yaklaşımlarAlpay DurduranBelediye yüzdürülemez masalına inanmayalım
yazarın tüm yazıları:

Belediye yüzdürülemez masalına inanmayalım

333 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Basiretiniz bağlanmasın. Belediye borçludur diye iş yapamaz sanmayın. Tabii ki parası hiç yoksa işleyeni ödeyemez o da grev yapar ve işleri durur. Ancak belediye borçlu ise ve alacaklılar ona hiç para vermezse alacaklarını da tahsil edemez. Alacaklının borçluya sahip çıktığını aslında biliriz. Hikâyesi de var. Adam borcunu ödeyemeyecek hale gelince git de daha borçlan demişler, şaşırttın mı diye sormuş, alacaklın hemen ayağına gelecek ve kazanç elde edip borcunu ödemen için yollar önerecek ve yeni borç verecektir demişler.

Tabii bunu uygun zemin ve zamanda yapmazsan seni iflas ettirip malını mülkünü haczedeceklerini bilmelisin. Lakin belediyenin kamu hizmeti için kullanılan mallarını haczetme yasağı vardır. Yasa koyucu memur olmasa ve gelip geçici bir hizmetli olsa da devlet kavramının önünde eğilmeye koşullandırılmış olduğu için haczetme yasağı koymakta beis görmemiştir.

Kamu alacaklarını tahsil usulü yasası da ayni kafanın sonucu olarak kamu alacaklarını tahsilde insanlarımıza tanınmayan zorlama hakkı vermiştir. Devletin alacağı varsa koparır alır, yetmez yasanın emri olan hizmetleri alabilmen için mahkeme emri olmadan alacaklarını öde de gel deme hakkını kullanır.

Bu kafadaki bir ayni zamanda devlet malı deniz yemeyen domuz yönünde hareket etmesi de çelişkilerin cabası. Hem devlet malını yağmalamayı marifet sayar hem de alacaklarını tahsilde öncelik almasını uygun bulur. Seçilenler ise yasa emri olmasına rağmen devlet alacaklarını tahsilde kaçamak yapar, hatta bazı alacaklara uygulamayı düşünmez. Onun için elektrik kurumuna borç takar, yüksek faiz ödemesine neden olur ve elektrik fiyatlarının yükselmesinin bedelini herkesin yüklenmesine seyirci kalır.

Bizim insanımız arasından çıkan insanlar böyle yasalar yapar ve böyle uygulamalarla her şeyi karmaşık hale getirirler.

Belediye kamu alacaklarını tahsil usulü yasasını uygulamayarak büyük alacak biriktirdi. Hizmeti icabı bazı alacağını tahsil etmesi de zor örneğin su parasını ödemedi diye suyunu keseceksen insanın temizliğine yardımcı olmak başka insanların sağlığı bakımından da gereklidir. Belediye onun için sorunludur.

Lakin asla batmaması gerekirdi. Çünkü batma sadece bütçe açığı değildir. Bir sürü fonu daha vardır ki onlarda her zaman para bulunmalıdır. Sosyal güvenlik kesintilerini kesip de çalışanını sosyal güvenlikten yoksun hale getirmenin izahı olamaz. Bütçede her kalem bir ayrı fondur kuralı onun için ayrı hesabı olur kuralı bunun içindir. Mahkemelerde bile forma bulundurulmayan zamanların acı hikâyeleri anlatılırken belediyedeki durumu varın siz düşünün.

Bu koşullarda bile belediyenin gelirleri vardır ve giderleri için her an kaynaktan akım olur. Onun alacaklı bankalardan ufak bir destekle batan Lefkoşa belediyesi yüzdürülebilir. O arada ayni alacaklılara yetki alınmamış kararlarla borç para vermenin sorumluluğu da hatırlatılıp yasaya göre sorumlulardan tahsil edilir diyen yasa maddesi kullanılacak, sıraya gir denir. Alacağı olan varsa tahsil yükünü paylaşmaya çağrılır. Herkes ödeme gücüne göre borcunu öder zaten. Sorumlulardan birisi de hem bütçesini onaylayan, hem kefil olan hem de yasadışı kadrosuz intibaklar yapan hükümettir, ona göre iş yapılır.

Yasadışı personel atamalara “yasaya aykırı işlem sonuç doğurmaz” kuralı da işletilir. Yasaya aykırı olduğu bilinerek yapılan işlemlerin sonucunda atanmayı kabul eden kurnazlık etmesinin cezasını da çekmelidir. Ne karşılığı bunun becermişse incelemeye alınmalıdır. Seçim rüşveti veya partiye hizmet karşılığı ise suça katılma ve suç işleme söz konusudur.

Bir kuruma iş yapmayacak insanları atamak açıkça orasını bozmak demektir. Bunun zararını kurum ve hizmet bekleyen insanlar çeker. Bu gibi işlerin olduğu toplumlar refah ve huzur bulmaz. Ekmek kapısı sağlamak kafasıyla bu işlere göz yumulursa herkese zarar verilir.

Bunlara karşı mücadele etmek çök önemlidir.

Sonuçta batırılmış belediyeyi kurtarma ve yüzdürme çabası için de tasarruf sağlama fırsatı verir.

Bunun alternatifi Ziraat Bankası ve Türkiye’nin paketine teslim olmaksa hesap sorma dışından masumların ücretlerini ve sosyal haklarını budamaya gidilir. Personel azaltma da pakette vardır. Amma iş tanımı ve personel gereği saptanmadan sırf tasarruf için personel çıkarma hizmet kalitesinden fedakârlık olur.

Özelleştirmenin ufukta göründüğü bugünlerde Ercan’ı bir gezmekte yarar var. Özelleşti diye güzelleşen bir durum yok. Halka maliyet de arttı. Yatırım yapılacak diye bekleyin ama o arada bizim ödediklerimizle yatırımın yapılması için bekletildiğimizi unutmayalım.

Elektrik maliyetine bakıldığında özelin daha pahalı üretim yaptığını öğrenmedikse Ercan bize ödetecek. Üstelik tekel veya takım tekeli yaratıldığını da görüyoruz. İnanır mısınız bu yoz idarenin anti tekel kurallarını uygulayacağına ve başarılı olacağına yoksa uygulama sırasında bir de onun rüşvetleri mi maliyete eklenecek!

Onun için hesap sorma dönemi ile gelirleri şeffaf bir şekilde önüne koyduğumuz çalışanlarla halkın desteğinde icraata başlamaktan daha iyi bir yöntem olamaz.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
335AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin