yaklaşımlarYılmaz Parlan100 yeni polis! - Yılmaz Parlan
yazarın tüm yazıları:

100 yeni polis! – Yılmaz Parlan

279 Takipçiler
Takip Et

Yeniçağ podcastını dinleyin

Trafikte 100 yeni Polis alınacakmışşşşşş…

Amaç son dönemde artan trafikteki ölümlü kazaları azaltmakmışşşşş.

Bu masallara inanan var mi bilinmez ama Rejim kendini sürekli takviye ediyor. Organize kaos politikasını sürekli gündemde tutup toplumu güvenlik sendromuna sokanlar amaçlarına bir kez daha ulaşıyor. Uzunca bir süredir topluma “Ekonomi kötü, tasarruf politikalarını katıksız uygulamalıyız” diyenler toplumun despot rejime yönelik yükselen tepkileri karşısında rejimi daha güvenli kılmak icin 100 yeni Trafik Polisi alacaklar. Zaten nüfus bazında sayıca AB normlarının çook üzerinde olan Polis sayısı daha da artırılıyor demektir. Kimin parası ile? Tabii ki halkın vergileri ile! Ama size “Tasarruf yapmamız lazım, bütçe çook açık veriyor” deyip, denk bütçe masalını anlatıyorlar. Anlatıyorlar ama kendilerine son model yeni makam araçları almaktan vazgeçmedikleri gibi, beş yıldızlı otellerden de hiç çıkmıyorlar. Yurtdışı seyahatler de cabası…

 

Çünkü baştan beri asıl amaçları o değildi…

Tepki göreceklerini bildiklerinden de, toplumun kanayan yarası olan masumane bir dramın arkasına saklanıp “Trafik Canavarı’na dur demek için” sayıyı artırıyorlarmışşşşş… Gerçek ise çatırdayan rejimi korumak ve TC’den ithal edilen Paketlerin metazori yolla uygulanmasını sağlamaktır. Trafik Canavarı dedikleri ise kendi canavarlıklarını perdelemek için kullandıkları bir bahanedir.

Yıllardır halkın cebini okkalı cezalarla hortumladıkları yetmezmiş gibi bunun dozajını artırmakla kalmıyor, faturasını da yine halka yani vergi mükelleflerine çıkarıyorlar. Hatırlayın; cezaları artırdıklarında ve radar kameralar geldiğinde de size ayni masalı okumuşlardı. Sonuç? Kazalar rekor seviyesinde seyrederken ölümlü kazaların önlenmesi konusunda arpa boyu yol kat edilmemiştir. Çünkü baştan beri asıl amaçları o değildi… Buraya not düşmek durumundayım: Radar Kamera projesinde birilerinin inanılmaz zengin edildiği de bilinen bir gerçektir.

Siz trafikte sonuç mu almak istiyorsunuz? Çok basit para da istemez, sadece irade ve karar ister. O da sizde yok be baylar!

 

Öneriler:

1- Tamama yakını standart dışı olan, yan yatmış, yazıları silinmiş, otların arasında kaybolmuş, çoğu yanlış yere konuşlandırılmış, ebat olarak çok ufak olan trafik levhalarını sökeceksiniz ve işinize geldiğinde çok örnek verdiğiniz AB’nin normlarına getireceksiniz.

2- Trafik levhalarından çok daha fazla sürücülerin gözünü alan ve bir süre sonra göz aşinalığı yaratan reklam panolarının tümünü sökeceksiniz.

Ve o örnek verdiğiniz AB normlarını uygulayacaksınız, 4 km’de bir ve yoldan 40 metre içeride olacak şekilde yeniden düzenleyeceksiniz.

3- Ana yollar içerisine sürekli algılama bozukluğuna yol açan çemberimsi çemberler yapıp ve yolları bölüp trafiği tehlikeli hale getirmeyeceksiniz.

4-Trafikte aşırı sürat ne kadar tehlikeli ise trafiği yavaşlatmanın da ayni oranda tehlikeli olduğunu unutmayacaksınız. Çünkü trafikte önemli olan seri şekilde akıştır.

