YKP, yeni hükümet çalışmalarını değerlendirdi. Açıklama şöyle:
Seçim sonrası ortaya çıkan tabloya göre hükümet kurulması aşaması tamamlandı, meclis başkan ve yardımcısı da seçildi.
Meclis bundan sonra hükümetin emrine girmeyecekse hemen ipleri eline almalıdır. Denildiğine göre hükümet icraat hükümeti olacak. Ancak bu ifade sanki icraat değil de yasama görevi almıştı ama görülen lüzum üzerine yasamayı bırakıp icraat (yürütme) erki olmaya karar verdi ifadesi kullanılmıştır. Bu ironi keyfine bakmayacağı, iş yapacağı iddiasını yapabilmek için yapılmıştır.
Umarız meclis de icraat hükümetine fren olacak şeylerden kaçınma yoluna gitmeye kalkmaz da on kararın olmadığı yerde icraat olmaz kuralını hatırlatır.
Herkesin bildiği gibi icraat için engel tanınmamakta ve yasalar çiğnenerek keyfi icraat yapılmaktadır. O kadarla da kalınmamakta ve yasaların verdiği görevler de beğenilmeyerek görmezden gelinmektedir.
Onun için her şeyden ve yeni yasalardan önce meclis yasalarının akıbetini izlemek için hemen bir izleme komitesi kurmak zorundadır. Yasanın olmadığı yerde icraat da olamayacağına göre meclis, hükümet ve bakanlar yasadan yetki almadan adım atar mı, icraatı yasalara uygun yapar mı, yasadan yetki almadığı işleri tüzüklerle, emirname, genelge veya sözlü veya telefonla yapmaya kalkar mı diye gözünü açmak zorundadır. Örneğin İngiltere’de parlamento böyle bir komite kurmuş ve muhalefetin liderliğinde bu komiteyi kullanarak denetimini yapmaktadır. Komitenin uygundur demediği hiçbir bakanlar kurulu kararı alınamamaktadır.
İcranın kararlarını önceden ve sonradan denetlemeyen çağdaş bir meclis yoktur.
Demokrasiden yoksun olduklarını bilen halkın gözü önünde parti üst kademesi, meclise seçilen ve seçildikleri için kıvanç duyulan gençleri ve kadınları bir kenara iterek koalisyonu oluşturmuşlardır. Halkın çoğunluğunun istediği yenilik başka bahara kalmayacaksa icranın denetlenmesi düzeni kurulmalı ve muhalefete etkin olma şansı madden ve manen sağlanmalıdır.
Gençlerin olsun seçime seçim denilmesine olanak vermeyen yolsuzlukla seçmen satın almaya, yalan ile kamuoyu oluşturma amaçlı düzmece haberlerin yayımlanmasına, yeraltında çalışan gizili örgütlerin ve Türkiye’nin uzantıları olan ajanların fink atmasına ve yandaş medya beslenmesine engel olmaya çalışabilirler diye umut edenler vardır. Bunun için şeffaf ve meclisin denetiminin görüldüğü ve milletvekillerinin devlet bütçesinin nereye gittiğini, kaynakların nereden sağlandığını ve öngörülen amaçlara harcanıp harcanmadığını ve dolayısıyla o amaçların fizibilitesini izlediğini görmemiz gerekmektedir.
Memurların her yaptığının kayda geçtiğini ve değerlendirilerek o değerlendirmelere göre ödüllendirilip terfi ettirildiğini görmeden kamu reformu yapılmış olmaz. Onun için kamunun bütçesini kısmaya kamu reformu denilmesi sahtekârlıktır. O amaçla birimlerin fonksiyonlarında yeniden tanımlama ve bazılarını kapatıp birimlerin bazılarına o görevleri devretme gereği varsa da o kadarla bırakmamak ve herkesin görev tanımını yapıp eksik görev bırakmamak şarttır.
Görevlerini iyice öğrendiğini ve yaptığının kayda geçip değerlendirildiğini bilen çalışan kendisine işini yaptığına göre muamele edileceğine emin olmalı ve kimsenin kayrılmadığını görmelidir.
Ancak bunların yapıldığı görüldüğü anda insan idarede dayı aramaktan vazgeçer iyi bir yurttaş olur. Tabii iyi bir seçmen de olur.
Hükümet atıp tutmaktan vazgeçerek gerçekten reform için harekete geçtiğini kanıtlayacak adımları atmalıdır.