PEO Örgütlenme Sekreteri Hristos Tombazos’un 26. PEO kongresi ile ilgili makalesi
PEO için bu kongre, tüzüğün öngördüğü için gerçekleştirilmesi gereken herhangi bir süreç değildir. Tersine tarihi bir anı teşkil etmektedir.
Kongrede faaliyetlerimizi değerlendireceğiz, başarılarımızı saptayacağız, zayıflıklarımıza parmak basacağız, yeni hedeflerimizi belirleyeceğiz ve gelecek yıllar için yönlendirici çerçeveyi belirleyeceğiz.
Kongre öncesi ve kongre sırasında yaşanan canlı ve yaratıcı diyalog, yaşanan sürecin değerlendirilmesinde ortaya çıkan her tür zayıflıklarımıza yönelik eleştirel yaklaşım PEO gibi bir hareket için zorunlu olan unsurdur.
6 ve 7Aralık 2012 tarihlerinden “Kolektif Kararlı Sorumlu Çalışma Hakları ile İş ve Sosyal Adalet” ana belgisi altında Uluslararası Fuar Alanı’nda gerçekleştirilecek 26. Kongre’ye doğru gidiyoruz.
Kongreye sunulacak Faaliyet Raporu’nun yazımı tamamlandı ve Kasım ayı itibarıyla yüzlerce iş yerinde gerçekleştirilmeye başlanan toplantılarda hareketimizin faaliyet gösterdiği çeşitli sektörlerden binlerce PEO üyesini temsil edecek olan 800’ün üzerinde kongre delegesi seçilecektir. Delegelerimiz arasında özgür bölgede çalışan Kıbrıslıtürkler ve Kıbrıs’ta çalışmakta olan göçmenler de olacaktır.
Kongremize yurt dışından çeşitli sendikaların katılımı büyük bir önem taşımaktadır. Bu PEO’nun yurt dışında gördüğü saygının bir ifadesi olacaktır. Bugün dünyanın dört tarafından önemli sayıda sendika temsilcisi kongre-ye katılacağını belirtmiştir.
PEO’nun her kongresi gerçekleştirilmekte olduğu tarihi siyasi, ekonomik ve sosyal koşullarla bağlı tarihi bir dönemeci teşkil etmektedir.
26. kongre ilk kez karşı karşıya kaldığımız koşullarda gerçekleştiriliyor. Kapitalist krizin etkileri, bankacıların hesapsız suç içeren karar ve faaliyetleri ile onların denetim sorumlularının tavrı büyük zorluklar yarattı. Bu koşullarda piyasalardan kredi kullanımı olanağının ortadan kalkması Hükümeti kaçınılmaz ve zorunlu bir biçimde Destek Mekanizması’na, Troyka’ya başvurma zorunda bırakmıştır.
Sahte umutlara kapılmış değiliz. Her zaman olduğu gibi şimdi de durumun diyalektik bir analizini yapıyoruz ve çalışmalarımızı bu temelde örgütlüyoruz.
Troyka’nın başka yerlerde de dayattığı önerileri bize de dayatması bizim için sürpriz olmadı.
Hükümetin, soysal açıdan dengeli önlemler hedefi ile yoğun ve çetin müzakere tezine biz onay verdik. Bu önlemler, çalışanların kazanmalarına saygı göstermeli ve Troyka’nın bu önlemleri dayattığı diğer ülkelerde olduğu gibi krizi daha da derinleştirilmemeli, tersine büyümeye yol açmalıdır.
26. Kongre’nin bu konu üzerinde yoğunlaşmasını bekliyoruz. Bu yoğunlaşma sadece teorik düzeyde, yani sadece nedenlerinin araştırılması ve ortaya çıkardığı sonuçları analiz düzeyinde olmamalıdır. Kongre bu sürece özellikle sınıfsal açıdan yaklaşmalıdır. Hedefleri ortaya koymalı, öncelikleri belirlemeli ve çalışanları kriter alan yolu açmalıdır. İşverenlerin keyfi saldırılarına karşı mevziler oluşturmalıdır. Ülkemizde yaratılan zorluklar örgütlenme hakkına, toplu sözleşme hakkına savaş açma tehdidini getirmiştir. İşverenler, çalışanlarda yaratılan korku ve güvensizlik duygusuna yatırım yapıyorlar.
Çalışanlara serbest dolaşım hakkını sağlayan bugünkü koşulları kullanıyorlar ve bunu sadece göçmen işçileri ucuz iş gücü olarak sömürmek için yapmıyorlar aynı zamanda toplu sözleşmeleri ve çalışanların sendikalaşma hakkını sabote etmek için de yapıyorlar.
Biz faaliyetlerimizi bu çerçevede değerlendireceğiz. Ortaya koyacağımız direnişi biçimlendireceğiz.
Kongre PEO’un 4 yıllık faaliyetlerini de değerlendirecek ve gelecek dönemki hedeflerini belirleyecektir.
Kongre’de çalışanların çalışma koşulları ve yaşam standartları gibi önemli konuları da ele alacağız.
Emekliler, çalışan kadınlar, işçi gençlik, göçmen işçiler ve işsizler gibi çeşitli sosyal grupların sorunları üzerinde duracağız.
Geçmiş yıllarla karşılaştırılmalı PEO’un tüm alanlarda örgütsel gelişim süreci de tartışılacaktır.
Yerel kadroların rolü değerlendirecek, PEO’nun kırsal alanda varlığının güçlendirilmesi gerekliliği üzerinde durulacak organlarımızın ve sendikal mekanizmanın doğru işleyiş gerekliliği vurgulanacaktır.
PEO’nun rolü ve topluma yönelik müdahalelerinin ve çalışanlarla ilişkilerini ve temaslarını daha da güçlendirilmesi konusu da tartışılacaktır.
Tüm bu konular 26. Kongre’nin ele alacağı konular olacaktır. Bu da bu kongrenin çalışanlar için var olan önemini net olarak ortaya koymaktadır.
Çalışanların bu sürece direkt olarak katılımlarının çok büyük bir önemi vardır.
26. Kongre delegeleri ve delege seçim sürecinde gerekleştirecek toplantılara katılan herkes bu tartışmalara katılmalı ve düşüncelerini ortaya koymalıdır.
PEO, çalışanların kendilerinin yarattığı bir örgüttür. Çalışanlar için bir örgüt değil çalışanların örgütüdür.
26. kongreye emin ve istikrarlı adımlarla ilerliyoruz.
Çalışanların haklı davası için, beklentilerine yanıt vermek için bizi bekleyen zor mücadelelerde kolektif kararlar alacağız. Koşullar ne olursa olsun her zaman ileri gideceğiz. PEO’nın sınıfsal ve mücadeleci yapısını doğrular yönde ilerleyeceğiz.
Kıbrıslırum, Kıbrıslıtürk, Ermeni, Maronit ve Latin Kıbrıs’ın tüm çocuklarının Birleşik barışçıl, güvenlik ve refah içinde Kıbrıs rüyamıza içerik ve renk vereceğiz.