El- Sen Başkanı Çağlayan Cesurer yaptığı açıklama ile TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça’nın açıklamalarını eleştirdi. Açıklama şöyle:
TC Lefkoşa Büyükelçisi görevli bulunduğu ülkenin içişlerine doğrudan ve pervasız bir şekilde müdahale etme alışkanlığını sürdürmeye kararlı görünüyor. TC-KKTC ilişkilerinde 2 yıllık uygulama raporu sunuşu olarak basına yansıyan açıklamalarında dayatmacı zihniyetini yansıtmaya devam ediyor.
Seçimlerde stratejik kurumların özelleştirilmesine karşı olduğunu açık olarak beyan eden partilerin halkımız tarafından desteklenerek %74 oy almasını, Sayın Büyükelçinin görmezden gelerek “biz böyle istiyoruz ve siz halkınıza bakmadan buna uymalısınız” üslubu ile yaptığı açıklamaları kabul edilemezdir. UBP’nin seçimlerde halk tarafından hezimete uğratılmasının en önemli sebeplerinden birisi de halkın kendi toplumsal varlıklarına sahip çıkma isteğidir. Halkımız son olarak KTHY’nin özelleştirilmesi için yola çıkılarak yok edilmesini unutmadı ve unutmayacaktır. KTHY’nin yok edilmesi, ne istihdamı artırmış, ne fiyatları düşürmüş ve ne de makro düzeyde ekonomiye herhangi bir kazanç getirmiştir. Benzer bir sonuç ve tepki de, Ercan Devlet Havalimanı’nın, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne bağlı DAİ, DAK ve Okul Öncesi Eğitim Merkezi’nin, Kıbrıs Türk Petrollerindeki devlete ait çoğunluk hisselerinin satışı ile Saray Hotelin özelleştirilmesine karşı da gerçekleşmiştir. Şimdi de elektrik, limanlar ve telekomünikasyona göz koyduklarını açıkça ortaya koymaktadır. Bu düşünceler daha önce de ortaya konmuş ve en büyük taraf olan halkımız tarafından mahkûm edilmiştir. Bu politika halk tarafından ne inandırıcı bulunmuş ve ne de desteklenmiştir. Tam tersine halkın direnişi ile karşılaşmıştır. Bu konularda ısrar halinde halkın direnişi daha da büyüyerek sürecektir Sayın Büyükelçi.
Güney Kıbrıs’ta ekonomik durumun kötüye gitmesi ile kurulmaya çalışılan bağın hiçbir ekonomik mantığı yoktur. Elma ile armudu karıştırıp halka söylenenleri benimsetme devri çoktan geçmiştir. AB standartlarına da atıfta bulunan Sayın Büyükelçi, enerji sektöründe KKTC gibi küçük ölçekli ülkelerde, örneğin Malta’da AB’nin özelleştirme halinde enerjide doğabilecek vahim sonuçlarla ilgili stratejik önermelerini görmezden gelmektedir.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (EL-SEN), gerçekleri ve toplumsal varlıklarımıza sahip çıkma mücadelesini her ne bedel ödenmesi gerekirse ödeyerek sürdürecektir. Sayın Büyükelçi görev süresi bitince bu topraklardan gidecektir. Ancak biz hep burada olacağız. Kendi kimlik ve varlıklarımıza sahip çıkmayı sürdüreceğiz.
Seçimler olmuş ve halkımızın %74’ü özelleştirmelere karşı olan partilere oy vermiştir. Şimdi görev onlardadır. Örneğin elektrikle ilgili olarak sendikamız %74’ü temsil eden partilere sorunun aşılması için somut önerilerini aylar önceden vermişti. Çıkış yolunun ÖZERKLİK temelinde olduğunu ve gerekli yasal düzenlemeleri bilimsel araştırma ve raporlarla destekleyerek tüm partilerimiz ve halkımızın bilgisine getirmiştik. Şimdi bekliyoruz. Partiler koalisyon hükümeti kurarken ne yapacaklardır? Talimatlara mı uyacaklar yoksa toplumsal varlıklarımıza sahip çıkma sözlerini tutacaklar mı? Tutarlarsa her türlü özveri ve destek ile yanlarında olacak, sözlerinden cayarlarsa geçmişte olduğu gibi halkımız karşılarına geçecektir.