5-Cezaları değil, sağlıklı bir trafik altyapısını ve yaşam boyu eğitimi ön plana çıkaracaksınız.

Bize Avrupa’yı örnek verecekseniz, bu yukarıda yazılanları uygulayıp gerekli önlemleri alacaksınız. Böyle birilerini zengin edecek sözde radar kamera projelerine değil, altyapıya, eğitime ve insana yatırım yapacaksınız.

Sonra da 100 yeni trafik polisi aldatmacısının ardına saklanıp halkın yani vergi mükelleflerinin paralarını çarçur etmeyeceksiniz.

 

Kan ve gözyaşından beslenen parazitlerdir bunlar!

Bir de bu rejimin gönüllü trafik komiserleri var… Eskiden sayıları bir idi, şimdi iki oldular. Birisi TKÖD, ötekisi TRAKAYAD. Ama bir hava kestikleri yok. TV’lerde bol bol konuşurlar, gazete ve dergilere habire mülakat verirler, ama dönerler dolaşırlar suçu yani faturayı yine sürücülere çıkarırlar. Trafik uzmanı diye de habire ahkam keserler. Ama onlar da bu kokuşmuş rejimin tipik uzantısıdırlar.

Yukarıda yazdığım binlerce insanın hayatını kurtaracak önlemlerin alınması konusunda dut yemiş bülbüldürler. Ama iş ceza, denetim, daha çok Polis oldu mu tut tutabilirsen. Rejimin gönüllü komiserliğine soyunurlar. Cezai müeyyidelere inanılmaz enerji harcayıp, daha çok Polis, daha çok denetim, daha çok ceza deyip yeri göğü inletirler ve bunda da başarılı olurlar. Rejimin istediği de bir çift kaş-göz değil mi zaten? Bunlar da o hesap! Ama gelin görün ki iş, hayat kurtaracak önlemlere gelince (insan-eğitim-altyapı) yokturlarrrrrr.

Çünkü onlar da bu trafik kazalarından beslenmektedirler. Varlıkları, sizin kaza yapmanıza bağlıdır. Siz öleceksiniz, sakatlanacaksınız ya da ağır cezalarla mağdur olacaksınız ki onlar da TV’lere çıkıp konuşabilsinler. Kazaların olmadığı bir yerde onlara da hiç gerek yok zaten.

Bu yüzden hayat kurtaracak önlemlerin alınmasında da etkisizdirler ve yok olmaya devam edecektirler. Biraz ağır ifade olacak ama kan ve gözyaşından beslenen parazitlerdir bunlar!

 

GÖZDEN KAÇMAYANLAR!

Sermayenin ve kapitalizmin dize getiremediği çünkü

Sınıf bilinci yüksek olan Yunan halkı, kemer sıkma politikalarına eşi benzeri görülmemiş bir tepki gösterdi. Yunanistan’a verilecek 130 milyar euro para için AB yeni şartlar öne sürüp, Parlamentoda bulunan Pasok ve Yeni Demokrasi Partisi de bunu uygulamak için birlikte hareket edince, ortalık karıştı, halk isyan etti ve deyim yerinde ise Atina toptan ateşe verildi. Her iki partiden toplam 41 milletvekili ve aşırı sağcı Laos partisinden 5 milletvekili karşı oy verip halkın yanında yer alınca, jet hızıyla partilerinden ihraç edildiler. Yunanistan yeni oluşumlara gebe iken, Akdeniz’in ortasında, işgal altında ve dünyadan izole edilmiş olarak tutulan Kıbrıs’ın kuzeyindeki ada halkı, yaşanan onca zulüm yetmezmiş gibi rejimin hizmetinde olan medyanın, kalemşörlerin saldırısına uğradı. Sözü geçen şahıslar, nedense her fırsatta Yunanistan’ın batmasını örnek göstererek buradaki sendikaları dövmeye, yaşanan krizin faturasını sendikalara çıkarmaya, kemer sıkma politikalarının daha da artırılmasını için Yunanistan üzerinden yeni dayatmalar yapmaya kalkıştılar. Yazıklar olsun demekten başka ne diyebiliriz ki???

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
334AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin