Bir yıl daha geçti,
Çocukluğumuzu, gençliğimizi, yaşlılığımızı alıp götüren Kıbrıs sorunu devam ediyor,
Ha bu yıl, ha gelecek yıl derken yarım asır geçti,
Hala, önümüzdeki yıl çözüm olur umudunu taşıyoruz,
Peki umut var mı?
Bazılarına göre yok,
Ama bize göre var.. Her zaman için umut var,
Az da olsa umut var,
Umudunu yitirmek yokoluşu beklemek demektir,
Umudunu korumak mücadeleyi sürdürmek demektir,
Umudunu korumak, umudunu yitiren, yitirmek üzere olanlara güven vermek demektir,
Tabii ki şartlar çok ağırlaşmıştır,
Yıllardır toplumların göreve getirdikleri veya başkaları tarafından atanan ve görüşmeleri sürdüren yetkilileri ne yazık ki istekli olmadılar,
Buna rağmen uluslararası kuruluşların katkıları ile pek çok konuda önemli ilerlemeler olmuştur,
Ancak cesaret ve kararlılık gösteremeyen taraflar hala çabalayıp durmaktadırlar,
Elbette ki sorunun bir de uluslararası boyutu vardır,
Bu sorunu yaratanlarına da ve bölge üzerinde çıkarları vardır,
Türkiye’nin bu ada üzerinde çıkarları vardır,
Ve ada üzerinde çıkarları olanlar sürekli karışmaktadırlar, karıştırmaktadırlar,
Böyle bir durumda sorunu çözmek zorlaşmaktadır,
Gün geçtikçe de toplumların birbirine karşı duydukları güven azalmaktadır,
Gün geçtikçe fanatizm giderek artmaktadır,
Sorunun çözümü için gerekli olan toplumlararası temaslar nerede ise sıfıra inmiştir,
Siyasi parti sempatizanları zaman zaman bir araya gelip yeyip içiyorlar ama siyasi mücadelede etkin olamamaktadırlar,
Bireysel temaslar ise vardır ama bu toplumlar arası güvenin korunmasına yeterli değildir,
Defalarca dile getirmemize rağmen iki toplum arasında güven artıracak bazı tedbirlerin alınmasına hiç gidilmedi,
Zaman zaman ülkemizin diğer yarısını ziyaret eden Kıbrıslıların, ülkenin bir bütün olduğunu hissetmesi için basit, yapılabilecek uygulamalardan kaçınılmıştır,
Mesela karşılıklı bayrak fanatizmine son verilemedi,
Kim kimin gözüne daha fazla bayrak sokma yarışında,
Yol tabela ve levhalarına Türkçe ve Rumca yer, köy isimleri yazılamadı,
Kaldı ki güneyi son ziyaretimde köyleri gösteren levhalardan köyümün isminin tamamen silindiğini gördüm, yani öyle bir köy yok!
Eğlence yerlerinde, restoranlarda Türkçe ve Rumca müzik çalınması bir türlü olmadı,
Bu konuda diyebilirim ki kuzeyde daha çok Rumca müzik çalınıyor, güneyde rastlamadım hala. Bir ara Cyprus Airways çalıyordu ama o da son zamanlarda çalmaktan vazgeçmiş,
Devlet dairelerinde iş takip eden Kıbrıslılar için türkçe-rumca formlar hala yok,
Kıbrıs Cumhuriyeti dairelerinde Türk istihdamlarına gidilmedi,
Daha çok pratik önlemler sayabilirim. Bu gibi pratik önlemler toplumlar arası güveni artırır.
Son zamanlarda gördüğüm bir diğer olumsuzluk, Kıbrıs’a özgü birtakım ortak özelliklerin de bir topluma ait olduğu şeklinde değiştirilmesi olmuştur,
Mesela sadece bir örnek, Karpazdaki eşekler, her yerde, her yayında Kıbrısın eşekleri olarak konuşulur, yazılır,
Ama turistlere satılmak üzere hazırlanan çantaların üzerinde Kıbrıs eşeği oldu “ Greek Donkey”.
Her neyse, yeni bir yıla girmiş bulunuyoruz,
Ayın son çeyreğinde taraflar BM gözetiminde Green Tree de yeniden buluşacaklar,
BM dahil umutlu değil bu buluşmadan,
Ama az da olsa bir umut vardır, beklenmedik gelişmeler her zaman için mümkündür,
Biz az da olsa umudumuzu koruyoruz,
Oradan bir sonuç çıkmasa da bizim umuda yolculuğumuz devam edecektir,
Bölünmüş ülkemizin ve insanlarımızın yeniden birleştirilmesi mücadelesi sürecektir
Elbette ki, Green Tree’de yine sonuç alınmazsa, geçen yıllara birkaç yıl daha eklenmesi kaçınılmaz olacaktır,
Bu yılın temmuz ayında Kıbrıs AB dönem başkanlığını devralacak.
Bu süre içinde Türkiye ile AB ilişkilerinde zaten süren gerginlik daha da artacaktır, bu görüşme sürecini etkileyecektir,
Ardından 2013 şubatında güneyde cumhurbaşkanlığı seçimleri var,
Dolayısı ile bu yıl içinde Rum siyasiler oylarını artırmak için Kıbrıs sorununun çözümünden çok, iç politika ile uğraşacaklar,
Bu zaman içinde de Kıbrıs sorununda bir ilerleme olması beklenmemektedir,
2013 teki seçimlerde Hristofyasın işi zor,
Geçtiğimiz ay yapılan yerel seçimler bunun işaretini gösterdi,
Muhtemelen bir başka aday seçimi kazanır ,
Görüşmeler yeniden başlar.. Sonuca ulaşılır mı?
Gün geçtikçe tabii ki iş zorlaşıyor,
Ama umut vardır ve her zaman için umut olacaktır,
Biz de bu umudu koruyarak mücadelemizi sürdüreceğiz.