(ANF) Vicdani Ret Derneği üyeleri, Vicdani retçi Onur Erden’in 11 Haziran’dan bu yana tutulduğu Kasımpaşa cezaevi önünde destek eylemi gerçekleştirdi. Askeriye’nin önünden Militarist kurumlara seslenen üyeler , “Ne olursa olsun bizi yıldıramayacaksınız” dediler.
“ Onur Erden yalnız değildir” pankartını açan Dernek adına ilk sözü Merve Arkun aldı. Kasımpaşa askeri cezaevinde daha önce çok sayıda vicdani retçinin işkence gördüğünü hatırlatan Arkun, kamuoyunu Onur Erden’e sahip çıkmaya çağırdı. Arkun’dan sonra açıklamayı Vicdani Retçi Ali Fikri Işık okudu.
KÜRT HALKINA KARŞI SAVAŞTA TARAF DEĞİLİM
Işık, Onur Erden’in 2011 yılında kamuoyuna açıkladığı vicdani reddini bir kez daha okudu. 2006 yılında askere alındıktan sonra firar etmesi ardından Erden’in yaşadıklarını şu sözlerle özetledi:
“Aynı yıl tutuklanarak 6 ay hapis yatan Onur Erden 2007’de şartlı tahliye edildikten sonra tekrar askere alınmak istendi. Askeri birliğe teslim olmayı yine reddeden Erden en son 2009 yılında tekrar tutuklandı ve firar suçundan yargılandı. Yargılama sonunda tahliye edilse de askere gitmeyi ‘Bir Arap genci olarak yıllardan beri kardeşçe yaşadığımız Kürt halkına karşı devam eden savaşta taraf değilim’ açıklamasıyla reddeden Erden, Kuzey Kıbrıs üzerinden Güney Kıbrıs’a gitti. Erden ,Türkiye’ye iade edilmemek için Kıbrıs Cumhuriyeti’ne iltica talebinde bulunsa da geçtiğimiz haftalarda iltica talebi ‘vücudunda işkenceye dair iz kalmadığı’ gerekçesiyle reddedilerek tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Türkiye dışında başka bir ülkeye sınır dışı edilme talebi de Kıbrıs yetkilileri tarafından reddedilen Onur, 11 Temmuz günü Türkiye’ye iade edildi. Türkiye’ye iadesinden sonra havaalanında tutuklanarak Kasımpaşa Askeri Cezaevi’ne gönderildi.”
‘REDDEDİYORUZ’
Onur Erden’in bu hafta içinde Gelibolu’daki askeri savcılığa çıkartılacağını, savcılığın talebine göre tutuklanabileceğini söyleyen Işık “Devletin baskısına rağmen vicdani retçiler olarak ölmeyi ve öldürmeyi reddediyoruz. Yaşam için örgütlenmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Onur Erden 2007 ve 2009 yıllarında da ‘firar’ gerekçesiyle gönderildiği askeri cezaevinde işkence gördüğünü açıklamıştı.
2011 yılındaki vicdani reddinde şunları belirtmişti: “7 Temmuz 2006 tarihinde yakalandım ve askeri cezaevine konuldum, birçok işkencenin mağduru oldum. 23 Ocak 2007 tarihinde tahliye oldum ve beni tekrar askere almak istediler. Fakat ben yine gitmedim askerlik yapmayı reddettim… 12 Mart 2009 tarihinde yakalanıp zorla askeri cezaevine konuldum. İnsanlık dışı uygulamalara maruz kaldım. İlgili mercilere başvurarak öldürülsem dahi askerlik yapmayacağımı söyledim. Bulunduğum yerdeki komutanlar annemi öldürtmekle tehdit etti. Her şeye rağmen bu savaşın bir tarafı olmayacağım. Vicdanı reddimi sizlerle paylaşıyorum”
Vicdani Ret Derneği adına vicdani retçi Ali Fikri Işık’ın okuduğu basın açıklaması metni:
“7 Temmuz 2006 tarihinde yakalandım ve askeri cezaevine konuldum, birçok işkencenin mağduru oldum. 23 Ocak 2007 tarihinde tahliye oldum ve beni tekrar askere almak istediler. Fakat ben yine gitmedim askerlik yapmayı reddettim… 12 Mart 2009 tarihinde yakalanıp zorla askeri cezaevine konuldum. İnsanlık dışı uygulamalara maruz kaldım. İlgili mercilere başvurarak öldürülsem dahi askerlik yapmayacağımı söyledim. Bulunduğum yerdeki komutanlar annemi öldürtmekle tehdit etti. Her şeye rağmen bu savaşın bir tarafı olmayacağım. Vicdanı reddimi sizlerle paylaşıyorum.” İşte bu sözlerle, 2011 yılında vicdani reddini açıklamıştı Onur Erden.
2006 yılında askere alındıtan sonra firar eden, aynı yıl tutuklanarak 6 ay hapis yatan, 2007’de şartlı tahliye edildikten sonra tekrar askere alınmak istenen ancak askeri birliğe teslim olmayı yine reddeden Erden, en son 2009 yılında tekrar tutuklanmış ve firar suçundan yargılanmıştı. Yargılama sonunda tahliye edilen Onur Erden, askere gitmeyi reddettiğini ilan ederek, vicdani reddini açıklamıştı. “Bir Arap genci olarak yıllardan beri kardeşçe yaşadığımız Kürt halkına karşı devam eden savaşta taraf değilim.” diyen Erden, vicdani reddini açıkladıktan sonra, Kuzey Kıbrıs üzerinden Güney Kıbrıs’a gitmişti.
