YKPYeni Kıbrıs Partisi’nin 10. ve 11. Kurultay kararlarından "YKP ne düşünür?"
yazarın tüm yazıları:

Yeni Kıbrıs Partisi’nin 10. ve 11. Kurultay kararlarından “YKP ne düşünür?”

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

YKP, çağdaş sol bir partidir

YKP’nin, uzak hedefi sosyalizmdir. Bu uzak hedefe giderken YKP, bugüne dair mücadelesini çeşitli zeminlerde sürdürmeye devam etmektedir.

YKP, “başka bir Kıbrıs”, “başka bir Avrupa” ve “başka bir Dünya” için mücadelesini bu çerçevede sürdürmektedir.

 

Başka bir Kıbrıs

YKP, Kıbrıs’ın birleşmesini, sorunun çözümünü en önemli konu olarak görür.

YKP, sorunun çözümüne yönelik görüşme sürecini desteklemektedir. YKP, üzerinde daha önce uzlaşılan kararlar çerçevesinde sorunu çözecek bir antlaşma bulunması ama bu antlaşmanın da demokrasi, hukukun üstünlüğü ve etnik ayrımcılığı yasaklayan bir temelde olması için mücadele eder.

YKP, Kıbrıs sorununun çözümünün yalnız Kıbrıslıların değil, Türkiye ve Yunanistan halklarının, bölge ve dünya barışının da çıkarına olduğuna inanmaktadır. Kıbrıs sorunu göstermiştir ki, uzlaşmazlık ve adamıza silah yığmak, başta Türkiye ve Yunanistan, sonra da bölge ve dünya barışını tehdit etmektedir. Bu nedenle ada koşulsuz ve istisnasız tamamen askersizleştirilmeli, garantör ve garanti diye adamızı devamlı müdahale altında tutan kurallar kaldırılmalıdır.

YKP, Kıbrıs’ta süren TC işgaline, Yunan askeri hegemonyasına ve yabancı askeri üs ve tesislere karşı mücadele eder. TC askeri adadan hemen ayrılmalı, kuzeydeki askeri vesayet rejimi ortadan kaldırılmalı, Yunan askeri varlığı hemen sonlandırılmalı, ada, diğer tüm yabancı askeri üs ve tesislerden arındırılmalıdır. YKP, bu amaçla adanın tümden askersizleştirilmesi için mücadeleyi güncel bir konu olarak önüne koyar.

YKP, sınırsız, silahsız, garantörsüz birleşik bir sosyalist Kıbrıs için mücadele eder.

 

Başka bir Avrupa

YKP, neo-liberal politikaları eksiksiz şekilde uygulamayı önüne hedef koyan, sınırları kapatılmış bir Avrupa’yı reddeder. YKP, başka bir Avrupa talep etmektedir. YKP, aktif olarak militarizme ve savaşlara karşı çıkan, militanca barışı savunan bir Avrupa talep ediyor. Talep edilen, yoksulluğa karşı aktif mücadele eden, emeğin haklarını koruyan, kamusal haklara saygılı, tüm zenginliklerin adil paylaşımını savunan, tüm dünya halklarının barış, demokrasi ve eşitlik mücadelelerine uluslararası dayanışma ile katkı koyan bir Avrupa’dır.

Bizim Avrupa’mız, daha fazla demokrasi, emekçilere tam istihdam ve sosyal güvenlik, ırkçılıkla mücadele ve göçmenler için eşit haklar, kadınlara ve eşcinsellere yönelik her türlü ayrımcılığa son verme ve eşit fırsatlar vaad eden bir Avrupa’dır.

Bizim Avrupa’mız, farklı bölgeler arası dayanışma getiren, dil ve kültür çeşitliliğine saygı gösteren, evrensellik macerasını kucaklayan ve tektipleştirilmeyi reddeden bir Avrupa’dır.

Bizim Avrupa’mızda istihdamın, ücretlerin ve emekliliğin korunması tüm Avrupa kurumlarının ilk önceliği olacak. Avrupa kurumları tüm spekülatif finansal işlemlerin vergilendirilmesi ve Avrupa bölgesindeki vergi cennetlerinin ortadan kaldırılması için mücadele edecektir.

Böylesi bir Avrupa, kendini barışa ve iklim değişikliği ile mücadeleye adamakta; yoksul ülkelerle dayanışmayı ortaya koymakta ve insan haklarının, sosyal hakların ve ekoloji mücadelesinin küreselleşmesini desteklemektedir. Böylesi bir Avrupa’da, lağvedilmesi gereken NATO’nun genişlemesi değil, tüm Avrupa’yı kapsayan bir güvenlik sisteminin oluşturulması ve tüm Avrupa’nın işbirliğini sağlanması ana hedef olacaktır.

YKP, emeğin sosyal Avrupası’nın kurulması için mücadele eder.

 

Başka bir Dünya

Yaşanan yoksulluklar ve yoksunluklar, gelir dağılımındaki dengesizlikler, süren emperyal savaşlar, artarak devam etmekte olan ekolojik yıkımlar ortaya büyük insani ve doğal trajedileri çıkarmaktadır. Dünyanın yeraltı ve yerüstü kaynakları eşit ve adil paylaşılsa herkese yeteceği bilinmesine rağmen, kapitalistlerin kâr hırsı ile bugünkü dünyayı krizden krize sürüklemektedir. Eko sisteme verilen zarar geri döndürülemeyecek zararlara yol açmaya devam etmektedir. Bugünkü dünya, kapitalist düzen içinde hızla yok oluşa doğru gitmektedir. Böylesi koşullarda insanlığın ve doğanın geleceği için başka bir dünya için mücadele yaşamsal öneme sahiptir.

YKP, dünya halklarının kurtuluş mücadelesini destekler. Bu kurtuluş mücadelelerinin ayni anda hem anti-emperyalist, hem de anti-kapitalist olması gerektiğine inanır.

YKP, başka bir dünya için mücadeleyi benimserken kapitalistler arasında, yerli-yabancı, din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim ayrımı yapmaz. Bağımsızlığa dair son sözün o coğrafyada yaşayanlar tarafından verilmesi gerektiğine inanır.

YKP, savaşsız, sömürüsüz, sınırsız, sınıfsız başka bir dünya için mücadele eder.

 

NASIL BİR MÜCADELE?

YKP, sosyalizmi uzak bir hedef olarak belirlerken, hem eşitlikçi, hem de özgürlükçü bir sosyalizm için mücadeleyi bugünden benimser. Bugüne dair YKP’nin sosyalizm mücadelesi toplumsal cinsiyet eşitlikçi ve özgürlükçüdür; anti-militaristtir; ekolojisttir.

 

YKP’nin talep ettiği sosyalizm hem eşitlikçi, hem de özgürlükçüdür. YKP, katılımcı demokrasi ile şeffaf ve hesap verebilen, demokratik merkeziyetçi ama azınlık görüşlerini de önemseyen, adalet ve hukuk kuralları çerçevesinde kararların alınacağı bir demokratik sosyalizm için mücadele eder. Kapitalizmin yıkıcı üretim ilişkilerine karşı katılımcı ve planlı ekonomiyi savunur. Kapitalizmin yıkıcılığı karşısında “ya sosyalizm, ya barbarlık” sloganın güncelliğine inanır.

 

YKP’nin sosyalizm mücadelesi toplumsal cinsiyet eşitlikçi ve özgürlükçü, anti-militarist, ekolojisttir. “Patriyarkal kapitalizm”e, her türlü sömürüye ve şiddete karşı mücadele eder. Herkesin insan hak ve özgürlükleri ile var olması gerektiğine ve hukukun üstünlüğüne inanır. Her türlü ayrımcılığı reddeder, her türlü, şovenizme, ayrımcılığa ve ırkçılığa karşıdır. Anti-emperyalist, anti-kapitalist, şovenizm, ırkçılık ve faşizm karşıtı mücadelenin yükseltilmesi için çalışma yapar, verilen mücadelelere destek olur.

Parasız kaliteli eğitim, sağlık ve diğer kamusal yararı olan hizmetler için, serbest piyasanın insafına terk edilmiş, kamusal yarar gözetmeden her şeyi metalaştıran neo-liberalizm adı altındaki küresel saldırganlığa karşı, küresel direnişçilerle birlikte mücadele eder. Ezilenlerden, azınlıklardan, emeği ile geçinenlerden yanadır, sendikasızlaştırmaya, güvencesiz ve esnek çalıştırmaya, işsizliğe karşı mücadele edenlerle dayanışma halindedir.

Yabancı işgücü adı altında Kıbrıs’ın kuzeyine gelen tüm emekçilerin, yaşam, çalışma ve emek haklarının iade edilmesini ister. Bunun için mücadele eder.

Sığınmacıların hapsedilmelerine ve zulümden kaçtıkları ülkelerine sistematik olarak iade edilmelerine karşıdır. Sığınmacı ve mültecilerin yasadışı kabul edilmesini reddeder, yaşam koşullarının iyileştirilmesi için uğraş verir.

Mücadeleyi Kıbrıs’la kısıtlamaz enternasyonal bir yaklaşımla dünyada bu amaç doğrultusunda mücadele edenlerle dayanışmasını her zaman canlı tutar. Bu çerçevede “başka bir dünya mümkün!”, “başka bir Avrupa mümkün!”, “başka bir Kıbrıs mümkün!” sloganına sahip çıkar ve bunun gerçekleşmesi için mücadele eder.

Toplumsal cinsiyet eşitliği ve özgürlüğü mücadelesinin herkes için ayrımcılığa uğramadan bugünden, hemen şimdi gerçekleşmesi gerektiğine inanır. YKP için, toplumsal cinsiyet eşitliği ve özgürlüğü yalnız heteroseksüelleri değil Lezbiyen, Gay, Biseksüel, Transseksüel, Transgender (LGBTT), İnterseks, Queer bireyleri de kapsar. Kadın emeğinin kamusal ve özel alanda sömürülmesine karşı mücadele eder. Kadın bedeninin sözlü, görsel ve yazılı araçlarla metalaştırılmasına karşıdır. YKP için toplumsal cinsiyet konusunda özel alan kamusaldır, özel olan politiktir.

Anti-militarist olan YKP, savaşlara, her türlü silahlı çatışmaya, işgallere karşı, barışçıl bir dünya için mücadele eder… Tüm işgallere ve paylaşım savaşlarına karşıdır. Askeri harcamaların, silahlanma bütçelerinin kısa vadede azaltılmasını, uzun vadede tamamen ortadan kaldırılmasını ve bu bütçenin kamusal hizmetler için harcanmasını savunur. Vicdani ve total ret hakkını ayrımcılık yapılmaksızın herkes için savunur.

YKP, dünyada hızla ekolojik yıkımların yaşandığı koşullarda, sosyalist bir gelecek için dünyada yaşamın devam etmesi gerektiğine inanarak ekolojist bir mücadeleyi benimser.

Gelecek kuşakların da yaşayabileceği bir ekosistem için 1) yenilenebilir üretim kaynakların kullanımının kendini yeniden üretebileceğinden fazla olmamasını 2) yenilenemez üretim kaynakların kullanımının alternatif kaynakların geliştirilme hızını geçmemesini 3) üretim sürecindeki kirlenme ve doğal hayatın tahribinin ekolojinin kaldırabileceğinden fazla olmamasını asgari olarak talep eder.

Suyun metalaştırılmasına karşı mücadele eder. Nükleer enerjiye karşıdır, güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerjileri destekler; enerji sorunun çözümü için önce üretilenin verimli kullanılması için çalışma yapılması ilkesi ile soruna yaklaşır. Genetiği Değiştirilmiş Ürünlere (GMO) ve tohumda tekelleşmeyi yaratacak uygulamalara karşı mücadele eder. Doğada birlikte yaşadığı diğer canlılara saygılıdır, hayvan haklarını savunur.

YKP, ekosistemin daha fazla rant ve kâr hırsı ile yok edilmesine karşı mücadele eder.

 

 

Reform mu, rejim değişikliği mi?

SOSYALİZM

YKP, uzak hedef olarak da sosyalizmi hedeflediğini açık bir şekilde birçok kez açıklamıştır. Bu düşünceler, hem sağ hem de kendini sol diye tanımlayan kesimler tarafından birçok kez eleştiriye ve hatta saldırıya maruz kaldı. Her dönem birileri çıkıp YKP’ye kimi zaman yeni, kimi zaman da eski etiketleri yapıştırdı. YKP bu düşünceleri ile 20 yıldır ayaktadır, mücadele etmektedir, ancak kendisini eleştirenlerin birçoğu bugün siyasal yaşamda değildir…

Buna rağmen YKP’nin görüşlerini bir kez daha hatırlatmakta yarar vardır; YKP’liler her şeyin ötesinde birincil olarak İNSAN olduklarına inanırlar; yani bağımsız, hakları ile dokunulmaz, özgür bireyler… YKP’liler kendini tanımlarken önce sosyalist olduklarını daha sonra da Kıbrıs coğrafyasında yaşamalarından dolayı Kıbrıslı sosyalist olduklarına inanırlar…

Enternasyonalist düşünceleri nedeniyle de din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın başta dünyadaki sosyalistler ve devrimciler olmak üzere daha iyi bir gelecek için mücadele edenlerle her zaman dayanışmaya büyük önem verirler. Uluslararası dayanışma YKP’nin politikalarında en önemli yer tutmuştur. Özellikle böylesi bir dayanışma küresel saldırganlığın tüm hızı ile devam ettiği koşullarda yalnız anti-emperyalist değil ama bununla beraber aynı zamanda anti-kapitalist temelde de olması gerektiği bir zorunluluk olarak önümüzde durmaktadır. YKP’liler bugün bunun bilinci ile anti-emperyalist, anti-kapitalist ve enternasyonalist bir mücadele vermektedirler…

YKP’liler için kendi coğrafyasında kendini tanımlarken öncelikli kabulü Kıbrıslılıktır ve Kıbrıs’ta yaşayan herkesin kardeş olduğuna inanır. YKP’liler Kıbrıs’ta farklı dinlerden, dillerden, kültürlerden dolayı Kıbrıslıların kendilerini farklı şekillerde tanımlamalarına saygı gösterir. Bu gerçekle zamana ve mekâna uygun olarak, YKP, bu güncel tanımlamalara mevcut koşulları tanımlarken kitleler tarafından daha anlaşılır olması için atıfta bulunur. Ancak YKP’liler buna rağmen bu güncel tanımların üstünde, kendilerini Kıbrıslı sosyalist sayarlar… YKP’lilerin uzak hedefi daha önce de söylediğimiz gibi SOSYALİST KIBRIS’tır.

 

DEVLET KARŞI DEVRİM

YKP, Marksist düşünceyi benimseyen bir parti olarak DEVLET olgusuna da bu çerçevede yaklaşır. Marksist birikimin ön kabulü ile “devlet” olgusunu değerlendirip, yasal olup olmadığı ikincil konu olacak şekilde kendi pozisyonunu belirler. Bu yönü ile devrimcidir ve devlete karşı devrimi savunur. Marksist birikimin ortaya koyduğu şekli ile devlet, zora dayalı bir yönetim aygıtıdır. Bütünüyle reform edilmesinin olanağı yoktur çünkü bu onun kuruluş doğasına aykırıdır. Sosyalistlerin görevlerinden biri de devleti ortadan kaldırmaktır, devrimdir. Bunun için mücadele ederler. Daha insani olduğu iddia edilen sosyal devlet biçiminin de çözüm olmadığı bunca yılın birikimi ile ortada durmaktadır. Bu nedenle kurtuluş devrimdedir.

 

REFORM-DEVRİM İLİŞKİSİ

Ama YKP aynı zamanda evrim-devrim sürecini de göz ardı etmez… Bu yönü ile reform – devrim ilişkisini gözetir. Reformların geçici olduğu ve gerçek kurtuluş olmadığı bilincindedir ama devrim yolundaki reformların desteklenmesi, uğruna mücadele edilmesi gerektiğine de inanır. Aynı zamanda reform süreçlerini, rejimin deşifre edilmesi, toplumsal hareketlerin gelişmesi ve örgütlenme için de kullanır. Bu düşüncelerle günlük yaşamın daha demokratik, daha yaşanır kılınması için mücadele eder, mücadele edenlerle güç birliği yapar, onlarla dayanışır ama uzak hedefini her zaman göz önünde tutar.

YKP, parlamentarizm mücadelesine de reformlar çerçevesinde bakar. Parlamentarizmi seçim olayı ile kısıtlamaz. Seçim süreçlerini de yalnızca katılma olarak algılamaz. Parlamentarizmi daha geniş çerçevede düşünür ama her şeyin de çözümü olamayacağının bilincindedir. Buna rağmen düşüncelerinin kitlelere ulaştırılması için siyasal bir ARAÇ olarak parlamentarizmi ve onun süreçlerini kabul eder. Bu aracın kullanılması yönünde kendini kısıtlamadan, somut koşulların somut tahlili ile politik çalışmalarını belirler…

YKP, Kıbrıs’ın kuzeyindeki ayrılıkçı yapıyı kabul etmediğini net olarak ortaya koyduğu gerçeği ile döneme yönelik alacağı kararlar da, ilgili dönemi bağlar. Geçmişte YKP’nin seçimlere girmiş olması, iki kez parlamentoda temsil edilmiş olması ANA görüşlerinde herhangi sapmaya neden olmadığı gibi, bir süredir izlediği boykot kampanyaları da bu düşünceleri değiştirmez. YKP, Kıbrıs’taki mevcut durum sürdüğü sürece, seçime seçim deme koşulları oluşuncaya kadar parlamentarizmi ve onun süreçlerini bir siyasal kampanya düzenleme ve eylem aracı olarak somut koşulların değerlendirmesi sonucunda belirleyeceği metotlarla kullanmaya devam edecektir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin