seçimlerboykot 2013Yeniden ve bir kez daha, SEÇİME, SEÇİME DEME KOŞULLARI YOK
yazarın tüm yazıları:

Yeniden ve bir kez daha, SEÇİME, SEÇİME DEME KOŞULLARI YOK

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

miting2009_kYKP Boykot Eylem Komitesi üyesi Murat Kanatlı Kıbrıs’ın seçimler üzerine yeniden değerlendirmede bulundu ve yeniden seçime seçim deme koşulları olmadığının altını çizdi, bunun gerekçelerini ortaya koydu.

Açıklamada “Kıbrıs’ın kuzeyinde ganimetin dağıtılması ilişkileri ve siyasal kayırmacılık (klientelizm) Kıbrıslı Türklerin siyasal kararlarını ciddi şekilde etkilemektedir. Bu nedenle siyasi düşüncesi ve seçimlerdeki tercihler ciddi şekilde çelişmektedir. TC sivil ve askeri yönetimleri siyasal kayırmacılığın (klientelizmin) etkin kullanımı için gerekli mali desteği sağlayarak Kıbrıslı Türklerin siyasi tercihlerini kendi lehlerine olacak şekilde belirleyebilmektedirler” tespitinde bulunuldu.

Kanatlı, demografik yapı değişikliği ve bu yapının farklı zamanlarda değişen stratejik amaçlarına hizmet edecek şekilde kitlesel mobilizasyonu, kimi zaman bizzat askeri yetkililer veya TC elçiliği yetkilileri, kimi zaman da hemşeri dernekleri aracılıklarıyla devreye sokulduğunu da hatırlattı.

Kanatlı, açıklamasında genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin, seçime kadar, seçim ve seçildikten sonraki evrelerinde farklı birçok sorunu içinde barındırdığına vurgu yapılarak, bunlara dair tespitler ortaya koydu.

Kanatlı, seçimlerin yapıldığı iki seçim günü arasında TC’nin siyasi kurumlarının domine etmesi sonucu, sonucu belli bir ortam yaratılmış olduğunu söyleyerek, bu dönemde, Kıbrıs’ın kuzeyindeki siyasi yapının anti-demokratik uygulamaları da ciddi olumsuzlukları ortaya çıkarttığını belirtti. Kanatlı, iki seçim günü arasında rejimin izin verdikleri hariç diğer tüm siyasi aktörlerin etkisiz kalması için kesintisiz çalışmalar yürütüldüğünün de altını çizdi.

Kanatlı, seçim dönemlerinde, meclisteki partilere yapılan finansal yardımlar, seçim harcamalarının kaynaklarına yönelik kapsamlı araştırma yapılmaması, bu konuda yeteri kadar şeffaf olunmaması gibi unsurlardan dolayı, pahalı seçim kampanyaları sırasında adaletsizlik ve eşitlikler yaşandığı belirtti. Kanatlı, kirli, adil olmayan seçim kampanyaları içine oy satın almayı da koymak gerektiğini de belirtti. Kanatlı, “seçim sürçlerindeki siyasal kayırmacılık (klientelizm) ve hükümet olanaklarının kullanılması ise basit etik tartışma zeminde yapılmakta, kimse bunun için cezalandırılmamaktadır” diyerek, bunu da eleştirdi.

Kanatlı, seçildikten sonraki süreçte özellikle TC ekonomik paketleri ve TC yardım heyeti mensuplarının bizzat müdahalesi ile seçilen de kendi olmaktan uzaklaşmakta, kendi politikalarına yabancılaşmakta olduğunun tespitini yaptı.

Kanatlı, neo-liberal politikaların Kıbrıs’ın kuzeyinde AKP eliyle uygulandığını hatırlattı. Kanatlı, “neo-liberalizm geniş yığınlar için hayati önemdeki ekonomik ve sosyal meseleleri demokratik karar alma mekanizmalarının dışına taşır, siyasi değil teknik meseleler haline getirir. Yani neo-liberalizm siyaseti teknikleştirir” tespitini de yaptı. Kanatlı, TC yardım heyetinin birçok siyasi konuyu bu mantıkla teknikleştirip, siyasi hayatın dışına çıkardığını, bu nedenle seçilmişlerin karar alma ve uygulama alanlarının ciddi şekilde daraltıldığına dikkat çekti. Kanatlı, TC’nin dayattığı ekonomik paketin siyasi olmasına rağmen birçok siyasi yapı tarafından teknik bir konuymuş gibi sunmasının da altında yatan gerekçenin de TC yönetimleri ile karşı karşıya gelmeme niyetinden olduğunu söyledi.

Kanatlı değerlendirmesinin sonunda “genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine hayır denmesi, bu seçimlerin boykot edilmesi böylesi bir alternatifsizlikte sistem içi alternatiflerden bir kopuş olarak düşünülmesi gerekir. Sınırlandırılmış, etki alanı daraltılmış böylesi bir temsili sistemin reddinin örgütlenmesi, bu kişiler “beni temsil etmiyorlar” çağrısı yapılması, ilk etapta yalnız bir karşı duruştur. Bu karşı duruş, taban örgütleri yaratılarak, toplumsal hareket güçlendirilerek alternatif üreten bir sürece dönüştürülmezse, yalnızca karşı olma hali ile kitleselleşme sağlanamayacağı için, rejimin demokrasi maskesini güçlendiren bir unsur olacaktır. ‘Rejim o kadar demokratiktir ki karşıtına bile tahammül eder’ görüntüsüne karşı, mutlaka alternatifinin ortaya çıkması için çalışma yapılmalıdır” dedi.

Kanatlı “iradene sahip çıkmanın net şekli, bu çürümüşlüğe, kirlenmişliğe, adaletsizliğe, eşitsizliğe, anti-demokratik uygulamalara en net yanıt seçimleri boykottur” diyerek sandığa gidilmemesi çağrısı yaptı.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin