arşivAli SarıtepeGezi Parkı direnişinin bırakmaları - Ali Sarıtepe
yazarın tüm yazıları:

Gezi Parkı direnişinin bırakmaları – Ali Sarıtepe

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Gezi parkı direnişi; toplumun, devletin kendi üzerinde fütursuzca pratiklerine karşı kendisini ifade etmesi değildir sadece.

Toplum sırtının toprakta demlenmesinin sonucu olan bu direniş, aynı zamanda demokrasi ve özgürlükçü güçlerin; demokrasi ve özgürlüğü toplumun onlara sundukları üzerinden yeniden kavrama, yorumlama ve kendisini bunun üzerinden yeniden şekillendirme süreci de olmalıdır da.

Geçmişte; her akımın, neredeyse her bireyin mutlak doğruları varken, gerek seksen yenilgisi ve gerekse de reel sosyalizmin yaşam alanından çekilmesiyle beraber, tartışmaların sosyalizmde demokrasi ve özgürlükler başlığıyla yoğunlaşması kollektiflerde bu iki kavramın karakter kazanmaya başlamasını da beraberinde getirdi.

Süreç her ne kadar böyle bir evrilme yaşasa da, geçmişin teorik ve pratik öğrenme biçimlerinin yaratmış olduğu alışkanlıklar halinin bir damar olarak varlığını hala devam ettirmesi haliydi.

Gezi direnişi bu anlamıyla, öznelere ve organik hallere entellektüel öğrenmelerinin; direniş toplumunun kendi gündeliklerini düzenlerken, izlemiş oldukları yol ve almış oldukları kararlar itibariyle sosyalizmden yana kendini tarif eden anlayışlara demokrasi ve özgürlük meselesini ete-kemiğe büründürme de pratik veriler sunmuştur.

Kollektiflerdeki özgürlük ve demokrasi ile toplumda ki demokrasi ve özgürlük arasındaki makas açığının giderilmesi imkanları. Ve bunu tamamlayacak olan kollektifler arası ilişkilerde farklılıklarla birlikte, birlikte yürüme alışkanlıkların kazanılması ve bunun bir alışkanlık haline getirilmesi hali.

Toplumda siyaset yapmak iki biçimde tezahür etmektedir. Toplumda siyaset yapmak; toplumun gündeminde olan olguları toplumla açık analizlere girerek, onlarla ortaklaşmalar yaratmak ve yaşamda bunu ete-kemiğe büründürmek. Hemen yanıbaşında duran topluma siyaset yapmak halinde de, sorunlar yumağının anlık ya da dönemsellik karakterli sorunlar olmadığı anlatımının ifadesi olan ‘ sömürmek, sonuna kadar sömürmek ve insan yaşamının yarınını bugünden bitirmek’ anlatısının felsefesini ve teorisini toplumun geleceğinin kurtuluşu olacağını örgütlemek.

Görücüye çıkan kız misali, sosyalizmci güçler kendilerini toplumun önünde bulmuş haldeler. Yaşamın yaratmış olduğu bu imkanlardan; onların bir aktör olarak hayata katılıp katılamamaları; toplumun onlara teveccühünden önce onların, kapitalizm yaşamının sorunları  karşısında sorunları kristalize etme ve buradan toplumla birlikte siyasal olgunlaşmalar yaratmak görevlendirmeleri içerisine girmeleridir.

Yaratılmış olan mutlak doğruların sosyalizmci güçleri götürmüş olduğu yer, ne yazık ki mutlak çıkmaz sokakların olmuş halidir.

Yaşam, çıkmaz sokaklara düşülmemesinin yeterince verilerini  orta yere sürdüğü halinin artık görülmesi gerektiğinin bilince çıkarılması emir kipi halinde durmaktadır.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin