FİLELEFTEROS gazetesinin bugünkü ana haberi kamuda çalışanlara ödenen ödenekler. Gazeteye göre, 2011 yılı içinde kamu memurlarına hayat pahalılığı ödeneğiyle birlikte 300 milyona varan ödenek ödendi. Bu ödenekler arasında, örneğin hayvan ödeneği, kompresör ödeneği gibi çok garip olan ve çok uzak bir geçmişten gelenler de var. Maliye Bakanlığı dün bu ödeneklerden oluşan bir listeyi incelemeleri için siyasi partilere sundu. Bu liste 3 Şubat’ta gerçekleştirilecek ve kalkınmanın güçlendirilmesi amacıyla önlemlerin ele alınacağı bir toplantıda birlikte ele alınacak. Bu arada bu ödeneklerin ciddi bir kısmı çalışanların kazanımı olarak ele alındığından sendikaların onayı olmaksızın kaldırılmaları da söz konusu olmayacak. Ancak bununla birlikte bu ödeneklerin önemli bir kesiminin günümüz çağdaş toplumunda bir anlamı ve yeri olmadığına ve en azından yeniden düzenlenmesi gerektiğine kesin gözüyle balkıyor.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Greentree’deki yeni üçlü görüşme öncesi Birleşmiş Milletler tepkileri ölçüyor. Aleksander Dovner de şimdiden “uluslararası bir konferans ya da çıkmaz ilan ederek süreci terk ederiz” ikilemiyle bir baskı ortamı yaratmaya çalışıyor. Üçlü görüşme tarihi yaklaştıkça baskıların daha da artması bekleniyor. Bu arada müzakere heyetleri düzeyinde görüşmelere devam ediliyor. Bu süreçte Lefkoşa uluslararası faktörü bilgilendirmek amacıyla perde gerisi çalışmalarına devam ediyor. Elde edilen güvenilir bilgilere göre, Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleriyle New-York’ta temaslar yapılıyor. Bu temaslardaki amaç, uluslararası bir konferansın henüz koşulları oluşmaksızın gerçekleştirilmesi yönünde Greentree’de karar alınması gibi olası oldubittileri engellemek. Dovner Kıbrıs Haber Ajansı’na verdiği son röportajında dönüşümlü başkanlık, vatandaşlık konularında taraflar arasında yakınlaşma olması durumunda çok katılımlı konferansa yönelecekleri mesajını verdi. Mülkiyet konusunun kapanması beklenmiyor ve toprak konusu da Dovner’e göre bu konferans öncesi tartışılacak. Yine Dovner’e göre bu sürecin başarılı olması mümkün ve bu süreç bir uluslararası konferans toplanmaksızın tamamlanamaz. Başarısız kalınması durumunda ise, yani bu konularda görüş birliği sağlanamaması ve taraflar arasında görüş ayrılıklarının büyük olmaya devam etmesi durumunda ise “herhangi bir şeyin yapılmasının olası olmadığı bir noktaya” ulaşılmış olunacak.
– Kıbrıs Posta İdaresi’nin posta kutusu kiralarından yılda 800 bin avro gelir sağlıyor. Bu rakamın yakın bir zamanda bir milyon avroyu aşması bekleniyor. Kurumun bugün çeşitli postanelerde toplam olarak 31 bin 39 posta kutusu var. Bunlardan 27 bin 147’si kiralanmış durumda. Posta kutularının yıllık kira ücreti 31 avro. Posta İdaresi müdürüne göre Faneromeni, Elefteria Meydanı ve Prodromo posta merkezlerindeki önemli sayıda posta kutusunu Kıbrıslıtürkler kiralamış durumda. Bunun temel nedeni de işgal altındaki bölgede posta işlemlerinde görülen önemli gecikmeler.
POLİTİS gazetesinin bugünkü ana haberi dün Larnaka Hava Alanı’nda yaşanan sorunlar. Gazeteye göre, Larnaka Hava Alanı dün aniden dört saat kapandı. Bu sürede on uçuş ertelendi ve binlerce yolcu bundan olumsuz olarak etkilendi. Bunun nedeni de iki çalışanın hastalanması ve yardımı istenen hava kontrolörlerinin bunun kendi işleri olmadığını söylemesi. Yaşanan bu gelişmenin çağdaş bir Avrupa devletinde olup olamayacağını ya da sendikal bir talebin ülkenin ve toplumun tümünün çıkarlarının ötesinde olup olmayacağını tespit etmek herkesin kendi görevi. Bu arada kamu Çalışanları Sendikası Genel Sekreteri de hava kontrolörlerinin önlemlerinin meşru olmadığını kabul etti.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Afrodit parselinden çıkan doğal gazın elektrik üretimi amacıyla kullanılması konusunda Noble Enerji şirketi takvim açısından henüz bir yükümlülük üstlenmediği bir anda danışmanlar grubu dâhil Kıbrıslı uzmanlar bu gazın adaya 2017 yılı öncesi ulaşmasının zor olduğunu açıkladılar. Noble şirketinin bu ay sonunda açıklaması beklenen tavır mevcut değerlendirmeleri değiştirmezse o zaman devlet Kıbrıs Elektrik Kurumu’nun gereksinimlerini acil olarak karşılamak amacıyla yeni bir süreç başlatacak. Geçici alternatif çözümler şimdiden zemin kazanmaya başladı. Kıbrıs Elektrik Kurumu en azından 2015 yılında elektrik üretiminde doğal gaz kullanımına geçilmesi gerektiği görüşünde. Alternatiflerden biri İsrail’in Tamar parselinden adaya doğal gaz getirmek. Bir diğer alternatif ise büyük bir olasılıkla denize inşa edilecek geçici bir tesis aracılığıyla sıvılaştırılmış doğal gaz alımına gitmek.
