UBP Omorfo kongresini yaptı. İrsen ikide iki yapmış. Peki üyeler kaç yapmış?
Bir büyük acenta kongre yaptı ama ne hükümet ettiği iddiasında olanlar ne de hükümeti eleştirenler lafazanlıktan başka bir şey konuşmadılar. Üyeler oylarını kullandılar. İki aday yarıştı. Kazanan %55 oy aldı. Yani yarış başa baş geçti. Birisi gazetede destekledi aday az farkla kazanırsa Küçük’ün işi zor dedi. Yani kurultayda kazanması garanti değil ve seçim yakına gelebileceğine göre ve ondan önce Küçük’ü destekleyenlerin bakanlık veya başka menfaatleri elde edememesi durumunda çıkacak küskünlerin başlarına tarak arayacaklarına göre şenlikli önümüzdeki günler olacak.
Olacak gibi değil ama gene de olasılık var. Birisi de solcu olmadığı için diğer sağcı ufak partiler yerine UBP delegesi olabilir. Onun için soruyorum: Bir parti kongresinde ülke sorunları konuşulmaz mı?
Denebilir ki ülke sorunları kongrede sadece genel tartışma şeklinde yapılır, esas görüşme üyeler arasında komitelerde önergelerin görüşülmesi şeklinde olur; Omurfo’da böyle bir şeyin izi bile olmadı. Bizde adet olduğu üzere genel toplantıda konuşmalar yapıldı. Lakin devlet olanaklarının seçim için nasıl istismar edildiğini anlattılar. Secaat arzederken merd-i Kıbti (Kıbtilerden özür dilerim) sirkatin (hırsızlığını) söyler halk deyişine uygun laflar söylediler.
Üyeler söz alıp da bu ne rezalet demedi. Suçları sıralananlara ne yapacaklarını sormadılar. Genel ülke sorunları ve Omorfo’nun dertlerini dile getirmediler ve çözümü için UBP hükümetinin ne yapacağını sormadılar. Soramadılar da diyeceğim çünkü ola ki solcu olmadıkları için mecburen siyaset yapma yeri olarak orada olduklarını söyleyenler de aralarında olabilirdi. Bu gahgariyayada bir şey söylemek boşuna ve hatta bir tarafa destek verir gibi görülüp tepelenme riski de vardı.
Partilerin hukuka bağlılığı esas olarak demokratik çalışabilmelerine bağlıdır. Bunu da ancak üyeler sağlayabilir. Yönetime haddini bildirecek olan üyelerdir. Delege seçimlerine gidilirken demokratikliği sağlamak onların işidir. Lakin tartışmalar delegelerin seçimlerinin sadece hangi adayı destekleyeceğine bakılarak yapılmıştı. Bir eski bir de yeni bakanın yakınının oyunu kime vereceğinin tehditle kararlaştırıldığını dinleyen delegeler oylarını kullandılar bunun demokrasiyi ne hale getirdiği belli değil mi?
Yuh olsun bu ortama seyirci kalıp oyları ile destekleyene!
Tahminlere göre toparlanmaya kalkan ama çoğunlukla UBP’ye oy verenler elleri temiz kalsın diye kongreye katılmamışsa bağırlarına taş bağlasınlar. Seçime kadar hükümette görev yapacak olan suçlular onlar daha toparlanmadan malı götürecekler. Onlarsa ilgilenmiş oldular. İlgilendilerse programlarının izini kongrede de kurultayda da görmedik.
Yoksa UBP kurultay için komiteler kurdu da bizim haberimiz mi yok? Toparlanacak olan ve belge dolaştıranlar en büyük partiden bir şey beklemez mi idi?
Böyle bir kongreye söz söylemeyi veya söyletmeyi düşünmeden katılanlar sadece yolsuzluğa destek oldu. Tabii ki partisi olan ve hiçbir partiye giremeyecek olanlar başka kategoridir.
Partiye girmeyecek olanlar siyasi bir etkileşim düşünüyorsaydı şimdi konuşmak durumundadır. Üyelerinin parti içinde tehditlerle oy kullandırıldıkları açıklandığına göre polis bile harekete geçmelidir ama üye boyun eğdikten sonra partileri denetleyici olarak yüksek mahkemeyi belirleyen yasaların koruması da olamaz.
Burada bir acentalık seçimi vardır ve Türkiye ağzıyla kuş tutsa önleyemeyeceği bir yolsuzluk kurumlaşmasını kabul etmektedir. Onun için halk ayaklanmalı derken bu durumlara engel olmak için seferber olacak olan binlerce insan ortaya çıkmalıdır diyoruz. İşsizlik azalmış ama istatistiklere bakılırsa işsizliğin yurttaş için azalmadığını görürüz. Sayılar ve oranlar gerçeği yansıtmaz ama bir önceki yıla göre kıyaslarsak gerçeğin izini buluruz. Bunu konuşmayan bir parti kongresi ciddiyetsizliğin nişanesidir.
Dolum tesisinin bir yolsuzluk girişimi olduğu konuşulmaktadır. Bunu konuştular mı? Belki de konuştular ama şifreli. Bir bakanın toplantılarda onayladığını sonra halka tesise karşı olduğunu söylediği açıklandı. Bu demek mi ki bakan zararsız olduğunu bildiği halde halktan kızanlar oldu diye popülizm yaptı. Yoksa pazarlıkta onay verdi ileride zararlı olduğu ortaya çıkınca da sorumlu olmadığı sanılsın diye dolum tesisini savunmadı. Yoksa TC bastırır diye onay verdi ama bilinmesini istemedi. Ne olursa olsun kongrede tesisin zararsız olduğu iddia edilmedi.
Ekonomi batak, Omorfo acılı ve narenciye zararda ama Omorfolular alkışlarla birlik ve mücadele diyerek UBP’ye sarıldı. Kongrenin mesajı bu. Üyeler buna ne der.
Başınıza geleni çekeceksiniz. Kimse kendini yolsuz bir idarenin zararından koruyamaz. Hepimiz istesek de istemesek de hükümet partisinin çürümüş, kokuşmuş idaresinin kötü etkisinden kurtulamayız.
Sanayiciler sanayi bölgesinin içler acısı halini dile getirdiler. Fahiş kredileri konuştular, devlet desteğini irdelediler ve TC ile koordine edilememesinin yarattığı sorunlara işaret ederek bunun mazeret olarak kullanıldığını kendilerine korumayı kaldırmaya çalıştıklarını dile getirdiler. Kongrede bu konuşulmadı. TC işimize karışma, yerli ürünü turiste mecbur edelim sübvansiyonlu turist için paranı istemiyoruz demeyi görüşmediler.
Bana göre halk, gerçek toplum çıkarları için partileri kullanmaları gerektiğini idrak etmeli ve ufak çıkarlar için toplumun genel zararına aldıkları payla, sadece komşularına karşı üstünlük kazandıklarını anlamalıdır. Bu siyasi ayrımların üstünde bir temel esastır.