Yirmi sekiz sendika ve sivil toplum örgütünden oluşan Sendikal Platform Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu (TÜRK-SEN) binasında basın toplantısı düzenledi.
Türk-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı toplantıda yaptığı konuşmada siyasileri muhalefette başka iktidarda başka hareket etmekle suçladı.
Bıçaklı, “Özerkleştirme yasa çalışmasını meclise sunan iki siyasi parti şu anda hükümettedir, bu yasayı geçirmek için neyi bekliyorsunuz?” dedi.
Elektrik tariflerine yapılan zamları kurumu özelleştirmeye yönelik zemin hazırlamak olarak değerlendiren Bıçaklı, “Zamlar da gösteriyor ki, siyasi otorite özelleştirmeye adım adım yanaşmaya çalışıyor” dedi.
Elektrik zammının geri alınmaması halinde eylem olabileceğini belirten Bıçaklı, “Geçmiş hükümetler de bunu denedi. Boyunun ölçüsünü aldı. Bunu zorlarlarsa bu ülkede çalışma barışı çok ciddi biçimde yine şekilde bozulur” dedi.
Devlet kurumlarının Kıb-Tek’e borcu olmadığı yönünde Maliye Bakanı’nın açıklamasının da doğru olmadığını savunan Bıçaklı, Maliye Bakanlığı’nın Kıb-Tek’e 35 milyon, BRTK’nın 20 milyon borcu bulunduğunu söyledi.
Kıb-Tek’in toplan 517 milyon alacağı 345 milyon ise vereceğinin bulunduğunu kaydeden Bıçaklı, “Kıb-Tek şu anda artıdadır” dedi.
Kıb-Tek için alınması gereken önlemler bulunduğunu ifade eden Bıçaklı, “Yapılması gereken şeyler vardır. Zam en son düşünülmesi gereken bir uygulamadır” dedi.
Bazı Sivil Toplum Örgütlerinin elektrik zamları konusunda sivil itaatsizlik yapılması çağrısını benimsemediklerini ifade eden Bıçaklı, “Yöneticilerin yaptığı yanlış nedeniyle kurumun gelirlerini durduralım noktasında bir eyleme gidersek bu karşı tarafın işine gelen bir olaydır. Bunu benimsemiyoruz” dedi.
Türk-Sen Başkan Vekili Tuluy Kalyoncu’nun okuduğu ortak açıklamada, elektik tariflerine yapılan zamların “haksız ve gereksiz” olduğu savunuldu ve geri alınması talep edildi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP/BG) ile Demokrat Parti Ulusal Güçler(DP/UG) hükümetinin elektriğe zammın değerlendirilme aşamasında “katılımcılık” ilkesinin uygulanmadığı kaydedilen açıklamada, “Halkımızın özellikle dar ve orta gelirli kesimleri yeni bir felaketle yüz yüze getirilmiştir” denildi.
Sendikal Platformu oluşturan sendikaların 18 Kasım Pazartesi saat.14.00’de KTOEÖS Lokali’nde yapılan elektrik zammına karşı ortaya konacak mücadeleyi değerlendirme amacıyla bir ayara geleceği, toplantının diğer sivil toplum örgütlerine de açık olduğu kaydedildi.
Açıklama şöyle:
CTP-DP Koalisyon Hükümeti seçmene verdiği vaatleri unutup ilk ciddi icraatını halkımıza elektrik zammı olarak yaşatmaya başladı. Önemli kararların çağdaş demokrasinin olmazsa olmazlarından olan KATILIMCILIK ilkesinin uygulanması ile alınacağına ilişkin sözler ve halka verilmiş vaatler bir anda unutuldu. AKP Hükümetinin dayattığı neo-liberal politikaların hegemonyacı programı ve Kıbrıs Türküne biçilen yaşam biçimine karşı çıkışta tereddüt etmeyen sendikalarımız, bu politikaların makyajlanmış haline de karşı çıkmakta kararlıdır. Bir yandan halkımızın direnişi öte yandan da mevcut hükümeti oluşturan partilerin seçim bildirgeleri ve hatta hükümet programları ciddi bir sınavla yüz yüze gelmiştir.
Yaşamından bezdirilmiş ve UBP Hükümetine seçimlerde gerekli dersi vermiş olan halkımızın özellikle dar ve orta gelirli kesimleri yeni bir felaketle yüz yüze getirilmiştir. Bu felaket, yaşamın olmazsa olmazlarından olan elektrik tüketimine getirilen insafsız, hesapsız ve kitapsız zamlardır. Dilek ve temennilerden öteye gitmeyecek, gerçekleştirilmesiyle ilgili hiçbir takvim açıklanmamış sözde kapsamlı ve bütünlüklü proje altında 12 alt projeden bahsedip bunların ne olduğunu dahi açıklamayan CTP-DP Koalisyon hükümeti sadece zam üretmiştir. Elektrik zamları hem haksız, hem de çare değildir ve derhal geri alınmalıdır.
Devlet, devlete bağlı kurumlar ve belediyelerin borçlarını ödemeleri yerine bu borçlar unutturulmak istenmiş ve çıkış yolu olarak da % 30’lara varan fahiş zamlar yapılmıştır. Sadece devlet, devlete bağlı kurumlar ve belediyeler tükettikleri elektrik borcunu ödemesi halinde bile zam oranı % 7 civarına çekilebilecekti. Bunun yanında, özel bir şirket olan ve bugüne kadar devlete tek bir kuruş dahi vergi vermemiş olan AKSA isimli özel şirketin yüksek kârlar elde ettiği “garantili alım sözleşmesi” nin sonlandırılması halinde KIB-TEK’in mevcut zamsız tarifeleri daha da ucuzlatılabilecekti. Daha da önemlisi, tahsilatların yapılması durumunda AKSA’nın üretmiş olduğu elektriği sağlayacak santraller, bugün KIB-TEK’in bünyesinde faaliyete geçirilmiş ve halka daha düşük maliyetli elektrik sunuyor olabilecekti.
Sadece bu gerekçeler bile mevcut zammın geri alınmasını tek başına yeterli kılmaktadır. Kamusal alanın toplam 215 Milyon TL borcunun 30 aylık bir vadelendirme ile ödenmesi için gerekli olan ilk ödenek 2014 Mali Yılı Bütçesine konmalıdır. Bu rakam yılda yaklaşık 86 Milyon TL’ye karşılık gelmektedir. KIB-TEK, Ekim 2013 sonu itibarı ile toplam alacağı miktar olan 517 milyon TL için faturalama yapmış ancak, tahsil edemediği bu miktara karşılık gelen % 10 oranındaki 51,7 Milyon TL’yi KDV olarak devletin maliyesine yatırmıştır. Yani kamu, hem elektriği tüketmekte, hem parasını ödememekte hem de ödenmeyen faturaların KDV’sini KIB-TEK’ten almaktadır. Bu durumu düzeltmek için EL-SEN uzmanlarınca hazırlanan yasa önerisi geçmiş hükümete sunulmuş ve özetle KDV’nin tahsilatın gerçekleştiği zaman devreye girmesini talep etmişti. Bu talebin geçerliliği halen de sürmektedir. Görüleceği gibi bu basit ve idari kararlarla zamma ihtiyaç kalmayacaktır.
Zam ancak tahsilatların tamamının yapılması, doğru adımların atılması ve verimliliği artıracak yatırımların yapılması durumunda maliyetlerin hala daha tarifelerden yüksek olması durumunda gündeme alınabilecek bir konudur. Ancak bizde şu anki durumun bununla hiç alakası yoktur ve yanlış politikaların bedelini halka ödetmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Halkımızı ikna edecek ve toplumsal varoluşumuza da hizmet edecek somut projelerin ortaya konması durumunda vatandaşımızın katkı koymaya hazır olduğundan zerre kadar şüphemiz yoktur. Bunun örnekleri geçmişimizde mevcuttur.
Öte yandan, KIB-TEK’in ÖZERKLEŞMESİ’ ne ilişkin yasa taslağının altında CTP ve DP milletvekillerinin de imzaları vardır ve geçmiş hükümet döneminde KKTC Meclisi’ne sunulmuştu. İşte size sizin sunduğunuz ÖZERKLEŞME yasası. Bu da hazır. Eğer gerçek niyetiniz kamusal varlıklara ve kendi imzalarınıza sahip çıkmaksa derhal bu öneriyi Yasa Tasarısı haline getirerek KKTC Meclisi’nden geçirin. Bahane ya da başka sözde projeler aramanıza gerek yoktur. Ülkemizdeki enerji sorunu ve bu soruna bağlı oluşan alt sorunların kaynağı KIB-TEK’in yönetim yapısıyla ilgili yapısal sorunlarından beslenmektedir. Bütünlüklü ve kapsamlı çözümün yolu zam değil bu yapısal sorunları giderecek ÖZERK bir yapıdır.
CTP – DP Hükümeti’ni bir kez daha uyarıyoruz. Elektriğe yaptığınız zammı derhal geri alınız. Kamusal alanın KIB-TEK’e olan borçlarını, KIB-TEK’in de bankalara olan borçlarını ödemesine olanak sağlayacak şekilde 2014 mali yılı bütçesinden başlayarak ilk taksit miktarını bütçeye koyunuz. EL-SEN’in ortaya koyduğu KDV ve AKSA ile sözleşmenin sonlandırılması gibi diğer maliyet düşürücü tedbirleri hayata geçiriniz.
Sendikal Platforma bağlı sendikalar olarak, diğer tüm sivil toplum örgütleri ile birlikte 18 Kasım 2013 tarihinde saat.14.00’de KTOEÖS Lokali’nde yeniden bir araya gelerek CTP – DP Hükümeti’nin bu kararına karşı mücadeleyi yükseltmek adına gerekli kararlar alınacaktır.