Erden, Türkiye’ye iade edilmemek için Kıbrıs Cumhuriyeti’ne iltica talebinde bulunmuştu. Ancak geçtiğimiz haftalarda iltica talebi “vücudunda işkenceye dair iz kalmadığı” gerekçesiyle reddedilen vicdani retçi, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Türkiye dışında başka bir ülkeye sınır dışı edilme talebi de Kıbrıs yetkilileri tarafından reddedilen Onur 11 Temmuz günü Türkiye’ye iade edildi.
Türkiye’ye gönderildikten sonra havaalanında tutuklanarak Kasımpaşa Askeri Cezaevi’ne gönderilen Onur Erden, arkamızda gördüğünüz Kasımpaşa Askeri Cezaevi’nde yol tutuklusu olarak hapis tutuluyor. Ölmeyi ve öldürmeyi, eline silah almayı reddedenleri tutuklayan devlet, şimdi de vicdani retçi arkadaşımız Onur’u tutsak ediyor.
Önümüzdeki günlerde Gelibolu Askeri Savcılığı’na sevk edilmeyi bekleyen Onur, eğer savcılık talep ederse mahkemeye sevk edilebilir ve yeniden tutuklanabilir.
Daha önce Halil Savda, Enver Aydemir, İnan Suver, Muhammed Serdar Delice gibi birçok vicdani retçi arkadaşımız ölmeyi ve öldürmeyi reddettikleri için aylarca tutsak edildi, tutuklu kaldıkları cezaevlerinde dayağa, kötü muameleye, işkenceye maruz kaldı.
Vicdani Ret Derneği olarak ölmeyi ve öldürmeyi reddediyoruz ve eline silah almayı, savaşmayı reddeden tüm arkadaşlarımızın yanındayız. Onur’u tutuklayarak yıldırmaya çalışan militarist kurumlar ve onun aygıtları bilmelidirler ki; bizler ne olursa olsun savaş karşıtı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz, egemenlere itaat etmeyeceğiz, yaşam için örgütlenmeye devam edeceğiz. Bu doğrultuda her kim eline silah almayı, kardeş kanı dökmeyi reddederse onun yanında olacağız.
Bizler buradan, Onur’un tutsak edildiği Kasımpaşa Askeri Cezaevi önünden bir kez daha haykırıyoruz; devlet bizleri yıldırmaya çalışırken savaş karşıtları, vicdani retçiler, anti militaristler olarak sokaklara çıkıyoruz! Buradan sesleniyoruz vicdani retçi Onur Erden yalnız değildir!
Vicdani Ret Derneği
15 Temmuz 2013
Arka Plan Bilgisi:
-2 Ocak 2006 tarihinde askere alınmış. Yaklaşık 3 ay askerlik yapmış.
-11 Nisan 2006 tarihinde askerlik yaptığı Tekirdağ Hayrabolu’da bulunan 95. Zırhlı Tugay Komutanlığını terk etmiştir. (1. Firar eylemi)
-7 Temmuz 2006 tarihinde yakalanarak mahkemeye sevk edilmiş ve tutuklanmış. Firar suçundan tutuklu yargılanmış ve 10 ay hapis cezası verilmiş. (Verilen hapis cezasını temyiz etmek istemesine cezaevi idaresince rağmen müsaade edilmemiş.) Bu cezadan dolayı 6 ay 20 gün hapiste kaldıktan sonra şartlı tahliye edilmiş.
-23 Ocak 2007 tarihinde tahliye edildikten sonra 1 gün yol süresi verilerek birliğine teslim olması istenmiş. Ancak teslim olmamış. (2. Firar eylemi)
-11 Mart 2009 tarihinde tekrar yakalanmıştır. Yine mahkemeye sevk edilmiş ve tutuklanmış. Firar suçundan tekrar yargılanmış. Bu dosyadan tutukluluğu 16 Haziran 2009 tarihine kadar devam etmiştir. Yargılama sonunda tekrar 10 ay hapis cezası verilmiş ve tahliye edilmiştir. Tahliyeden sonra tekrar 1 gün yol izni verilerek birliğine teslim olması istenmiş, teslim olmamış. (3. Firar eylemi)
Günay Kıbrıs devletince iltica başvurusu reddedilince Türkiye’ye iade edilmiş ve 11.07.2013 tarihinde Atatürk hava limanında yakalanarak hakkında yol tutuklaması kararı verilmiştir. Gelibolu’ya 1 hafta içinde gönderilmesi bekleniyor. Orada ilk olarak savcılığa sevk edilecek, savcılık tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edebilir.
Bu arada, 2. firar eylemi nedeniyle ilk dosyadan verilen şartlı tahliye kararı kaldırılmıştır. Bu durumda ilk dosyadan yatmadığı 3 ay 10 gün hapis cezasını yatması söz konusu.
Yine 2. dosyada 10 ay hapis cezası almasına rağmen bunun 3 ay 10 gün kadarını yatmıştır. Bu karar kesinleşmişse geri kalan kısım bakımından yine cezaevine konması söz konusu olabilir.