yaklaşımlarÖzkan YıkıcıSaadet zincirindeki sorunlar - Ali Sarıtepe
yazarın tüm yazıları:

Saadet zincirindeki sorunlar – Ali Sarıtepe

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

ABD’de başlayan kriz tetikte olmaya devam etmektedir. Burada başlayan krizin sadece burayla sınırlı kalması durumunun söz konusu olamaması neticesinde, bir ülkeyle eş ya da yakın süreç bağlamı içerisinde de diğer gelişmiş kapitalist ülkeleri de etkisi altına almaktadır.

Avrupa; Yunanistan’ın ekonomik ve siyasi krizi ile boğuşurken kendisini bundan ayrı tutması imkanlarına ne kadar sahiptir.

ABD’de başlayan ve diğer gelişmiş ülkelerde de kapı aralığında gözüken kriz, finans kapitalizm krizidir.

Finans oligarşisi; finans kapitalizm sistemi içerisinde yatırım bankaları ve bu bankaların piyasaya sunmuş oldukları kıymetli evraklar üzerinden sigorta şirket sistemleri ve güvenceleri oluşturarak kurmuş olduğu saadet zinciri; üretimden kaynaklanmayan finansal sistemler ve finansal hareketlilik hallerinin devamlılık içerisinde devam etmesi mümkün değildir.

Yatırım bankalarının ayrıcalıklı banka sisteminde olmaları ve denetime tam tabi tutulmamalarından dolayı, bunlarla ilişki içerisinde olan sigorta şirketlerinin de bu kategoride olmasını beraberinde getirmektedir. Çünkü; sigorta şirketlerinin tam denetime tutulması durumunda yatırım bankalarının da tam anlamıyla denetime açık olmalarını beraberinde olmasını getirmektedir.

Dolayısıyla, finans oligarşisi saadet zinciri yatırım bankaları ve bunlarla ilişkide olan sigorta şirketleridir. Saadet zincirinin ana halkası bu ikili yapıdır, diğer enstürmanlar bunlardan sonra gelmektedir.

Bu nokta da baktığımızda gelişmiş kapitalist, finans kapitalizm ülkelerinde krizle ilişkiler çeşitli biçimlerde vardır.

Kamu borçları, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), işsizlik ve büyüme oranlarının durumu; onların ekonomik hallerinin ne durumda olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

ABD, 15.4 trilyon dolara ulaşan kamu borcu ile GSYH oranının %99.5’ne ulaşmış durumda. İlk çeyrekte ki büyüme oranı ise 2.1 oranındadır.

Almanya 1.2 büyüme oranı ve 2.4’lük enflasyonla ilk çeyrekte ki ekonomik hali.

İngiltere her ne kadar euro para birimi içerisinde değilse de ekonomik durgunluğunun yanı sıra işsizlik oranı %8.2 ve 0.3’le küçülen ekonomi durumundadır.

Borç/GSYH oranında ki borçlanmasıyla yüksek oranı ve ilk çeyrekte büyümesi ile %1 oranıyla Japonya’nın ekonomik göstergesi.

İtalya’da işsizlik yüksekliği ve 1.3 büyüme oranı.

Sıfır büyüme oranı ile Fransa ise borç/GSYH oranlamasında tarihinin en büyük borç seviyesinde.

ABD’nin siyasi ve ekonomik arka bahçesi konumunda ki Kanada ise finansal krize açık şekilde durmaktadır.

Rusya; her ne kadar ekonomisinin gelişmişlik seviyesi gelişmiş ülkeler içerisinde son sıralarda ise de doğal kaynak zenginliklerinin yüksek olmasından dolayı; büyüme oranı, işsizlik, borç/GSYH ölçekleri içerisinde durumu iyi olan ekonomik göstergelere sahiptir.

Dolayısıyla finans kapitalizm ekonomileri; büyüme oranları, işsizlik, borç/GSYH denkleminde ortak bir paydaya sahiptir. Ve bu paydanın ortak hali de kapı aralığında duran ekonomik krizdir.

Dünya ekonomilerine temel etkileme gücünde olan bu ülkelerdeki krizlerin, diğer kapitalizm ülkelerinin ekonomilerini etkilememeleri mümkün değildir.

Finans oligarşisi bu krizleri; devletin, kamunun tüm imkanlarının kendilerine tahsis edilmesiyle çözümlenmesini isterken ve dolayısıyla da çalışanlarda ani yoksullaşmalar yaratarak dönemsel aşmalar yaratmaya çalışmaktadır(lar).

Krizin ortaya çıkmasının nedeni olmayan çalışanlara krizin sonuçları fatura edilerek, onlara en büyük haksızlık yapılmaktadır.

Emek noktasındaki çalışanlar, kendilerine dayatılan bu durumlardan ancak emek temeli üzerinden politik tutum almakla sorunlardan kendilerini kurtarabileceklerdir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin