Komşuları ile sıfır sorunlu iddiasında olan bir ülke iktidarının, barış isteyen ülkeler sıralamasında 128. olması nasıl bir şeydir diye bir düşünün.
Evet Bu ülke Türkiye…
1974’den beri Kıbrıs’ta fiili işgali sürdürüyor.
Ege adaları sorunu halen bitmiş değil.
Ermenistan ile halen kendi tarihini inkar ederek dalga geçiyor.
İran ile ilişkileri pamuk ipliğine bağlı ve o ip de kopmuş vaziyette.
Irak’ın iç işlerine parmağını sokmadan duramıyor.
Suriye’ye girmek için can atıyor!!!
Kürt Coğrafyasında bir işgalci edası ile halkın üzerine tanklar ile yürüdüğü yetmezmiş gibi uçaklar ile bombardıman yağdırıyor ve 32 yıldır bir fiil bu savaş devam ediyor…
Alın size sıfır sorunlu ülke TÜRKİYE.
Alın size barış istemekte 128. sıradaki AKP.
Peki böyle bir ülke Kürtler ile barış masasına oturur mu?
Oturmaz ve oturmayacağı da her halinden belli. Ancak Kürt halkı ile çok tehlikeli bir sürece girdiği de görülmesi gerekir.
Kürt birliğini çok firavuni bir plan ile parçalama peşinde. Hiç istemediği Kürdistan Yönetimi ile çok sıkı bir ekonomik işbirliğini genişletirken, yani Kürdistan’ı Ekonomik bağımlılığa doğu götürürken, diğer yandan da bu ekonomik işbirliğini kullanarak siyasal alanda tehditler savuruyor ve Kürt Özgürlük Hareketi’nin tasfiyesi için Kürt Halkının arasına fitne fesat karıştırmaya çalışıyor.
Kürdistan Başkanı Mesut Barzani ve Başbakan sayın Neçirvan Barzani’nin ziyaretlerini bilinçli bir şekilde medyaya farklı yansıtarak Kürt Özgürlük Hareketi’nin tasfiyesinde yardımcı olacaklarını söylüyor ve bu fitneyi yaymaya çalışıyor.
Beşir Atalay ve Erdoğan’ın son açıklamaları tam da bunu söylüyor. Ancak Hatırlanacağı gibi Sayın Mesut Barzani her fırsatta artık kardeş kavgası olmayacak, tarih Kürt Halkı’nın birbirini öldürmesini görmeyecektir demektedir. Sayın Barzani’nin bu söylemi tüm Kürt Coğrafyasında alkışlarla karşılanmıştır.
Ancak gelin görün ki Erdoğan Savaşı tırmandırması bir yana, Kürt halkının birbirine düşmesi için var gücü ile çalışmaktadır.
Kürt Halkı’nın bu oyuna gelmeyeceği KCK Yürütme Konseyi’nin son açıklamasında kendisini göstermiştir.
KCK Yürütme Konseyi’nin açıklaması aynen şöyledir: “KCK Siyasi Komitesi, ”KDP ile görüşmeler sürüyor, PKK silah bırakacak” açıklamalarına sert tepki göstererek, “Hareketimizin ve halkımızın iradesi dışında özgürlük mücadelesiyle ilgili yapılan her tartışma ve alınan her karar yok hükmündedir” dedi.
Yazılı bir açıklama yapan KCK Siyasi Komitesi, AKP’nin Kürt halkına karşı tam bir faşist diktatörlüğe yöneldiği, çok yönlü bir tasfiye, teslim alma ve soykırım politikasının uygulandığını belirtti.
Açıklamalara inanmayın
Son günlerde ”PKK silah bırakacak, KDP ile görüşmelerimiz sürüyor” açıklamalarına ise KCK sert yanıt verdi. KCK açıklamasında şöyle dedi:
”Son günlerde Beşir Atalay ‘KDP ile görüşmelerimiz var, ABD de işin içindedir. PKK’nin silah bırakması ve silahları teslim etmesi de dahil, çalışmalar sürdürülmektedir’ derken, Erdoğan ise ‘Barzani’yle görüştük, ulusal kongreyi PKK’ye silah bıraktırmak için düşündüklerini belirtmektedirler’ demiştir. Hemen belirtelim ki, hareketimizin ve halkımızın iradesi dışında özgürlük mücadelesiyle ilgili yapılan her tartışma ve alınan her karar yok hükmündedir. Halkımızın doğal olarak AKP devletinin bu söylemlerine karşı, ilgili taraflardan bir açıklama bekleme hakkı doğmuştur. Beşir Atalay ve Erdoğan, hangi hak ve hukukla, kimlerin adına bu kadar açık ve net konuşabilirler.”
Barış isteyen ülkeler arasında 128. sırada olmaktan utanmayan Erdoğan’ın kendi halkını halen kandırmaktan geri durmaması Türkiye Halkları açısından tam bir felakettir. Türkiye Halkları AKP’nin bu faşizan vizyonuna karşı derhal tavır alması gerekir aksi halde, 32 yıldır akan kan ve bu kanın Türkiye’nin her tarafına yayılması yetmezmiş gibi çevre ülkelere de yayılacaktır.
Tüm Türkiye halklarının bunu erken görmesi ve bu Faşist vizyona karşı mücadele vermesi gerekmektedir. Bu mücadele Tüm Türkiye Halkları için faydalı olacağı gibi çevre halklar için de bir iyi niyet fırsatı olacaktır.