YKP Yürütme Kurulu, Avrupa Parlamentosu Dışilişkiler Komitesi’nin hazırladığı taslak Türkiye ilerleme raporunu değerlendirdi. Konu ile ilgili açıklama şöyle:
Her yıl Ocak ayında Avrupa Parlamentosu Dışilişkiler Komitesi Türkiye İlerleme Raporu’nun ilk taslağını yayınlar ve Şubat ayında ise Avrupa Parlamentosu gündemine gelir ve tartışılmaya başlanır, Mart ayında ise nihai Rapor yayınlanır.
Geçmiş yıllarda rapor bahane edilerek Kıbrıs sorunundaki görüşmeler sabote edilmeye çalışılmıştı, bu sene görüşmeler olmadığı için raporla ilgilenen olmadı.
Bu seneki rapor aslında çok önemli çünkü geçen senenin yarısı Kıbrıs Cumhuriyeti dönem başkanlığı ile geçmiş ve Türkiye, Kıbrıs’la yani dolayısı ile AB ile hiçbir temas kurmamış oldu. Bu ilk taslak rapora kısmi olarak yansıdı ama değişikliklerle bunun sertleşmesi muhtemeldir.
Geçen yıllarda olduğu gibi Maraş sonradan değişiklik önerileri ile girmekteydi, geçen sene doğrudan girmiş ve Kıbrıs’ın kuzeyindeki ve Türkiye’dekiler buna tepki göstermişti. Maraş’ın iadesi ve Mağusa Liman’ın açılması konusu bu yılki rapora da direk girmiş bulunmaktadır. Maraş konusunda zaten Avrupa Parlamentosu daha önce de rapor hazırlamıştı. Bu nedenle bu direk ekleme önemli bir sürpriz değildir. Hatırlanacağı gibi 2010 ilerleme raporunda değişiklik önerileri sonrası 550 (1984) sayılı ilgili Güvenlik Konseyi kararının uygulanmasının teşvik edilmesinden bahsedilmekteydi. Bu Güvenlik Konseyi kararında Maraşlıların BM çatısı altında dönüş hakkı talep edilmekteydi. Benzer ifadelerle Maraş’ın bu raporda da olması muhtemeldir.
AP, 1984’teki BM kararının peşindedir. Bu nedenle ‘kararlar alınır ve unutulur’ yalanına bizi kimsenin kandırmasına izin vermemeliyiz ama dışilişkilerdeki güç ilişkileri nedeni ile alınan kararların uygulaması yavaştır ve çok kez sorunludur. Maraş konusundaki süreç de yavaş ilerlese de unutulmuş değildir.
Bu sene taslak raporda gene Türkiye’den asker çekmesi de istenmektedir.
AP raporlarında Kıbrıs’taki görüşmeler desteklendiği söylenirdi ve burada da Türkiye’nin görüşmeleri desteklemesinden dolayı iyi niyet ifadeleri yer alırdı. Bu taslak raporda Türkiye ile ilgili herhangi bir iyi niyet ifadesi yer almadı. Kıbrıs Dönem başkanlı bahane edilerek ve başka konular da öne çıkarılarak, Kıbrıs sorununda herhangi bir ilerleme sağlanmadığı için bu konuda da olumsuz ifadelerin AP görüşmelerinde sertleşerek girmesi beklenebilir.
Kayıplar konusunda daha önce olumlu ifadeler yer alırken, bu seneki taslak raporda Kıbrıs’taki Kayıp Şahıslar Komitesi’nin desteğini yoğunlaştırmaya Türkiye’nin teşvik edilmesi istendi.
Doğal gaz ve petrol konularında geçen raporlara yansıyan Türkiye aleyhine olumsuz ifadelerin ise aynen yer alacağını tahmin etmek güç değildir.
Türkiye bu süreci gördüğü için Aralık ayında kendi raporunu yayınlayarak iç kamuoyuna oynamaya başladı. Şubat’ın ilk haftasında ise tartışmaların alevlenmesi muhtemeldir.
Kıbrıslı Türkler olarak ise önümüze konan gündemleri tartıştığımız için bu sene Türkiye İlerleme Raporundan kendimizi muaf tuttuk ki kimse konu üzerine açıklama yapmadı. 6 aylık dönem başkanlığı yaşandı ve bunun ilerleme raporuna yansıyacağı, bunun da Kıbrıs sorununa etki edeceği açıkken bu tartışma Kıbrıslılardan gizlenmeye çalışılıyor.
YKP, geçmiş yıllarda olduğu gibi bölgesel askersizleştirme taleplerinin, nüfus konusun son nihai raporda yer alması için gerekli girişimi yapacaktır.