Para ve mal akışı zıt yönde ve değer olarak paranın değerini gösteren genel fiyat seviyesine göre olmalıdır. Yoksa ekonomik kararların ne getireceği ne götüreceği belli olmaz. Onun için Türkiye’den gelen paketin ne getireceğini öngörmek olanaksızdır. Ekonomiye bu hale getiren ve kimsenin devlet desteği olmadan karlı yani moda lafla sürdürülebilir bir iş yapamaması halini yaratan uygulamalar hep ekonomik kararların yarım yamalak alınması ve tam olarak da uygulanmamasıdır. Paketin de öyle uygulanacağı şimdiden bellidir. Yarım yamalak olduğu da paketten görülebilir.
Mukayeseli üstünlüklere dikkat edilecektir denilirken zeytinyağı fabrikalarına fizibilite onayı veren ve teşviklerden yararlandıranların ve ithalat kısıtlaması ile destek verilmeyecektir sözünü değerlendirmeyenlerin paketi tam uygulayacağını ummak boşunadır.
Bir taraftan devlet desteği kısa bir süre için sağlanır genel kuralını koymak diğer taraftan fizibilite değerlendirmesini bihakkın yapmak için DPÖ’yü güçlendirmemenin kabul edilmesi olası değildir. DPÖ bir hesap yaparak teşvik yani para vererek desteklediği iş yerini veya alanının kısa sürede veya kendinin tahmin ettiği sürede yardım almadan işe devam edeceğini garanti etmelidir. Olmazsa neden tahmininde yanıldığını izah etmekle yükümlüdür. Onun için bir başkanlık da izleme ve koordinasyon başkanlığı olarak kurulmuştur.
İzleme ve koordinasyonun raporları yayımlanır ve okurduk. Onlardan serbest liman ve bölgenin kar getirmediğini öğrenirdik. Bu yıl öğrendik ki ilk kez maliyetine yaklaşmış. Sonra bu raporları görmez olduk. Vaz geçtik dediler. Olur ya bir süre giderler sonra vazgeçerler! Yasa ne dermiş diye bakan olmadığına göre öyle de olur böyle de! Milyonlarca lira ödenir veya o teşvik alandan devletin yani halkın payı alınmaz, vergisiz ithalat yapıp hakız rekabet etmesine fırsat tanınır ve saire ama fizibilitesinin yanlış hesaplandığı kimsenin gailesi olmaz. Bundan sonra da böyle gidecekse paket maket boş iştir. DPÖ’ye suç atmak olanaksız çünkü o görevini yapmadı diye karnı ağrıyan bir bakan veya başbakan yoksa DPÖ’nün iş karıştırması istenmiyor demektir.
Nitekim DPÖ’nün yaptıklarının yayımlanması için devlet matbaası ona zamanında hizmet vermez. İşini yapsa da raflarda beklemeye alınır ve isteyen güncel bilgileri elçiliğin internet hizmetinden öğrenir.
DPÖ izleme koordinasyon hizmetini verse de elinde fizibilite raporunun sonucunu belirleme yetkisi olmadığını da ilan etmişti yani o yalnızca kendisine yatırım yapacağı işin fizibilite çalışmasının yapıldığını iddia eden iş sahibinin raporunu onun iddialarıyla hükümete sunmak olduğunu emrettiler; o da bunu yapar. Fizibilite raporunun gerçeği yansıttığını incelemesine izin verilmez. Hükümet takdiridir diye saçma bir iddianın arkasına sığınırlar. Hükümete fizibilitesi yoktur diye tek bir raporun sunulmadığı bilinmektedir. Durum paket geldi paket gitti ayni ise vazgeçin bu işten. Ya teşvik vermeyin ya da fizibilite raporu diye bir şey istemeyin. Arkadaşlar arkadaşlarına istediği teşviki versin paket de süsü olsun.
Ekonomi devletten destek alanların desteğin devamı için yaltaklandığı ve arkadaşlarının desteği ile devamı garanti ettiği bir oyun halinde sürüp gidiyor. Ölüm yıldönümünde anılar Raif Denktaş’ın ünlü sözü “ricayla yaşama düzenine son” idi. Hala daha zamanı gelmemiş sona ermeyecek. Paketlerde de ricaya değil fizibilite ve yasal iş yapmaya izin verecek uygulama iddiası var ama DPÖ’nün fizibilite raporunu değerlendirme ve sorumluluk alma görevi yoksa sona erecek değil. Rica ile ve rüşvet vererek yaşamaya devam düzeni sürecek.
Kumarhane gibi veya tekelleşmesi sağlanmış telefon şirketleri gibi kendi fizibilitesini kendi garanti eden işlerde paralar dönecek buna da ekonomik kalkınma denilecek. Narenciye patates ve saire gibi yaygın üretimler ise gittikçe fakirleşen devlet ne verebilirse onunla yetinecek.
Esas olan ekonomide mukayeseli üstünlükleri olan yeterli sektörlerin olabilmesi ve engellenmeden çalışmalarıdır. Lakin rekabet edebilirliği olan sektörler ancak fiyatların genel seviyesini belirleyen para politikasının bunları yaratması gerekir. Para politikası Türkiye için biçilir ve kesilirse bizim sırtımıza geçirilemeyeceği aşikârdır. Fizibilite raporları bunu ortaya dökecektir ama izin verilirse. İzin verilmezse hayat kendi bunu ortaya koyar. Görmeyene yuh olsun. Tüm sektörler devletin kapısında dizili para, ithalat yasağı veya fon yükletilmesi için dilenmektedir daha neyi bekliyorlar görmek için. Paket hazırlamışlar ekonomiyi uçuracaklarmış dediler. Uçtu, uçtu ama kuş uçtu. 1981’den beri mukayeseli üstünlük ve rekabet edebilirlik martavalı okurlar gerçek her devir onların önüne dikilir gene de görmezler. 1985’e kadar yüksek değerli döviz politikası uygulattılar, diğer faktörler izin vermedi fizibilitesi olan sektörler yetmedi. Sonra düşük değerli dövize geçtiler bir tane bile fizibıl sektör kalmadı. Çünkü Türkiye ekonomisinin dayandığı sefil emek ücretini Kıbrıs’ta hala yaşatamadılar.
Burayı Şırnak yapmadan durmayacaklar. O halde de çoğumuz buralarda olmayacağız. Ya ölecek gömüleceğiz ya da göç edip dışarda 1974 zaferinin eskimiş anılarını anlatıp Londra kahvehanelerinde esrara bulaşmış gençlere vatan millet için yaptıklarımızı veya yapan atalarımızın ettiklerini anlatacağız.
Şükran sana Anavatan, satıp parası ile borçlarının bir kısmını ödediğin Kıbrıs’ın bir kısmını geri aldığın için kınalan demekten başka bir şey söylenemez.