yaklaşımlarÖzkan YıkıcıKadın gününde sorgulanması gerekenler - Özkan Yıkıcı
yazarın tüm yazıları:

Kadın gününde sorgulanması gerekenler – Özkan Yıkıcı

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

8 Mart Dünya Kadınlar günü olarak ilan edildi. Mutlaka işin içinde Kadın olunca çok deyişken davranışlar yapılacak, demeçler savrulacaktır. Bir çok adını “Kadın örgütü” koyan kesim ardı ardına talebler sıralayacaktır. Helle siaysal eşler fırsatı çok güzel kulanacak. Reklamın alası ve imajın göz kamaştıran oyunları oynanacaktır. Neler söylenecek neler; “Kadının deyerinden yapılan muhteşem işler” arasına “kotalarla demokrasi eşitlik” oyunu konulacaktır. Ama bilirmisiniz ki en çok kim kazanacak? Kadın sömürülmesinde, Seks ticari mtalaştıran sermaye kesimleri sanki bunları yaratan yaptıran kendileri deyilmiş gibi, Kadına yönelik eğlencelerle yemeklerle satışlarla ceplerini dolduracaklardır. Helle gözlerine kestirdikleri Kadını ilgili günde kulanma şansını fırsatını da kaçırmayacaklardır. Bir de arada ufak tarihi bilgiyle konferansla işler tamam olacaktır.

Bu haftaki makalemi gün nedeniyle Kadınlar olayına ayırdım. Benim yazım yayınlanırken bir çok yerde Kadınlar lutufları, yemek yeme yerleri veya konferans çekme hazırlığı gibi deyişken duruşlarla anımsar veya anımsatırken, temelde konunun en acımasız sömürüleşmeleri insanlık aşağlayışını yaşayan Kadınlar böylesi “mutluluk” tablolarından çok uzak sistemi ağır yükünün bedelinde ezilmekte olacaklardı. Onlar için Kadın günü, eşit olma veya insan gibi yaşama denilen deyerler yoktur. Tıpkı Kadın hakları için mücadele eden emek eksenli emekçi kadınlar dayak yeyip baskılarla yaşarken saraylarda konaklarda makamlarda güzelik dersi veren ikilemli Kadın dünyası gibi. Bundan dolayı hemen anımtsatmak şart oldu.

İster Kadın günü isterse diyer emek eksenli ezilen kesimlerin kazanımları şimdi en çok lafazanlık yapan kesimelrin kazandırdığı gün deyil: Bunu ezilerek ve savaşarak emekci kesimler kazandı. Bu gün Kadın günü ilanı oluyorsa, bunu kıralın eşleri veya bakan tücar yakınları deyil ezilen Kadınlar kazandırdı. Oysa şimdilerde sanki bu gerçek yokmuşcasına bakan olan kadınlar veya eşlerinin gölgesinde öne çıkarılanlara zaferin nedeni diye sermayedarlar ödüler veriyor onları başarılarından kutluyorlar. Anlayacağınız; Kapitalist sistemin özünü bilmeden ve eşitsiz paylaşımın ayuka çıktığı dünyamızda öyle birkaç bakan veya vekilik alan elit kesimelrle toplumsal eşitlik insani ortak paydaşlıklar oluşmaz. Hiç gözünüzden katçımı; Hernedense eşitlik olayı artık pek konuşulmaz. Konuşulan yerde ise salt trakamlar arasında sıkıştırılıyor. Artık toplumsal eşitlik suç olup belekten sildirildi: Kadında eşitlik ise kaç kadının bakan olduğu vekil yapıldığı basit rakamlarla sıkıştırıldı. Oysa sistemin eşitsizlikler üstünde olduğu ve sömürünün temel kılındığı ortamda rakamlarla eşit olma oldukça çarptırma olunuyor.

Kadın Haklarını kazandırma sürecinde Sosyalist hareketlerin güçlendiği ve sisteme alternatif olunduğu süreçte kazanıldığını hep yok saydırtma olunuyor. İster Kadın ister diyer eşitsiz ve sömürgeleşme uygulamalar ancak alternatif siaysetle ve değişim çizgisiyle başarılar kazanıldı. Bakın sadece seksenlerde sol hareketin gerilemesiyle birlikte tüm sosyal hakların yok edilip bireysel ölçekler dayatılması sonucu kaybetirilenler hep ezilen eksen oldu. Kadın konusunda olduğu gibi kaybetirilen haklar bir yana diyer yandan hep bireysel başarıları genel gösterip snonuçlar algılatılıyor. Neoliebral süreçte Seks ticaretinin, Kadın sömürüsünün artığı hep gözden kaçırılıyor. Hatta kazanılan sosyal hakların elden gitiği de söylenmez. Sadece kaç kadın vekil bakan müdür oldu rakamlarla eşitlilik lafazanlığı yaptırılıyor. Helle Dünya bankası başta olmak üzere projelerle paralarla kendi Kadın düşüncesini yaratma yapılanışları bu işlerde çok güzel kulanıldı.

Ülkemizde sadece bir yılın tablosuna bakın: Üstelik çokca veri konulan Çalışma bankının kadın olmasına ve buna sermayedarların başarılı ödül verilmesine karşın neler oldu. Çıkarılan yeni Sosyal güvenlik yasaıyla bazı kırıntı sosyal haklar da elden gitti: Eğtimde ve siyaset ekseninde dinin kurumsalaşmasıyla başka daha ezilen ikincil kadın kültürleşmenin temeli güçlendirildi. Kadın cinayetleri ve tecavüzleri çocuk yaşlara dek gelindi. Kaçak emek sömürüsü sonucu giderek dıştan getirilen kadınların işletildiği de kanıtsandı. Gece Kulupleri fuğuş sektörüne kimse dokunmuyor. Bir anlamda Dinin siaysalaşması ve piyasa modelinin Kadınsal yapısı da yaşamın her alanına yayıldı. Ama ne acıdır ki 8 Mart günü çok laf edecek ve bazı merkezi kesimelrin düdürüsü veya projelerin parasal sözcükleri gerçeklere hiç ulaşamıyacaktır. Üstelik şu gerçek ilerde çok sorgulanacaktır; Din siyasal yerleşke ile ilk darbe alacak insani ölçek Kadın gerçeğine karşın, onca örgüt ilahi eytim le başlayan süreçte hep sesiz ilgisiz kaldı.

Unutmayalım; Yaşadığımız sistem Kapitalist olmaktadır. Sömürüye eşitsizliye dayanıyor. Kapitalistce Neoliebraleşen eşitlikcilik ise sadece bireseyliök en iyi olmadır. Sosyal deyişim içermeyen ve eşitsizlik üzerinden siayset yapılan gerçek ancak deyişimle mümkün oluyor. Dikat edin Kapitalist süreçte ister Kadın ister genel sosyal eşitlikli kazanımlar hep siaysal alternatif oluşan süreçlerde gerçekleşti. Sistem ayarında deyildir. Kadın Günü kabul tarihi, Kırklardaki yeni hakların eklenmesi hep solun daha doğrusu Sosyalist hareketin güçlü olduğu dönemde oldu. Seksenlerde Kapitalist karşı hamle ile Neoliebraleşmede başta çalışma alanı olmak üzere nelerin kaybedildiği ve Kadının daha Seks ticari metalaştığını hala yaşıyruz. Yaşıyoruz ama kanıtsadığımız için de sorgulamıyoruz. Her konuda olduğu gibi Kadın alanında da sayısal makam koltukla sığlaştırdık. Peki Teçır, Çiler, ve şimdi bizim Çalışma denilan koltuk sahibi Kadın olduğu halde haklarda gerilememi ilerlemei oldu?

Yazıyı tamamlarken; Kadının insan olduğunu unutmadan ama kendi özleriyle güzelikleriyle paylaşılan dünyada ortak eşit insan gibi yaşama sosyal gerçeği umuduyla bağlıyorum. Toplumlarda Kadın erkek, çeşitli renklerdeki insanlar, deyişken dinler miliyetler olan ve engelli engelsiz zengin yapısal yaşamla yaşıyorlar. Bunların zenginlikleri ortak paydaşlıkla güzel olurken, ayrıcalıklar, eşitsizlikler ve sömürü mekanizması baskılar sonuçta kötü yaşamı yaratır. Cinsin ırkın dinin deyil insan olmanın güzeliği paylaşımı olunca daha kolay anlama yaşama şansı verir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin