Vakıflar İdaresi Başkanı Mustafa Kaymakamzade, Sourp Asdvadzadzin ile ilgili Yenidüzen’den Osman Kalfaoğlu ile konuştu. Kalfaoğlu’nun haberi şöyle:
Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Mustafa Kaymakamzade, restorasyonu geçen yaz tamamlanan Lefkoşa-Arabahmet’teki Sourp Asdvadzadzin Ermeni kilisesinin çevresindeki binalarda “Türkoloji bölümü” açılmayacağını söyledi.
Geçtiğimiz gün Yenidüzen’de yayınlanan “Kilisenin nasıl kullanılacağı konusunda anlaşma yoktu”, başlıklı habere cevap veren Kaymakamzade, kilise binasının “tamamen ziyaretçilere açık bir eski eser olarak kullanılacağını, ister Ermeni olsun, ister başka cemaatlerden olsun herkesin kiliseyi ziyaret edebileceğini, burada mum yakılabileceğini” söyledi.
Yine aynı haberde, güney Kıbrıs’ta internet üzerinden yayınlanan Gibrahayer dergisinin editörü Simon Aynedjian, güneyde yaşayan Ermeni toplumunun Sourp Asdvadzadzin kilisesinde dua edip ayin yapabilmesi gerektiğini, ancak Kıbrıs’ın kuzeyinde Ermenilerin dini vecibelerini yerine getirmeleri konusunda diğer dini gruplarla karşılaştırıldığında ayırımcılık yapıldığını belirtmişti.
“ERMENİLERİ RAHATSIZ EDECEK BİR ŞEY VARSA DİKKATE ALINACAK”
Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Kaymakamzade, kiliseyi kiralayan Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ)’nin, eğer bir kültürel aktivite yapılacaksa Vakıflar İdaresi’ne bir ay önceden yazı yazacağını, Vakıflar da Ermeni toplumu ile irtibata geçerek onlardan olumlu görüş gelmesi durumunda izin vereceklerini söyledi. Kaymakamzade, “Ancak Ermenileri rahatsız edecek bir şey varsa dikkate alınacak” dedi.
Kilise içerisinde Kıbrıs Türk kültürü ve değişik kültürlere ait etkinlikler yapılacağını anlatan Kaymakamzade, Ermeni cemaatini rahatsız edecek bir şey yapmak istemediklerini belirtti.
“Biz ermeni cemaatini rahatsız etmek için bir şey yapmak istemiyoruz. İbadet konusunda ise burada yaşayan Ermeni cemaati yok bu yüzden izin verilmiyor olabilir. Ancak Ermeniler Kiliseye gidip mum yakabilecek, dua edebilecek. Eski eser olan bir yerde fazla kullanım olursa bina yıpranır” diyen Kaymakamzade, Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklere güneydeki camileri kullanma izni vermediği için Ermenilerin de kuzeyde izin alamadığı fikrinin kimsenin aklına gelmemesi gerektiğini söyledi.
“DİNİ VECİBELERE ENGEL OLUNMASINI TASVİP ETMİYORUZ”
Din İşleri Başkanı Talip Atalay, konuyla ilgili olarak Yenidüzen’e yaptığı açıklamada, inanç bağlamında, resmi prosedürü yerine getirildikten sonra, etnik grupların kendi dini binalarında, herhangi bir güvenlik sorunu olmadıkça, dini vecibelerine engel olunmasını tasvip etmediklerini söyledi.
Atalay, Ermeni toplumunun sadece ibadet maksadıyla, KKTC resmi makamlarından izin alarak dinlerinin gereklerini yerine getirmelerinin her hangi bir sakıncası olmaması gerektiğini aktardı.
“Farklı siyasal hassasiyetler varsa bunu bilemiyorum ancak yasal prosedür ve karşılıklı yasal iletişim gerçekleştirildiği sürece ibadet izni verilmesinde sakınca yok” diyen Atalay, Ermeni toplumuna ibadet izni verilmesi gerektiğini, bu konuda Din İşleri Başkanlığı’nın sorulması halinde görüş vermeye hazır olduğunu ifade etti.
Atalay, Türkiye’de bu konuda net bir duruş sergilenmeye başlandığını ancak Kıbrıs’ın 1974’ten beri ateşkeste olduğunu ve bunun da kendine has şartlar getirdiğini söyledi. “Neden izin verilmediğini bilmek lazım” diyen Atalay, “Güvenlik söz konusu değilse, özel bir amaç güdülmüyorsa, tamamen dini nedenlerden dolayı talep edenlere kendi ibadethanelerinde ibadet etmelerine izin verilmelidir. Bu bir haktır” görüşünü dile getirdi.