Yeni Kıbrıs Partisi, 10 ve 11. Kurultaylarında alığı kararlarla teorik ve pratik olarak mücadele alanlarına dair yaklaşımlarını temelleri çerçevesini koruyarak ama güncel durumla zenginleştirerek bir kez daha ortaya koymuştu. YKP’nin, yakın hedef olarak Kıbrıs sorunun çözümü; uzak hedef olarak da sosyalizm kurulması olarak belirlediği temel mücadele perspektifi ve ne yapılması gerektiği, bu iki Kurultay belgelerinde teorik ve pratik yönleri ile bir kez daha dile getirilmişti.
7 Kasım 2009’da toplanan 10. Kurultay’da alınan kararda YKP’nin, sosyalizme yaklaşımı ortaya konmuştu;
“Sol, sosyalizm için mücadele de politik çalışmaların ana ekseni olarak belirlendi. Ancak YKP’nin belirlediği sosyalizm; hem eşitlikçi, hem özgürlükçü olan, katılımcı demokrasiye önem veren, dogmalara hiçbir şekilde teslim olmamış bir anlayışa sahiptir. YKP, küresel bir adaletin peşinde oldu ki bu adalet tüm dünyadaki zenginliklerin dünya halkları tarafından eşit paylaşımını da öngörmektedir. Bu nedenle YKP için enternasyonalizm vazgeçilmez bir unsur oldu. Bu yönü ile yalnızca teoride değil pratikte de “bütün halklar kardeştir” sloganını benimsediği için emekçileri din, dil, renk, etnik köken ve cinsiyetlerine ayırmaksızın hakları için mücadeleyi kendine ilke edindi.
Adada üslere ve yabancı ordulara karşı mücadeleyi benimsedi. Bu temelde üslerin boşaltılması, tüm yabancı orduların evine dönmesi, YKP’nin yalnız Kıbrıs adası için değil bölge halklarının güvenliği ve geleceği için istediği enternasyonalist bir taleptir. Bu, YKP’nin anti-emperyalist ideolojik damarından beslenmekteydi. Ama bugünkü ulus devletlerin yıkıldığı dünyamızda, ulus devleti de savunanların anti-emperyalizm söylemini benimsediğini iddia etmesinden dolayı, milli burjuvaların uluslararası tekellerden daha az sömürücü olmadığı gerçeğiyle, ulus devletlere de olan tavrımızla YKP’nin hem anti-emperyalist ve anti-kapitalist olduğunu bugün bir kez daha vurguluyoruz…
YKP, başka bir Avrupa istiyor… Bugünkü AB’nin yönetiminde olanlara rağmen, bölge halklarına getirdiği hakları ve özgürlükleri reddetmeden, daha güçlü bir sosyal, emeğin AB’sini kurmak için Avrupa’daki ilerici ve sosyalistlerle mücadelemizi yükseltiyoruz…”
Ayni kararın devamında reformlara, parlamenterizme nasıl bakıldığı da net şekilde ortaya konmuştu;
“YKP aynı zamanda evrim-devrim sürecini de göz ardı etmez… Bu yönü ile reform – devrim ilişkisini gözetir. Reformların geçici olduğu ve gerçek kurtuluş olmadığı bilincindedir ama devrim yolundaki reformların desteklenmesi, uğruna mücadele edilmesi gerektiğine de inanır. Aynı zamanda reform süreçlerini, rejimin deşifre edilmesi, toplumsal hareketlerin gelişmesi ve örgütlenme için de kullanır. Bu düşüncelerle günlük yaşamın daha demokratik, daha yaşanır kılınması için mücadele eder, mücadele edenlerle güç birliği yapar, onlarla dayanışır ama uzak hedefini her zaman göz önünde tutar.
YKP, parlamentarizm mücadelesine de reformlar çerçevesinde bakar. Parlamentarizmi seçim olayı ile kısıtlamaz. Seçim süreçlerini de yalnızca katılma olarak algılamaz. Parlamentarizmi daha geniş çerçevede düşünür ama her şeyin de çözümü olamayacağının bilincindedir. Buna rağmen düşüncelerinin kitlelere ulaştırılması için siyasal bir ARAÇ olarak parlamentarizmi ve onun süreçlerini kabul eder. Bu aracın kullanılması yönünde kendini kısıtlamadan, somut koşulların somut tahlili ile politik çalışmalarını belirler…
YKP, Kıbrıs’ın kuzeyindeki ayrılıkçı yapıyı kabul etmediğini net olarak ortaya koyduğu gerçeği ile döneme yönelik alacağı kararlar da, ilgili dönemi bağlar. Geçmişte YKP’nin seçimlere girmiş olması, iki kez parlamentoda temsil edilmiş olması ANA görüşlerinde herhangi sapmaya neden olmadığı gibi, bir süredir izlediği boykot kampanyaları da bu düşünceleri değiştirmez. YKP, Kıbrıs’taki mevcut durum sürdüğü sürece, seçime seçim deme koşulları oluşuncaya kadar parlamentarizmi ve onun süreçlerini bir siyasal kampanya düzenleme ve eylem aracı olarak somut koşulların değerlendirmesi sonucunda belirleyeceği metotlarla kullanmaya devam edecektir.”
Bu ortaya konan teorik çerçeveydi. 7 Nisan 2012’de toplanan 11. Kurultay’da bunun pratik yönleri de ortaya kondu;
“YKP, sosyalizmi uzak bir hedef olarak belirlerken, hem eşitlikçi, hem de özgürlükçü bir sosyalizm için mücadeleyi bugünden benimser. Bugüne dair YKP’nin sosyalizm mücadelesi toplumsal cinsiyet eşitlikçi ve özgürlükçüdür; anti-militaristtir; ekolojisttir.”
YKP’nin güncel, bugüne dair sosyalizm mücadelesi bu karar ile dört pilar, sütün üzerine oturtulmuştur. Bunlar emek, toplumsal cinsiyet eşitliği, ekoloji ve anti-militarizmdir.
Ancak, YKP’nin mücadelesi yalnız bu alanlarda devam etmiyor. Kıbrıs sorunun çözümüne yönelik verilen mücadele de YKP için hayatidir. Bu nedenle son Kurultay kararında bu konudaki duruş ve yaklaşımlar, mücadele hedefleri net olarak bir kez daha ortaya konmuştu;
“YKP, Kıbrıs’ın birleşmesini, sorunun çözümünü en önemli konu olarak görür.
YKP, sorunun çözümüne yönelik görüşme sürecini desteklemektedir. YKP, üzerinde daha önce uzlaşılan kararlar çerçevesinde sorunu çözecek bir antlaşma bulunması ama bu antlaşmanın da demokrasi, hukukun üstünlüğü ve etnik ayrımcılığı yasaklayan bir temelde olması için mücadele eder.
YKP, Kıbrıs sorununun çözümünün yalnız Kıbrıslıların değil, Türkiye ve Yunanistan halklarının, bölge ve dünya barışının da çıkarına olduğuna inanmaktadır. Kıbrıs sorunu göstermiştir ki, uzlaşmazlık ve adamıza silah yığmak, başta Türkiye ve Yunanistan, sonra da bölge ve dünya barışını tehdit etmektedir. Bu nedenle ada koşulsuz ve istisnasız tamamen askersizleştirilmeli, garantör ve garanti diye adamızı devamlı müdahale altında tutan kurallar kaldırılmalıdır.
YKP, Kıbrıs’ta süren TC işgaline, Yunan askeri hegemonyasına ve yabancı askeri üs ve tesislere karşı mücadele eder. TC askeri adadan hemen ayrılmalı, kuzeydeki askeri vesayet rejimi ortadan kaldırılmalı, Yunan askeri varlığı hemen sonlandırılmalı, ada, diğer tüm yabancı askeri üs ve tesislerden arındırılmalıdır. YKP, bu amaçla adanın tümden askersizleştirilmesi için mücadeleyi güncel bir konu olarak önüne koyar.
YKP, sınırsız, silahsız, garantörsüz birleşik bir sosyalist Kıbrıs için mücadele eder.”
YKP’nin, Avrupa Birliği konusuna yaklaşımı, ne için mücadele ettiği de bu kararda net olarak ortaya kondu;
“YKP, neo-liberal politikaları eksiksiz şekilde uygulamayı önüne hedef koyan, sınırları kapatılmış bir Avrupa’yı reddeder.”
“YKP, emeğin sosyal Avrupası’nın kurulması için mücadele eder.”
Bu amaçlar için YKP, gözlemcisi üyesi olduğu Avrupa Sol Partisi ile birlikte tüm Avrupa’da birçok farklı emek örgütleri ile siyasi oluşumları da içine alacak şekilde somut eylemliliklerin içinde yer almaktadır.
Ama YKP, enternasyonalist kimliğinden dolayı mücadelesini yalnız Kıbrıs ile sınırlamaz, tüm dünyayı kapsayan yaklaşımlar ve buna yönelik mücadele perspektifi koyar;
“Mücadeleyi Kıbrıs’la kısıtlamaz enternasyonal bir yaklaşımla dünyada bu amaç doğrultusunda mücadele edenlerle dayanışmasını her zaman canlı tutar. Bu çerçevede “başka bir dünya mümkün!”, “başka bir Avrupa mümkün!”, “başka bir Kıbrıs mümkün!” sloganına sahip çıkar ve bunun gerçekleşmesi için mücadele eder.”
“Yaşanan yoksulluklar ve yoksunluklar, gelir dağılımındaki dengesizlikler, süren emperyal savaşlar, artarak devam etmekte olan ekolojik yıkımlar ortaya büyük insani ve doğal trajedileri çıkarmaktadır. Dünyanın yeraltı ve yerüstü kaynakları eşit ve adil paylaşılsa herkese yeteceği bilinmesine rağmen, kapitalistlerin kâr hırsı ile bugünkü dünyayı krizden krize sürüklemektedir. Eko sisteme verilen zarar geri döndürülemeyecek zararlara yol açmaya devam etmektedir. Bugünkü dünya, kapitalist düzen içinde hızla yok oluşa doğru gitmektedir. Böylesi koşullarda insanlığın ve doğanın geleceği için başka bir dünya için mücadele yaşamsal öneme sahiptir.
YKP, dünya halklarının kurtuluş mücadelesini destekler. Bu kurtuluş mücadelelerinin ayni anda hem anti-emperyalist, hem de anti-kapitalist olması gerektiğine inanır.
YKP, başka bir dünya için mücadeleyi benimserken kapitalistler arasında, yerli-yabancı, din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim ayrımı yapmaz. Bağımsızlığa dair son sözün o coğrafyada yaşayanlar tarafından verilmesi gerektiğine inanır.
YKP, savaşsız, sömürüsüz, sınırsız, sınıfsız başka bir dünya için mücadele eder.”
Yeni Kıbrıs Partisi’nin tüm örgütlerine düşen, Kurultay kararları çerçevesinde belirlenen bu amaçların yaygınlaştırılması ve somut olarak mücadele alanlarına taşınmasıdır.
YKP’nin güncel, bugüne dair sosyalizm, toplumsal muhalefet mücadelesi dört pilar, sütün üzerine oturduğu, emek, toplumsal cinsiyet eşitliği, ekoloji ve anti-militarizm alanlarında mücadele olduğu gerçeği ile örgütsel yapıyı bu çerçevede yeniden belirlemek ve bunun için çalışmaları yoğunlaştırmak önemlidir.
Bu yapılırken Kıbrıs sorununa çözüm için de yeni bir itici güç oluşturmak için mücadeleyi yükseltmek önemlidir.
YKP’nin önümüzdeki süreçteki temel mücadele gündemi bunlardır…