Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel, Koop-Süt’e atıf yaparak “halkın gerçek malı olan kurumların ayrıcalıklı siyasiler tarafından bilinçli bir şekilde yağmalanıp batırıldığını” iddia etti ve “Kıbrıs Türk toplumunun varlığına, iradesine sahip çıkma zamanı gelmiştir” dedi.
Konu ile ilgili açıklama şöyle:
Lefkoşa Türk Belediyesi grevi toplumumuzun önündeki perdeyi aralayarak pislikleri ortaya sermiştir, sayıştay raporuyla da yağma kapısı aralanmıştır, bu kapıdan girip gerçeklerin ortaya çıkarılması beklenirken mafya ölüm tehditleri savurmaya, yetkililer sesiz kalmaya başlamıştır. 10 milyon sterlin nereye gitti bilen kalmamıştır.
Kooperatifin batırılması ve oluşturulan rant sistemine bağlı olarak birilerine peşkeş çekilmesi süreci başlatılmıştır. Toplumumuzun en önemli başka bir üretim değeri yok edilerek Kıbrıs Türklerinin dizleri üzerine çökertilmesi girişimleri artırılmıştır. Her şeyi piyasa malı haline getiren, kar amacına dönüştüren neo liberal anlayış güvenli gıda tüketimini de insanımızın elinden almak için yola çıkmıştır.
Batırılarak peşkeş çekilen KTHY sayesinde bir çok şirket beslenmiştir. İşsiz bırakılan, parasız, açlığa itilen insanımız ise her gün intiharlara sürüklenmiştir.
Külliye, tüm dinleri hayrette bırakacak şekilde, işgüzarlık, yağma üzerine kurulmak istenmiştir. 200 dönüm arazinin peşkeşi ile başlayan süreç, vakıflar idaresine kefalet ödetecek, yeni mükellefiyet yükleyecek şekile getirilmiştir.
Gelir getiren hava alanı ve limanlar peşkeş çekilmeye hazırlanmaktadır. Devlet eliyle birileri zengin yapılmaya çalışılmaktadır.
Petrol Dolum tesisi yapılma ısrarı sürmektedir, bunun arkasındaki güçlerin koltuk sevdaları, rüşvet iddiaları, çıkarları konuşulmaktadır.
Milliyetçilikten takiyesi ile mangalda kül bırakmayan, gece gündüz izolasyonlardandan, rumların tutumundan bahsedenler, Kıbrıs Türkleri’in eşit hakkı olduğu halde onları mandraya tıkmak için Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportunu yasaklamışlardır.Öğrencilerin daha ucuz eğitim hakkını gasp etmişler, Faşizan bir şekilde gençlere yurt dışında burs vermekten vazgeçmişlerdir. Kıbrıs Türk gençlerine ambargoyu AKP ve işbirlikçisi UBP, koymuşlardır.
Halktan toplanan vergiler hortumlanmaktadır. Hortumlayanlar devletin tepesine yerleşmişlerdir. Hesap sorması gereken makamlar işlevini yitirmişlerdir. Kıbrıs Türklerini yok etmek isteyenler, kendi çıkarlarını artırmaktadır.Bu ülkeyi yönettiğini zannedenler, partizanca hareket ederek, kurumları bizzat batıranlardır. Halkın gerçek malı olan kurumlar, ayrıcalıklı siyasiler tarafından bilinçli bir şekilde yağmalanıp, talan edilerek batırılmaktadır. Yağ bal ile beslenenler çalışanları maaşsız, işsiz bırakacak şekilde Kıbrıs Türkünün tarihi sayılan Kooperatifi yok edecektir. Kooperatif, bütün kurumlarımızın batırıldığı gibi sistemli bir şekilde bu sistemi koruyup kollayan ve bu rejimden en çok yararlananların karaları ile batırılacaktır. Devletin en tepesinde yer alanlar halkın çıkarları için değil kendi çıkarları için aldıkları talimatların uşaklığını yapmaktadır.
Yolsuzluk, yağma, peşkeş AKP Hükümetleri ile işbirlikçi UBP hükümettlerin yürüttüğü temel politika olmuştur. Talimatı verenler de alanlar da bu rejimden beslenmektedir. Yaşanan sorunları çözmek yerine, yağma ve talan sürekli hale gelmiştir.
Ülkemizde yaşananlar kokuşmuş sistemin göstergesidir. Koku, kangren olmuş bütün vücuttan gelmektedir. Sömürgeci, yok edici yeni liberal anlayışın temsilcileri ayrıcalıklarını devam ettirmek için yaratılan kokuşmuş rejimi korumak istemektedir. Halkımız uyuyor gibi davranarak sonunu beklememelidir.Kıbrıs Türk toplumunun varlığına ve iradesine sahip çıkma zamanı gelmiştir. Kıbrıs Türk Toplumu varlığını direnciyle sürdürecek güçtedir. Olanları seyretmeyecek geleceğine sahip çıkacaktır, çıkmalıdır. Kaybolan değerlerimize Koop heliminin, peyinirinin, sütünün, ayranının, meyve suyunun, tarımsal-hayvansal üretim çabalarının katılmasını ayağa kalkarak engellemelidir.