2010’dan beri olduğu gibi Anti-Militarist Barış Harekâtı 4. Kez, bu gece, bu kez eski Lefkeliler Hanında gerçekleşiyor.
Anti-Militarist Barış Harekâtı eylemcesinin çağrısında “1974’ün 14 Ağustos’unda tatile çıkan Ayşe’yi evine dönmeye çağırmak için; militarizm yükseldiği, onların savaşa barış harekâtı dedikleri bir günde, ilki 2010’dan bugüne dördüncü kez “Anti Militarist Barış Harekâtı” ile gene sokakta olacağız” denerek, etkinliğe katılım için herkes davet edildi.
“Şimdi, işgalin 39. yılında, tıpkı son 4 senedir yaptığımız gibi yeniden “evine dön Ayşe” demek için bir kez daha çağrı yapıyoruz” denen açıklamada “çağrımızı genişleterek yapıyoruz, Ortadoğu’da dibimizdeki bir coğrafyada, Mezopotamya’da ve dünyanın başka yerlerinde çatışmanın ve militarizmin, emperyalist müdahalelerin alabildiği yoğun olarak devam ettiği bir zamanda, her dilde dünya halklarına dayanışmamızı da ortaya koyuyoruz, her dilde barış, her dilde savaşa ve militarizme hayır denmesi çağrısı yapıyoruz” denildi.
Gecede BANDİSTA, Özgür, Strange Union ile En Psychro sahne alacak… Eylemce Lefkoşa surlariçindeki Büyük Han yanındaki eski Lefkeliler Hanında gerçekleşecek.
Etkinlik için Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) de bir mesaj yayınlayarak ‘Anti-Militarist Barış Harekâtı’ eylemcesi ve Kıbrıs halklarının mücadelesi ile dayanışma içinde olduklarını belirtti. “Kıbrıs Kıbrıslıların Söz, Yetki, Karar Kıbrıs Halkına” başlıklı ÖDP Eş Genel Başkanları Alper Taş ve Bilge Seçkin Çetinkaya imzalı açıklamanda “işgalin 39. Yılında bizler de “evine dön Ayşe” çağrısı yapıyoruz” denildi… Açıklamada “Tüm silahlı güçler Kıbrıs’ı terk etmeli, ABD ve İngiliz üsleri kapatılmalıdır. Kıbrıs’ı Kıbrıslılar yönetmelidir. Kıbrıs halkının kendi geleceğini tayin mücadelesiyle, emekçilerin güvencesizliğin yaygınlaştırılmasına dönük politikalarına karşı yürüttüğü mücadele ile dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz” denildi.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi(SYKP) Anti-Militarist Barış Harekâtı için dayanışma mesajı gönderdi ve mesajda “Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi(SYKP) olarak bizler, sömürgeci egemenlerin omuzlarımıza bıraktığı bu utancı artık taşımak istemiyoruz! O nedenle değişik dillerde konuşan Kıbrıs halklarının haklı ve meşru istek ve taleplerinin yanındayız” denildi.
Açıklamada “Türkiye, “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla adanın kuzeyini işgal edeli tam 39 yıl oldu. Tıpkı ABD’nin 2003 yılında Irak’ı “demokrasi getirmek” için işgal ettiğini açıklaması gibi, Türkiye de askeri işgal harekatını “Kıbrıs’a barış getirmek için yaptığını” ileri sürerek, harekatın adına “barış harekatı” dedi. ABD’nin Irak’ı işgaliyle Irak’a demokrasi gelmediği gibi, Türkiye’nin, adına “barış harekatı” demesiyle de Kıbrıs’a barış gelmedi. Ancak, askeri harekatın neticesinde ortaya çıkan işgal, giderek bir fetih siyasetine dönüştü. Bu fetih siyaseti sonucu Türkiye, uyguladığı asimilasyon ve entegrasyon politikaları ile Kıbrıs’ın kuzeyini Türkleştirme ve Sünni – Müslümanlaştırma gayretini bugün de ısrarla sürdürüyor” tespitleri de yapıldı
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP):
Kıbrıs Kıbrıslıların,
söz, yetki, karar Kıbrıs halkına!
ÖDP Eş Genel Başkanları Alper Taş ve Bilge Seçkin Çetinkaya imzalı açıklama şöyle:
14 Ağustos’ta düzenleyeceğiniz Anti-Militarist Barış Harekâtı etkinliğine katılan tüm dostları selamlıyoruz. 39 yıldır işgalin sürdüğü bir coğrafyada yaşayan sizlerin “Bağımsız Kıbrıs” haykırışını bizler de destekliyoruz. İşgalin 39. Yılında bizler de “evine dön Ayşe” çağrısı yapıyoruz.
Kıbrıs uzun yıllardır Ankara tarafından bilinçli olarak üretimden kopartılarak bir ‘kumarhaneye’ çevrildi. Ankara merkezli dayatılan neo-liberal sömürü politikaları ve Kıbrıs’ın cemaatler eliyle kuşatılması bugün de devam ediyor.
Başka bir gelecek için Kıbrıs’ın gerçek acılarını, hayal kırıklıklarını, umutlarını içeren başka bir tarihi birlikte anlatarak, barışın dilini kurmaya kararlıyız.
Tüm silahlı güçler Kıbrıs’ı terk etmeli, ABD ve İngiliz üsleri kapatılmalıdır. Kıbrıs’ı Kıbrıslılar yönetmelidir. Kıbrıs halkının kendi geleceğini tayin mücadelesiyle, emekçilerin güvencesizliğin yaygınlaştırılmasına dönük politikalarına karşı yürüttüğü mücadele ile dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz.
ÖDP olarak, bundan sonrada Kıbrıs‘ta iki toplumlu, iki bölgeli federasyona dayalı barışçıl bir çözüm yönünde, birarada yaşama ve barış iradesini savunanların yanında olacağız.
Çalışmalarınızda kolaylıklar dileriz.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi(SYKP)
Türkiye ve tüm yabancı askeri güçler Kıbrıs’tan çekilmelidir!
SYKP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Enternasyonalist İlişkiler Bürosu Koordinatörü Tülay Hatimoğulları imzalı açıklama şöyle:
14 Ağustos’ta 4. Kez Lefkoşa’da gerçekleştirilecek olan Anti-Militarist Barış Harekâtı eylem ve etkinliklerini düzenleyen tüm kurumları ve eylem ve etkinlik katılımcılarını, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi(SYKP) olarak devrimci dayanışma duygularımızla selamlıyoruz.
Türkiye, “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla adanın kuzeyini işgal edeli tam 39 yıl oldu. Tıpkı ABD’nin 2003 yılında Irak’ı “demokrasi getirmek” için işgal ettiğini açıklaması gibi, Türkiye de askeri işgal harekatını “Kıbrıs’a barış getirmek için yaptığını” ileri sürerek, harekatın adına “barış harekatı” dedi. ABD’nin Irak’ı işgaliyle Irak’a demokrasi gelmediği gibi, Türkiye’nin, adına “barış harekatı” demesiyle de Kıbrıs’a barış gelmedi. Ancak, askeri harekatın neticesinde ortaya çıkan işgal, giderek bir fetih siyasetine dönüştü. Bu fetih siyaseti sonucu Türkiye, uyguladığı asimilasyon ve entegrasyon politikaları ile Kıbrıs’ın kuzeyini Türkleştirme ve Sünni – Müslümanlaştırma gayretini bugün de ısrarla sürdürüyor.
İşgalin yarattığı en olumsuz sonuçlardan birisi, Türkiye den nüfus ihracıyla Kıbrıs’ın demografik yapısının bozulmuş olmasıdır. Bugün Kıbrıs’ın kuzeyinde, Türkiye’den gidenler nüfusun üçte ikisini oluşturuyor. Faşist, mafya elemanı, paramiliter örgüt üyesi birçok kişi KKTC kimliği taşıyor. Kıbrıs, fuhuş, kumar ve kara paraya dayalı bir ekonomi ile adeta Türkiye’nin kirini boşalttığı bir çöplüğe dönüşmüş bulunuyor.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi(SYKP) olarak bizler, sömürgeci egemenlerin omuzlarımıza bıraktığı bu utancı artık taşımak istemiyoruz! O nedenle değişik dillerde konuşan Kıbrıs halklarının haklı ve meşru istek ve taleplerinin yanındayız. Gerçek bir barış, Kıbrıslıların özgür iradesinin sonucu olacaktır. Emperyalist güçlerin ve onların bölgesel işbirlikçilerinin hegemonya ve güç mücadelesinin ve çıkar ilişkilerinin içinde kirletilmiş bir çözüm gerçek barışı sağlayamaz. Adada barış ve birlikte yaşam, Kıbrıslıların barış, demokrasi ve kardeşlik doğrultusunda toplumsal hayatın her alanında yürütecekleri mücadele ve birikimleri üzerinden gelişecektir.
İşgalden 39 yıl sonra Kıbrıslılar olarak sizler, “Ayşe evine dön!” şiarıyla işgale karşı mücadelenizi kesintisiz olarak sürdürmeye devam ediyorsunuz. Bizlerde aynı düşünce ve duygularla: Kıbrıs’ın kaderi üzerinde söz sahibi olabilecek olanlar sadece Kıbrıslılardır. Kıbrıs halklarının demokratik ilişkiler içerisinde kendi kaderlerini tayin etmelerine engel olacak her türlü dış müdahaleye son verilmeli, bunun için Türkiye ve tüm yabancı güçler adadaki askeri kuvvetlerini şartsız geriye çekmelidir diyor; mücadeleniz mücadelemizdir yaklaşımıyla sizleri selamlıyoruz.
ÇAĞRI
Çağrının tamamı şöyle:
Eylemcenin nedenleri ise açıklamanın devamında şu şekilde ortaya kondu:
Bir hareket büyüyor, büyürken kendini geliştiriyor… Enternasyonal dayanışmanın da pratikte parçası olduğu, katılımcı, dayanışmacı, neşeli ve mücadeleci bir hareket gelişiyor, ayaklarını güçlü yere vuran, dans eden ama talepleri, sloganları net bir hareket büyüyor…
2010’dan beri; egemenlerin saldırısına uğramaya, her defasında yasaklanmaya çalışılan ama inatla ve dayanışma, neşeli ve mücadeleci bir şekilde, dost sıcağı yüreklerin katkısı ile aksamdan son 3 yıldır gerçekleşen, gerçekleştikçe büyüyen bir hareket…
2010’dan beri bir hareket büyüyor, 14 Ağustoslarda; umudu anlatan, işgale hayır diyen, anti-militarist…
2010’dan beri Anti-Militarist Barış Harekâtı’nın yolculuğu devam ediyor…
Şair Ahmet Telli’nin dediği gibi “büyük aşklar yolculuklarla başlar/ ve serüvenciler düşer bu yollara ancak”…
2010’dan beri Anti-Militarist Barış Harekâtı’nın serüveni devam ediyor…
Önceki çağrı metinlerimizden birinde demiştik ki;
“2010’dan beri pankartlarda, sloganlarda, meydanlarda ve sokaklarda “evine dön Ayşe” derken anlattığımız hep Ayşe’nin bitmek tükenmek bilmeyen tatilinin sona ermesi gerektiğiydi, bu sene sloganımızla gene her yerde olacağız ve 38 yıldır süren işgalin bitmesi gerektiğini bir kez daha haykıracağız. Düşmanlığa karşı barışın, işgale karşı özyönetimin, sömürüye karşı bağımsızlığın ve ırkçılığa karşı halkların kardeşliğinin sloganlarının yükseleceği konserimizin çalışmaları, 14 Ağustos’ta sokakta olmanın gerekliliğini önemsediğimizden ötürü devam etmektedir. 14 Ağustos’ta mutlak sokakta olmak, şarkılara eşitlik etmek önemlidir ve davetimiz, ayrımsız, nerede olunursa olunsun ama sokakta, eylemde olunsun…
38 yıldır işgalin sürdüğü bir coğrafyada yaşıyoruz, yaşadığımızın adına işgal demeye çekinmiyor ve buna karşı çıkıyoruz. Tel örgülerle bölünmüş bir coğrafyada silahlarını birbirine doğrultmuş piyonlar olmak değil, irademizi çalanlara karşı duran, eşitlikçi bir düzenin olduğu bağımsız bir Kıbrıs talep eden siyasi özneler olmaktır derdimiz. Ordularıyla, memurlarıyla ve paralarıyla bizi satın almaya çalışanlara karşı bir haykırış, bir isyan ve bağımsızlık yolunda emperyalist kuşatmaya karşı bir duruşun önemini yineliyoruz. Yaşamlarımızı dikenli tellerle tutsak etmeye çalışan tüm işgal ordularının postallarını hemen şimdi üzerimizden çekmelerini istiyoruz! Biz, militarist baskı düzeninde yaşamayı, polis devletinin kuklaları olmayı kabul etmiyoruz! Sokaklarda özgürce yürümek, şarkılarımızı söylemek, milliyetçiliğin piyonu olmamak ve dans edebileceğimiz bir devrim için sesimizi yükseltiyoruz. Gel sen de bize katıl, hep birlikte haykıralım, tahakküme karşı duralım!”
Şimdi işgalin 39. yılında, tıpkı son 4 senedir yaptığımız gibi yeniden “evine dön Ayşe” demek için bir kez daha çağrı yapıyoruz… Çağrımızı genişleterek yapıyoruz, Ortadoğu’da dibimizdeki bir coğrafyada, Mezopotamya’da ve dünyanın başka yerlerinde çatışmanın ve militarizmin, emperyalist müdahalelerin alabildiği yoğun olarak devam ettiği bir zamanda, her dilde dünya halklarına dayanışmamızı da ortaya koyuyoruz, her dilde barış, her dilde savaşa ve militarizme hayır denmesi çağrısı yapıyoruz.
Anti-militarist ve işgal karşıtı tüm bireyleri;
• Türkiye’nin Kıbrıs’ı işgali son bulana, tüm silahlı güçler Kıbrıs’ı terk edene, İngiliz üsleri ve ABD başta olmak üzerine diğer ülkelerin askeri tesisleri kapatılana kadar her yıl yeniden “Ayşe tatil bitti, artık evine” demek için,
• Militarizmin evlerimize, sokaklarımıza, ilişkilerimize yansımasına dur demek, eşitlikçi ve özgürlükçü varoluşlar için
• Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayanların bilinçli olarak üretimden koparılmasına, Ankara merkezli sömürüye, askeri yönetime, polis devletine, Kıbrıs’ın kuzeyindeki irademizin elimizden alınmasına, ülkemizde ve dünyadaki tüm işgallerin, baskıcı rejimlerin bekçisi militarizme karşı bizimle beraber sesimizi yükseltmeye davet ediyoruz.