılında, Bayatyan ile Ermenistan arasındaki başvuruda verdiği kararla, daha önce Avrupa İnsan Hakları Komisyonunun konu hakkında verdiği kararlardan ayrıldı ve vicdani nedenle zorunlu askerlik hizmetine karşı olmanın, Sözleşme’nin 9. maddesi kapsamına giren bir hak/özgürlük olabileceğini karara bağladı.
(…)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve İnsan Hakları Komitesi kararları, askerlik hizmeti ile ciddi ve aşılamayacak ölçüde çelişen gerçek ve derin dini veya diğer inançları nedeniyle kişinin askerlik hizmetine karşı olma hakkının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesi, keza bu maddeye oldukça benzer olan Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 18(1) maddesi ile güvence altına alınan, dini veya diğer inançları açıklama, açığa vurma özgürlüğünü de içeren düşünce, vicdan ve din özgürlüğü kapsamında olduğunu ortaya koymaktadır.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, dini veya diğer inançları askerlik hizmeti ile çatışan ve inançları nedeniyle askerlik hizmetine karşı olan kişilerin, bir başka ifade ile vicdani retçi olarak tanımlanan kişilerin, askerlik hizmeti yerine sivil kamu hizmeti yapmalarına olanak sağlayan yasal düzenlemelere iç hukuklarında yer vermeyi, tavsiye kararı ile Avrupa Konseyine üye devletlerden beklemekte, istemektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Bayatyan ile Ermenistan arasındaki başvuruda verdiği ve sonraki başvurularda tekrarladığı karara göre, dini veya diğer inançları askerlik hizmeti ile aşılamayacak ölçüde çatışan kişileri, zorunlu askerlik hizmetinden muaf tutan, bu kişilerin askeri hizmet yerine sivil kamu hizmeti yapmalarına olanak sağlayan yasal düzenlemelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf bir devletin iç hukukunda görülmemesi ve bu eksikliğin doğal sonucu kişinin askerlik hizmetine zorlanması, kişinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesi ile güvence altına alınan düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne bir müdahale oluşturmaktadır.
(…)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ışığında sıkıntı yaratan, Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülen maddelerdeki hükümler değildir; sıkıntı, eğer varsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre, dini veya diğer inançları askerlik hizmeti ile aşılamayacak ölçüde çatışan ve bu nedenle askerlik hizmetine karşı olanlara askerlik hizmetinden muafiyet tanımaya açık, bu kişilerin askeri hizmet yerine sivil kamu hizmeti yapmalarına olanak sağlayan bir düzenlemeye Askerlik Yasası’nda veya başka bir yasada yer verilmemiş olmasındadır.
Vicdani retçi statüsünün ve bu statüye kabulle ilgili esas ve usullerin Askerlik Yasası’nda veya başka bir yasada düzenlenmemiş olması Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bir eksiklik, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf devletin Sözleşme altındaki yükümlülüğünü ihmali olarak görülmekte ve bu eksiklik nedeniyle askerlik hizmetine karşı olan vicdani retçilerin cezalandırılmaları, kişilerin Sözleşme’nin 9. maddesinde yer alan özgürlüklerine müdahale olarak değerlendirilmektedir.
http://www.mahkemeler.net/Kararlar/Anayasa/dno/2013/D.no%202-13.docx
[ii] 4. Reminds States with a system of compulsory military service, where such provision has not already been made, of its recommendation that they provide for conscientious objectors various forms of alternative service which are compatible with the reasons for conscientious objection, of a non-combatant or civilian character, in the public interest and not of a punitive nature;
http://www1.umn.edu/humanrts/UN/1998/Res077.html
[iii] C. Alternative service
9. Alternative service, if any, shall be in principle civilian and in the public interest. Nevertheless, in addition to civilian service, the state may also provide for unarmed military service, assigning to it only those conscientious objectors whose objections are restricted to the personal use of arms;
10. Alternative service shall not be of a punitive nature. Its duration shall, in comparison to that of military service, remain within reasonable limits;
11. Conscientious objectors performing alternative service shall not have less social and financial rights than persons performing military service. Legislative provisions or regulations which relate to the taking into account of military service for employment, career or pension purposes shall apply to alternative ervice.