Yeni Çağ yazarı, Necmettin Çapa’nın Güney Kürdistan, Soran Belediye Başkanı Hekim Teli ile özel ropörtajı.
Tarihi Newroz’un yankıları devam ederken, ateşkesin ve gerilla’nın geri çekilmesi mesajının Diyarbakır meydanında coşku yaratması, Kürdistan’ın dört parçasına yeni umutlar ve sanki yeni bahar getirdi.
Tarihi Newroz’a şahitlik edercesine dünyanın dört bir yanından insanlar davet edildi ve o
Tarih boyunca inkar ve imha politikaları nedeni ile, kan ve gözyaşına sahne olan Diyarbekir Newroz’u bu yıl, hiç beklenmedik bir şekilde barış ve kardeşlik coşkusu ile yapıldı.
Bu sürecin T.C. anayasa değişikliği ile olgunluk, ve karşılıklı özveri, fedakarlık ortamında, kardeşçe geleceğe dair yaşamı oluşturması, tüm bölge halkları ve tüm Kürt halkı açısından son derece önem taşımaktadır.
Bu tarihi Newroz’a davet edilenler arasında sınıra sıfır noktasında bulunan Kürdistan Federal Devletin Soran belediye başkanı da vardı.
Ve Soran Belediye Başkanı Sayın Hekim Teli ile, Kürdistan coğrafyası ve 30 yıldır süre gelen bir savaşın üzerine bir ropörtaj yapma şansı bulduk.
Necmeddin Çapa : Sayın Teli, öncelikle Diyarbakır’ı görmek sizde nasıl bir duygu yaratıyor?
Hekim Teli : “Öncelik ile şunu söylemek gerekir, Diyarbekir beklediğimizin ötesinde gelişmiş ve organize bir şekilde belediyecilikte son derece örnek alınması gereken bir metropol olma yolunda gelişmişliğini sağlamış bir yapıyı bulmuştur.
Bizim bunu görmemiz, bizleri son derece mutlu etmektedir, umarım daha ileri boyutlara ulaşacaktır.
Necmedin Çapa:
Buradaki Kürt halkı ile buluşmak sizleri nasıl etkiliyor?
Hekim Teli: “Sonuçta Dört parçadaki Kürt halkı kardeştir ve bu bir gerçektir, bu gerçeklik üzerine anatomi yaptığınızda, hangi parçada olursa olsun, hangi Kürt’ün parmağı bile yaralanırsa bizim gönlümüz yaralanır.
O nedenledir ki hangi parçada olursa olsun, Kürt halkının yaşadığı sorunların demokratik bir platformda, savaşsız bir şekilde sonuç bulmasını ümit ederiz.
Biz dört parçada hangi Kürt insanı ile, hangi şartlarda buluşmamız çok önemlidir.
Kardeşlerimiz ile mutlu bir ortamda buluşmamız bizleri son derece mutlu etmektedir.
Şu anda bu meydanda ve bu meydanın coşkusunu gördükçe son derece mutlu ve bahtiyarız.
Necmettin Çapa: Kürt sorununun geldiği noktayı ve sayın Öcalan’ın açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelik ile şunu belirtmek gerekir; Kürt halkı yıllar boyunca T.C’nin milliyetçi yaklaşımları nedeni ile bu günlere gelmiştir.
Yıllar boyunca inkar ve imha politikaları Kürt halkına dayatılmış ve nihayetinde 30 yıllık bir savaşa ve binlerce insanın ölümüne sebep olmuştur.
Ancak geldiğimiz nokta açısından baktığımızda Sayın Tayyip Erdoğan ve hükümeti bu inkar ve imha politikalarını kabullenmemiş ve Kürt sorununun çözümü için büyük adımlar atmıştır.
Sayın Erdoğan’ı bu noktada desteklemek ve verdiği mücadeleyi takdir gerekir.
Umarım artık Kürtler ve Türkler arasında bu dökülen kan bir son bulur ve barış ortamında kardeşçe yaşama sürecine gireriz.
Bu bizim içinde son derece önem arzetmektedir.
Çünkü sizin de bildiğiniz gibi Kürdistan Federal Bölgenin Türkiye ile son 10 yıldır, geleceğe dair son derece gerçekçi ve dinamik ilişkiler kurmuştur.
Bölgede Kürtlerin ve Türk’lerin tarih boyunca kardeşlik bağları vardır ve bu bağların koparılması mümkün değildir.
Çeşitli vesileler ile Sayın Başkanımız Mesut Barzani ve Başbakanımız Sayın Neçirvan Barzani bunu defalarca dile getirmiş ve Türkiye ile ilişkilerin önemini dile getirmişlerdir.
Bu sorunun çözümünde ise gerek Başkanımız Sayın Mesut Barzani, gereke ise yönetimimiz ellerinden gelen çabayı göstermiş ve göstermeye devam etmektedirler.
Umarız bu savaş, daha fazla gençlerimizin kanının dökülmesine neden olmaz ve demokratik olgunluk ile sonuca ulaşılır ve bölgede istikrarlı gelişmeler çerçevesinde kardeşçe bir yaşamın oluşmasını sağlar.
Bu noktada sayın Öcalan’ın açıklamaları son derece tarihi ve karşılığı bulması gereken bir yaklaşım tarzıdır.
Umarım bu barış süreci herhangi bir provokasyona uğramaz ve demokratik şartlar içerisinde Kürt ve Türk halklarının barış içerisinde geleceğe, barış dolu günler ile bölgede istikrarlı bir coğrafya yaratırlar.
Bu arada bizi davet eden komiteye ve başta Abdullah Demirbaş olmak üzere tüm yönetici ve emeği geçenlere teşekkür eder yaptıkları organizasyonun muhteşem olduğunu ve daha nice newroz organizasyonlarının daha da başarıya ulaşmasını umut ederim.