Mülteci Hakları Derneği Kasım 2013 Bülteni

Kıbrıs’ın kuzeyinden son haberler…

İtalya’ya gitmek için yola çıkan 8 Suriyeli, insan kaçakçıları tarafından Dipkarpaz’da sahil kenarına bırakıldı

Suriye’deki iç savaştan canlarını kurtarmak adına ülkelerinden kaçan ve ilk olarak Türkiye’ye daha sonra da İtalya’ya gitme umuduyla yola çıkan 8 Suriyeli mülteci, insan kaçakçıları tarafından kandırılarak Dipkarpaz’ın kuzey sahiline bırakıldı. İtalya’da savaştan uzak, güzel bir hayat için yola çıkan mülteciler, Hatay’da insan kaçakçılarına 4’er bin dolar ödedikten sonra beyaz bir tekneye bindi. Uzun sürecek yolculuklarında Dipkarpaz’ın kuzey sahilinde “dinlenme molası” verdikleri sırada insan kaçakçıları onları sahilde bırakarak kaçtı. Suriyeli mültecilerden 31 yaşındaki A.E.H ve 24 yaşındaki A.M.E, diğer mültecilerle 4 gün Dipkarpaz’da saklandıktan sonra yiyecekleri bittiği için Dipkarpaz köyüne gitti ve orada polise teslim oldu. Mültecilerin geri kalanından haber alınamazken, polise teslim olan 2 mülteci 8 gün tutuklu kaldıktan sonra Türkiye’ye gönderildi. Tutuklulukları sırasınca kötü muameleye maruz kaldıkları bilgimize gelen bu iki mültecinin, gelecekleriyle ilgili büyük sıkıntı içinde oldukları ve belirsizlik içinde sığınma haklarına erişemeden Kıbrıs’ın kuzeyinden ayrıldıkları MHD tarafından gözlemlendi.

MHD, sığınmacı ve mültecilerin “suçlu” veya “kaçak” olarak algılanıp bu temelde işleme tabii tutulmalarının uluslararası hukuğa aykırı olduğunu, aşağıda bulunan 23 Eylül 2013 tarihli basın bildirisinde de belirtildiği gibi, yeniden hatırlatır, bu sistematik olarak işlenen insanlık ayıbından bir an önce kurtulunması gerektiğinden bu yönde Kıbrıs’ın kuzeyinde ivedilikle kurulması gereken sığınma mekanizması için yetkilileri işbirliğine çağırır.

MHD’nin 23 Eylül 2013 tarihli Basın Açıklaması Şöyleydi:

MHD: Suriyeli Mültecilerle ilgili çizilen tablo endişe verici

Suriye’de yaşanan iç savaştan can havliyle kaçmakta olan sığınmacılar, iltica etmek ve sığınmak konularını siyasilerin, medyanın ve halkların gündeminde ön sıraya yerleştirmiştir. Suriye’de yaşanan katliamı olumlayan olmamasına rağmen, bu katliamdan kaçmayı başaran Suriyeli mültecilere karşı geliştirilen tavırlar endişe vericidir.

Mülteciler suçlu mudur?

Kimi kesimler, Suriyeli mültecilere sınırları düzensiz bir şekilde aştıkları gerekçesiyle ‘suçlu’ gözüyle bakmaktadır. Ancak, kimliklerinin kaçtıkları ülkenin sınır görevlileri tarafından öğrenilmesine bağlı zulüm risklerinden, kimlik belgelerinin kayıp olmasından vb. sebeplerden çoğu mülteci düzenli yollardan kaçamaz. Uluslararası hukuğa bakıldığında, sığınmacılar muhaceret yasalarına uymayan bir şekilde bir ülkeye girmelerinden veya orada bulunmalarından ötürü cezalandıramaz, KKTC’de çoğunlukla uygulandığı gibi, gözaltına alınamazlar. Bunun yerine, sığınma başvurusu yapabilecekleri yetkili merciye ulaştırılırlar. İltica etmek ve zulüme uğranacak ülkeye geri gönderilmemek temel bir haktır; bu temel hakların ihlali bir insanlık suçudur.

Mülteciler külfet midir?

Kimi kesimler de Suriye’de ölen kişilere acırken, aynı anda Suriye’den kaçıp canını kurtarmayı başaranları da ulaştıkları ülkenin devletinin sırtında ‘külfet’ olarak görmektedir. Burada verilen çelişkili mesaj endişe vericidir: “Ölmeniz bizi üzüyor ama ülkemizde size yer açacak kadar değil.” Sığınmacı ve mültecileri korumak devlet, uluslararası örgütler ve sivil toplum örgütlerinin ortak sorumluluğudur ve her aktör payına düşeni yaptığı sürece yerel halkın payından alınmadan sığınmacı ve mültecilerin temel gereksinimleri karşılanabilir. Bir ülkedeki işsizlik, hizmetsizlik durumlarına sığınmacı ve mültecilerin yol actığını söylemek insan haklarını lüks olarak algılayan bir duruşun yabancı düşmanlığı yaratmak, sorunların sorumluluğunu almayıp “öteki”ne yığmak için kullandığı bir söylem olmaktan öteye gitmemektedir.

Kıbrıs’ın kuzeyi ve Suriyeli sığınmacılar

Kıbrıs’ın kuzeyinde sığınmacıları ve mültecilerin haklarını tanımlayan yasaların ve mekanizmaların olmaması, temel insan haklarının gerekliliklerinin dahi yerine getirilmemesi, çok yakınımızda olan bu kriz karşısında bizi hazırlıksız bırakmaktadır. Şimdi savaştan kaçan Suriyeli kadınlar, erkekler, yaşlılar, çocuklar Kıbrıs’ın kuzeyine geldiğinde onların suçlu ve külfet olduğunu mu söyleyeceğiz yoksa yetkililerin ev ödevini kriz anından önce yapmamış olmasını eleştirebilecek miyiz?

Caravan Blue, Mülteciler Yararına Konser Veriyor!

22 Kasım Cuma günü, Caravan Blue grubu Sezen Aksu şarkılarını söyledikleri programlarıyla Queen’s Pub&Venue’de gelirinin MHD’ye kalacağı bir konser düzenliyor. Bütün üyelerimizi, işbirliği içerisinde olduğumuz kurum ve örgütleri ve mülteci haklarına duyarlı diğer kişileri etkinliğimize bekleriz. Biletler önceden Mülteci Hakları Derneği‘nden veya Queen’s Pub&Venue‘den elde edilebilecek. Bütün gelirler doğrudan mültecilerin acil ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılacaktır.

MHD ve GAÜ İletişim Fakültesi, Film Gösterimi Düzenliyor

20 Kasım 2013 saat 12:00’de GAÜ Kampüsündeki Senate Hall’da, For a Moment of Freedom (Bir An Özgürlük İçin) isimli filmin gösterimi yapılacak, gösterimden sonra MHD çalışanlarıyla söyleşi gerçekleşecek. Arash T. Riahi’nin 2008 yılında yönettiği film, İran’dan Irak’a, daha sonra da Türkiye’ye kaçmayı başaran, ancak Türkiye’de büroktratik sebeplerden beklemek zorunda kalan bir grup mültecinin deneyimlerine dayanır. Kimi sığınmacı ülkesindeki siyasi duruşundan dolayı zulümle karşı karşıya olduğundan, kimi kadın kimliğinden ötürü toplumsal cinsiyete dayalı zulüme maruz kaldığından veya kalabileceğinden, kimi ülkesindeki iç savaştan ötürü devletin can güvenliğini koruyamayacağından ötürü ülkesinden kaçar. Bu ve benzeri sebeplerden, dünyada birçok kişinin doğduğu ve vatandaşı olduğu ülkede güvenli bir şekilde barınmasına imkan kalmaz. Kıbrıs’ın kuzeyinde de şu anda 40 sığınmacı bulunmaktayken, haklarını koruyan hiçbir yasal düzenleme veya mekanizma bulunmamaktadır. Bu konuya farklı kesimlerin dikkatlerini çekebilmek için MHD, film gösterimlerine devam edecektir. Eğer siz de kurumunuzda veya örgütünüzde mülteci hakları temalı bir film gösterimi gerçekleştirmek istiyorsanız, bize ulaşın!

MHD, İnsan Kaçakçılığıyle ilgili İşbirliği Toplantılarına Katıldı

MHD 21-31 Ekim tarihleri arasında Amerikan Elçiliği’nin kordinasyonuyla insan kaçakçılığı üzerine düzenlenen bir dizi işbirliği toplantısına katıldı. Kıbrıs’ın kuzeyi ve Kıbrıs’ın güneyinden konuyla ilgili çalışmalar yürüten örgütlerin katılımının yanında, toplantılara, Uluslararası Göç Örgütü gibi uluslararası örgütler de katıldı. Kıbrıs’ta insan kaçakçılığının en yaygın olarak gece klüplerinde, evlerde bakım veya temizlik işlerini yapan kişiler üzerinde, inşaat ve tarım sektörlerinde yaşandığı belirten örgütler arasında konuyla ilgili işbirliği çalışmaları sürmektedir.

Avrupa Parlamentosu’ndan Geçen Direktifle Eşcinsel Sığınmacılar Belirgin Kazanımlar Elde Edecek

Avrupa Parlamentosu, kendi ülkesinde zulüm ve işkenceye maruz kalan eşcinsellerin Avrupa Birliği üyesi ülkelere iltica talebinde bulunabileceği ve sığınma talepleri incelenirken özel ihtiyaçlarının başvuru yapılan ülkenin yetkilileri tarafından gözetilmesi yönünde.

Karar; Sierra Leone, Uganda ve Senegalli 3 gey tarafından Hollanda’ya yapılan iltica başvurusu üzerine alındı.

Avrupa Parlamentosu Milletvekili LGBT İntergrup Başkan Yardımcısı Dennis de Jong karara ilişkin şu yorumda bulundu: “Pek çok insan için cinsel yönelimleri ya da cinsiyet kimliklerinden ötürü ülkelerini terk etmeleri kolay anlatılacak bir hikâye değil.” “Bazen kaçmalarının gerçek sebebini prosedürün daha ileriki bir kısmında anlatıyorlar ve bu da çelişkili ifadelere yol açıyor. Yeni kurallarla bu durum sığınma başvurusunun reddedilmesine yol açamayacak.”

Direktif, Avrupa Parlamentosu ve Üye Devletler arasında dört yıldır süren görüşmelerin sonunda kabul edildi.