– Kıbrıs’ın aldığı ekonomide tasarruf önlemleri paketini Avrupa Komisyonu’nun tatmin edici olarak değerlendirmesinin ardından hükümet ile siyasi partiler dikkatlerini büyümeye çevirdiler. Alınan önlemlerin sonuç alıcı olması için büyümenin sağlanması gerektiği konusunda herkes hemfikir. Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu da dün yaptığı bir açıklamada hükümetin bu alanda bazı önlemler açıklama arzusunda olduğunu belirtti ve Kıbrıs ekonomisinin geleceğine ilişkin ihtiyatlı bir iyimserlik ilan etti. Sözcü hükümetin şimdi tüm dikkatini kalkınmayı hedefleyecek paketin hazırlanmasına odakladığını da duyurdu.
ALİTYA gazetesinin bugünkü ana haberi geçtiğimiz gün Limasol limanında tutulan ve Suriye’ye patlayıcı götürdüğü belirtilen Rus gemisinin Kıbrıs tarafından Suriye’ye gönderildiği iddiası. Gazeteye göre, Hristofyas hükümeti sonunda 2,5 milyar avroluk kredinin geri kalan iki ödemesi ve Güvenlik Konseyi’nde bu ülkenin desteğini sağlamak için Ruslara hatır yapma yolunu buldu ve Avrupa Ortak Savunma ve Dış Politikası kurumunun Suriye hakkındaki ambargo kararını dikkate almaksızın Rus gemisini Assad’a gönderdi. Bunu hem de Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası alanında başkanlık yaptığı bir dönemde gerçekleştirdi. Bu konuda Kıbrıs hükümetinin amatörce davrandığı görüşünde olan DİSİ milletvekili İonas Nikolau’ya göre, Kıbrıs bir kez daha Avrupa Birliği karşısındaki yükümlülüklerine denk düşen bir kararı almada gerekli güce sahip olmadığını ortaya koydu.
Gazetenin diğer haberlerinden bazıları
– Maliye Bakanı’na göre Kıbrıs’a yatırımda bulunmak amacıyla birçok yabancı şirket hükümetle temasta. Katar’ın Lefkoşa’da yapacağı ortak yatırım normal seyrinde gelişirken Maliye Bakanı önlerinde birçok ciddi yatırım teklifinin daha var olduğuna dikkat çekti. Bu arada Ryan uçak şirketi de 2012 yılında adaya önemli sayıda turist taşıma yükümlülüğünü üstlendi. Bunun dışında bir başka şirket de 2012 yılında adaya turist getirecek.
HARAVGİ gazetesinin bugünkü ana haberi Kıbrıs sorunu. Gazeteye göre Türkiye’nin Kıbrıs sorununda B Planı açıklamasını Kıbrıs hükümeti dün protesto etti. Uluslararası topluma ve Ankara’ya Kıbrıs sorununda Birleşmiş Milletler kararlarının uygulanması çağrısında bulundu. Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu yaptığı açıklamada, artık ülkenin yeniden birleştirilmesi çağrısı yapan ve herhangi bir ayrılıkçı girişimi kınayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’la ilgili kararlarına saygı Ankara’nın göstermesi için baskı yapmasını uluslararası toplumdan istedi. Sözcü, “Türk yetkililerinin bir B planı ve iki ayrı devlet zemininde bir çözümle ilgili açıklamaları Türkiye’nin Kıbrıs hakkındaki politikalarının gerçek niyetini bir kez daha göstermektedir ve bu niyetin çözüm ve Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi değil, adanın bölünmesi olduğu görülmektedir” şeklinde konuştu. Türkiye’nin politikasını Kıbrıs hükümetinin kınadığını belirten Hükümet Sözcüsü, Kıbrıs’ı ve Kıbrıs halkını yeniden birleştirecek, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon esasında, siyasi eşitliğe dayalı, tek bir devletle, tek egemenlik, tek uluslararası kimlik ve tek vatandaşlığı öngören bir çözümü sağlayacak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’la ilgili kararlarını Ankara’nın ihlal ettiğini vurguladı. Türkiye’nin bu politikalarına karşılık Kıbrısrum tarafının taahhüdünün, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon olduğunu kaydeden Stefanu “Uluslararası toplum Türkiye’ye baskı yapsın ki Ankara Kıbrıs sorunuyla ilgili politikasının BM kararlarıyla çeliştiğini anlasın. Uluslararası toplumdan Ankara’ya baskı yapmasını ve Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’la ilgili kararlarına Türkiye’nin artık saygı gösterme zamanın geldiğini göstermesini talep ediyoruz” dedi. AKEL Basın Sözcüsü Yorgos Lukaidis de Türkiye ile Kıbrıstürk liderliğinin tavırlarının Kıbrıs’la ilgili A ve B planlarının aynı olduğunu ortaya koyduğunu söyledi ve amaçlarının istila ve işgalin sonuçlarını kalıcı kılıp uluslararası alanda bunların kabulünü sağlamak olduğunu ifade etti. Lukaidis’e göre, Türkiye Kıbrıs’ta iki bağımsız devlete dayalı bir çözüm yönündeki modelleri ileri götürmeye çalışıyor.
