2009 yılından beridir seferberliğe gitmeyi ret eden Murat Kanatlı, 14 Haziran 2011’de ilk kez askeri mahkeme huzuruna çıkmış, 8 Aralık 2011 tarihinde ise konu Anayasa Mahkemesine havale edilmişti. 10 Ekim 2013 tarihi itibari ise Anayasa Mahkemesi konu ile kararını açıklamıştı.
Kanatlı’nın 2010’da katılmadığı seferberlik ile ilgili davaya bugün devam edildi ve dava 19 Kasım 2013, Salı günü saat 9’a ertelendi.
2009 tarihinde seferberliğe katılmama davasının Askeri Mahkeme’de ne zaman görüşülmeye devam edeceği ise henüz açıklanmadı.
Bu arada Kanatlı’nın henüz açılmayan 2011 tarihli seferberliğe katılmama davasında ise herhangi bir ilerleme yaşanmadı.
Kanatlı, Anayasa Mahkemesi kararı ile ilgili şu yorumu yapmıştı;
“Anayasa Mahkemesi, kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğünü düzenleyen 9. Maddesi ile Anayasa’nın 23. Maddesi arasında doğrudan ilişki kurduğunu belirtti ve sonrasında AİHM’in aldığı Bayatyan, Erçep, Savda ve Tarhan’ın davalarına atıfta bulundu. Adı geçen davalarda Ermenistan ve Türkiye vicdani retçileri yargılayıp mahkum ettiği için 9. madde ihlalinden AİHM’de mahkum olmuştur. Anayasa Mahkemesi ayrıca BM İnsan Hakları Komitesi’nin Türkiye’yi Cenk Atasoy ve Arda Sarkut davalarında vicdani ret hakkını tanımayarak Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin (ICCPR) düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğünü düzenleyen 18. Maddesi’ni ihlal ettiğine hükmettiğini hatırlatmıştır… Tüm bunlar Anayasa Mahkemesi’nin, vicdani reddi “düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğünü” kapsamında yorumladığını gösteren bulgulardır.”
Kanatlı Askeri Mahkeme’de görüşülecek davaları ile ilgili ise şunları söylemişti;
Askeri Mahkemede yargılanma sürecine devam ediyor oluşumuz, “teknik bir prosüdür”. Süreç, yasa koyucunun yani meclisin AİHS haklarının sağlanması ile ilgili iç hukuktaki düzenlemeyi zamanında yapmaması nedeniyle hak ihlali ile sonuçlanabilir. AİHM, Türkiye ve Ermenistan’ı iç hukuklarındaki düzenlemeleri zamanında yapmamalarından dolayı Vahan Bayatyan, Yunus Erçep, Feti Demirtaş, Mehmet Tarhan ve Halil Savda davalarında mahkum etmişti. Yani Türkiye ve Ermenistan’ın suç saydığı vicdani ret hakkının tanınmamasını AİHM hak ihlali saymıştı. Yalnız AİHM değil, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi de aynı fikirdedir.
Askeri Mahkemede süren davam ile ilgili AİHM ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi gibi düşünmekte, suçsuz olduğuma inanmaktayım”
Dava sürecini Murak Kanatlı’nın da yürütme kurulu üyesi olduğu Vicdani Ret için Avrupa Bürosu (EBCO) yakından takip ediyor…